'Milli Eğitim'de neler oluyor?
Okulların açılmasına bir hafta kaldı. Ama ortalık toz duman.
Müfredat evlere şenlik.
Ders kitapları felaket.
Öğretmen açığı devam ediyor.
Atama bekleyen öğretmenler boşta.
İllerde özür grubu atamaları belirsiz.
TEOG yerleştirmesindeki sorunlar çözülmüş değil.
İlkokulda el yazısı karmaşası sürüyor.
Okullar hâlâ yeni ders yılına hazırlanmadı.
…
Bunlar ilk aklıma gelenler.
KİTAPLARDA ATATÜRK TEMİZLİĞİ
Yeni müfredata göre basılan kitaplar çok titiz hazırlanmış(!) Cumhuriyet ve Atatürk’ün izlerini silmek için özel çaba gösterilmiş.
Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey yöneticilerinin odalarında yapılan sohbetler anlatılıyor. Adeta, Atatürk ve Cumhuriyetin müfredattan ve ders kitapların temizlenmesi kutlanıyormuş. Resmi talimatlar değil, gayrıresmi talimatlar esas alınıyormuş.
Bakanlığın adı Milli Eğitim Bakanlığı. Ama “milli” ve “eğitim” sözcükleri düşmüş.
TALİM TERBİYE
Eskiden Milli Eğitim Bakanlığının beyni, “Talim Terbiye Kurulu”ydu. Bu kurula seçilmek için “fırınla ekmek yemek” gerekirdi. Ancak Milli Eğitimin duayenleri bu kurulda görev yapabilirdi.
Öğretmenler kurul üyelerini görünce hemen ayağa kalkar, düğmelerini iliklerlerdi. Korkudan değil, saygıdan.
Ya şimdi..!
DÜZELTME
Okulların açılışı yaklaştıkça tartışma da büyüyor. Öğretmen örgütleri yapılanları masaya yatırıyor. Değiştirilen müfredatı sorguluyor. “Milli” yayın organları piyasaya çıkan ders kitaplarını inceliyor.
Kitapların “düzeltilmesini” öneren yok. Çünkü kitaplar “düzeltilecek” gibi değil. “Düzeltme” az sayıda yanlış olursa uygulanacak bir yöntem. Tamamını değiştirmek gerek. Eskiden bu tür kitaplar SEKA’ya gönderilirdi. Onu da yok ettiler. Şimdi hepsi başa bela.
İSMET YILMAZ
Tepkiler yükseldikçe Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz devreye giriyor. Hararetle müfredatı, yapılanları savunuyor. Ama eğitimden anlamadığı hemen anlaşılıyor. Belli ki bürokratlar önüne ne koyuyorsa onu anlatıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, “ne iş olsa yaparım abi” modeli, “hangi bakanlık olsa yaparım” denilecek bir yer değil.
İlkokulda, ortaöğrenimde okuyan çocuklar bizim geleceğimiz.
AVNİ AKYOL
Geçmişte ANAP döneminde bir Milli Eğitim Bakanı vardı. Avni Akyol. ANAP’lıydı, ama CHP’lisi, MHP’lisi saygı gösterirdi.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Bakanıydı. Eğitimciydi.
Üşenmedim, o dönemde görev yapmış tanıdığım öğretmenleri aradım. Bir tanesi bile aleyhinde konuşmadı.
NEREYE?
Gün geçmiyor ki bir tarikat yurdunda erkek çocuklara taciz yapılmasın. Gün geçmiyor ki insanın içini sızlatan bir olay yaşanmasın.
Ama bu tarikatlar Milli Eğitim Bakanlığının gözdesi.
Böyle giderlerse Milli Eğitim Bakanlığına gerek kalmayacak. Eğitimi Ensar’a, devredecekler.
Bizzat en yetkili ağızlar açıkladı. FETÖ’nün en güçlü olduğu kurumlardan biri Milli Eğitim Bakanlığı. FETÖ’nün boşalttığı yerleri dolduranlar onlardan çok farklı değil. Ama hemen uyaralım. FETÖ bakanlıkta hâlâ etkili.
AKP GİDERKEN..!
AKP iktidarının sonunun yaklaştığını herkes görüyor. Türkiye ile iş yapan yabancılar da işin farkında. 2019 için tek başına AKP iktidarı öngörmüyorlar. Hesaplarını kitaplarını ona göre yapıyorlar.
AKP giderken, Milli Eğitimi de uçuruma sürüklüyor.
“Gizli gündem” Türkiye’nin de, öğrencilerin de, gençlerin de başının belası..!