Mitolojinin Sanata Yansıması: Theseus ve Kentauromakhi
1950 yılında İstanbul'da doğan Elif Tul Tulunay, üniversiteyi İstanbul Üniversitesi Prehistorya ve Arkeoloji bölümünde okudu. Doktorasını Almanya'da Mainz Johannes Gutenberg Üniversitesi'nde tamamlayan Tulunay, 1981'de İstanbul Üniversitesi'ne doktor öğretim üyesi olarak döndü. Ardından doçent ve profesörlüğe yükselen akademisyen, 2015 yılından emekli olduğu yıla kadar aynı üniversitede Klâsik Arkeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı görevini üstlendi.
Türkiye'nin önde gelen arkeoloji profesörlerinden Arif Müfid Mansel, Kenan Erim ve Jale İnan'ın çalıştığı kazılarda çeşitli dönemlerde öğrenci ve arkeolog olarak görev yaptı. Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Asli Üyelerinden olan Tulunay aynı zamanda 2004 yılında başlattığı İzmir İli Nif Dağı yüzey araştırmalarını 2006'da bilimsel bir kazı projesine dönüştürdü. İkonografi, Heykel, Tarihî Coğrafya ve Yerleşim Arkeolojisi gibi pek çok uzmanlık alanına sahip olan profesör, akademik anlamda birçok makaleye de imza attı.
Kaleme aldığı "Etrüsk Sanatı" adlı kitapla Etrüsklerin kökenine ve dünyada bıraktıkları ize odaklanan Elif Tül Tulunay, bu halkın Anadoluluğunu sorguluyor. İtalya'ya olan yolculuklarının nerede başladığı sorusu üzerinden ilerleyen kitap, halkın kültürünü masaya yatırıyor ve farklı bakış açıları sunuyor. Akademisyenin yazdığı bir diğer kitap ise Yunan Mitolojisi'nde sıkça karşımıza çıkan "At Adamlar" hakkında.
Kentauros olarak bildiğimiz At Adamların Lapithlerle olan savaşını arkeolojik eserler üzerinden inceliyor. "Theseus ve Kentauromakhi" adını verdiği kitabında Yunan halk kahramanı Theseus da sıkça karşımıza çıkıyor elbette.
"Kentaurosların Lapithlerle olan savaşlarının ve Lapith Kralı Peirithoos ile Theseus dostluğunun tasvirlere nasıl yansıdığı konusundaki araştırmamın sonucu bu çalışmayı ortaya çıkardı" diyor Tulunay kitabının giriş kısmında. Theseus ve Kentauroslara duyduğu ilginin Almanya'daki doktora öğrenciliği sırasında katıldığı bir dizi seminere dayandığı bilgisini de aktararak devam ediyor.
Günümüzden binlerce yıl önce yapılmış olan keramik ve mimari eserlerde bu fantastik savaşın izleri aranıyor. Vazolara ve çeşitli mimari eserlere işlenen savaş sahnelerinden geriye kalan parçaları bir puzzle gibi birleştiriyor yazar ve ortaya çıkan resimler üzerinden mitolojik okumalar yapıyor. Hangi çizimin kimi temsil ettiği, savaşın ne zaman ve nerede cereyan ettiği ve tam olarak neler yaşanmış olabileceği tahmin ediliyor ve tüm bunlar bilimsel bir zemine oturtuluyor. Bu eserlerin nerede ve ne zaman bulundukları da yine ek bilgi olarak kitapta yer alıyor.
Antik Halikarnassos kentinde yer alan ve bir zamanlar dünyanın 7 harikasından biri olarak bilinen Musoliom’ın duvarlarını süsleyen tasvirlerde de Kentauros ve Lapithlerin savaşından örnekler görmek mümkün. Elbette bu frizlerden kalan parçaların bugün British Museum’da olması can sıkıcı. Bir diğer heykeltıraşlık eseri ise yine ülkemiz sınırları içinde kalan Trysa Antik Kenti’ndeki Trysa Heroon’undan günümüze kalan frizlerdir. Burada da yine bu efsanevi savaşın betimlemelerine rastlamak mümkündür. Elif Tül Tulunay’ın frizleri yorumlayışı konunun uzmanı olarak elbette çok değerli bir perspektif sunuyor.
“Kentauromakhi, Kentauroslar ile Theseus’un dostu olan Lapithler arasında yapılan efsanevi savaşın adıdır ve Yunan sanatında çok sevilerek sık işlenmiş konulardan biridir.”
Yunan Mitolojisi’nin önemli olaylarından olan Lapithler ve Kentaurosların savaşına dair çeşitli aktarımlar mevcuttur. Elif Tulunay kitabında bu kısımlara da değiniyor ve çeşitli antik yazarların metinlerinden konuya dair örnekler sunuyor. Antik Romalı, Aeneas Destanı’nın yazarı Vergilius’un ilettiğine göre bu savaşı başlatan kişi Tanrı Ares’tir.
Yine Romalı bir başka şair Ovidius’un aktarımına göre ise düğünde çıkan arbedede kahraman Theseus, gelini kurtarmıştır. Tulunay ayrıca Yunan tarihçi Plutarkhos ve Bodrumlu Herodotos’un yapıtlarında yazdıklarına da yine kısaca değiniyor ve tüm yaşananları enine boyuna mercek altına alıyor.
“Ovidius, ziyafet esnasında malum nedenle çıkan arbedede, Theseus’un gelini kurtardığını yazar. Yine Plutarkhos’un bize ilettiğine göre Herodoros öyküyü biraz değiştirmektedir; şöyle ki, Theseus düğüne çağrılmamış, fakat savaş çıktığını duyar duymaz Lapithlere yardıma koşmuştu.”
Lapithlerin Kralı İksion’un soyundan geldiklerine inanılan At Adamların ve Lapithlerin savaşında İksion’un oğlu ve aynı zamanda Theseus’un arkadaşı Peirithoos da önemli rol oynuyor. Mimari eserlere ve vazolara yansıyan çizimlerde ona da rastlamak mümkün.
Mitolojiye ilgili olan okurların keyifle okuyacağı ve bahsi geçen eserleri incelemek için sabırsızlanacağı önemli bir metin “Theseus ve Kenauromakhi”. İleri okumalar için de uygun bir başlangıç noktası. Fakat kitabı bulmak biraz zor olabilir. 1986'da Arkeoloji ve Sanat Yayınları'nın yayımladığı eserimn güncel bir baskısı bulunmuyor.
Keyifli okumalar dilerim.
“Kentauroslar, yani at adamlar, üst yarısı insan, alt yarısı at olan karışık biçimli yaratıklardır. Ixion’un soyundan gelmektedirler.”