Mıy, mıy, mıy!

YPG ‘yi ve PYD’yi terör örgütü olarak görmediğini defalarca açıklayan ABD, sonunda Suriye’de savaşan askerinin koluna YPJ’nin amblemini taktı.
Peki; nedir bu YPJ?
PKK’nın Suriye ayağı olan YPG’nin kadın kolu!
Sözüm ona Türkiye’nin müttefiki olan bir ülkenin, Türkiye’yi bölmek için savaşan teröristle omuz omuza aynı saflarda çalışmasına mı şaşarsınız, yoksa sakallı-bıyıklı erkeklerin kadın örgütünün amblemi takmalarına mı; kararı siz verin.
***
Peki; ABD bunu yaparken, tam üye olmak için çırpındığımız AB ne yapıyor?
PKK’nın bütün önemli başkentlerde temsilcilik açmasına izin veriyor.
Bununla da yetinmeyip AB’nin kalbi olan Brüksel’de, AB binalarının önünde Türkiye karşıtı gösteri düzenliyor.
Sonra da bu teröristlerin temsilcileri AB Komisyonu’na Türkiye’yi şikayet eden bir rapor veriyor!
***
Peki; bu ülkelerin yasalarına göre PKK, terör örgütü mü?
Evet!
Hem de öyle bir terör örgütü ki; ABD’nin ve AB’nin bu şarlatanlıkları yaptıkları saatte; bu alçaklar, Mardin’in Bahçebaşı Mahallesi Muhtarı Memet Acu’yu canlı canlı yakarak öldürüyor!
Peki; hem ABD hem AB, böylesine vahşi bir terör örgütünü neden ve nasıl destekliyor?
Daha önemlisi; bu kadar haklı durumda olan Türkiye, neden meramını bu sözde ortaklarına bile anlatamıyor?
***
Nedeni belli:
Bizim dış politikamızın adı tam 14 yıldır, “Mıy, mıy, mıy diplomasisi!”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, geçiyor kameraların karşısına, kendisinin bile zor duyabildiği bir sesle sözüm ona gözdağı veriyor:
“Mıy, mıy, mıy... ABD’nin Ankara Büyükelçiliği nezdinde de... Mıy, mıy... ABD Dışişleri Bakanlığı nezdinde de tepkimizi gösterdik... Mıy!”
***
Sevsinler tepkinizi!
İşiniz gücünüz, laf salatası...
Eyleme gelince, sıfır!
Uyarmışlar da, üzüntülerini bildirmişler de...
Geç bunları Mevlüt Bey, geç artık!
Azıcık delikanlı olun!
Türkiye’deki ABD üslerini kapatın!
Washington’daki Büyükelçimizi geri çekin!
AB ile Gümrük Birliği Anlaşması’nı, bugünden tezi yok feshedin!
Ve hem ABD’yi, hem de AB ülkelerini Birleşmiş Milletler’e şikayet edin.
Bütün foyalarını tek tek anlatın!
Bu iki yüzlü şarlatanların, maskesini düşürün!
***
Ey necip Türk seçmeni:
Bugün yaşadığımız her şey, senin eserin...
Aşağılanıyorsak, itibarımız yerlerde sürünüyorsa, düşmanlarımız kol kola girip üzerimize yürüyorsa; tüm bunlar, senin yüzünden!
Bizi bu hale getiren ne ABD, ne AB’dir...
Senin çıkarcı, sadakacı, yobaz, biatçı kafandır!

156+320!
Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Söz sırası Akdeniz Üniversitesi eski Rektörü ve Antalya Büyükşehir eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’da:
“2008 yılında Akdeniz Üniversitesi rektörlük seçiminde birinci çıkmama ve bilimsel dosyamın da çok daha iyi olmasına rağmen, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atanmadım.
İkinci sıradaki rakibim İsrafil Kurtcephe atandı.
Muhtemelen bu seçimde, benim üniversitelerarası kurul başkanı olarak, türban konusundaki tavrım ve rakibimin cemaate yakınlığı rol oynadı. Rektör Kurtcephe, maalesef üniversitemin tarihine çok kötü bir şekilde yazıldı. Sayısız soruşturma ve yargılanma geçirirken cinsel suçlar nedeniyle YÖK tarafından rektörlükten el çektirildi; memuriyetten atıldı. Şahsım ve Akdeniz Üniversitesi’nin tüm onurlu çalışanları adına soruyorum:
Abdullah Gül’ün bu ayıba ortak olmaktan ötürü hiç yüzü kızarmıyor mu? En azından bu üniversitenin mensuplarından özür dilemeyi düşünmez mi?”

GÜNÜN SORUSU
Yarın 29 Mayıs, İstanbul’un fethinin 563’üncü yıldönümü... Şehitlerimizi gerekçe göstererek 23 Nisan kutlamalarını bile iptal eden Osmanlıcı iktidar yarın Yenikapı’da büyük bir gövde gösterisine hazırlanıyor. Fetihin canlandırılması için Yenikapı Meydanı’na 4 bin 500 metrekare büyüklüğünde ve sur şeklinde bir sahne kuruldu. Sorum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a:
Sırf Cumhurbaşkanı’na şov yaptırmak için; bu devasa sahne başta olmak üzere yarınki etkinlikler İstanbul halkına kaç liraya mal olacak? Bu maliyetin, 1453’teki Fetih’ten bile daha büyük olma olasılığı var mı?

Galatasaray’ı Fethullah Gülen şampiyon yapmış!
Futbolda Türkiye Kupası’nı Galatasaray’a kaybeden Fenerbahçe’nin Başkanı Aziz Yıldırım, “Aziz Başkan Şike Yapsana” diye tezahürat yapan Galatasaray taraftarına çok kızmış ve şeref tribününü birbirine katmış...
Bununla da yetinmeyip asıl şikecinin Galatasaray olduğunu, 2000 yılında Fethullah Gülen’in bu takımı dualarla şampiyon yaptığını, kendilerinde böyle bir şey olmadığını söylemiş...
Milyonlarca Fenerbahçelinin yıllardır “Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi” diye büyük destek verdiği, cezaevinden çıkması için yürüyüşler yaptığı Aziz Yıldırım, bu sözleriyle sadece beni değil eminim Fenerbahçelileri de şaşırttı.
Fethullah Gülen ‘in duaları, bedduaları işe yarasaydı; ilk önce kendi cemaatini kurtarır, binlerce kez lanetlediği Recep Tayyip Erdoğan’a zarar verirdi.
Ayrıca Aziz Yıldırım duayla şampiyon olunacağına inanıyorsa; neden futbolcu ya da teknik direktör transferine milyonlarca dolar para döküyor?
Cübbeli Ahmet de onun yakın arkadaşı...
Rica etsin, Cübbeli de Fener’i şampiyon yapsın!
***
Şaka bir yana Aziz Yıldırım’ın bu sözleri, sadece onun değil, ülkenin geldiği hali gösteriyor.
Dinci morkolozlardan zaten umudu kestik de “çağdaşımız, laiklik yanlılarımız, Atatürkçülerimiz” bu haldeyse...
Yandı gülüm, keten helva!

GÜNÜN İSYANI
Bir zamanlar solcuyken ve Erdoğan karşıtıyken, parasız kalınca Erdoğan hayranları arasına katılan ve paraya kavuşan Yavuz Bingöl, kumar oynarken fotoğrafını çeken ve Sözcü muhabirine veren Sabah muhabiri Kerim Ülker’i işten attırmış... İsyanım bu arkadaşa:
Daha ne kadar düşeceksin?