Modaya siyasal iktisatla bakmak ve 2025 Modası

Bugünlerde dünyanın moda merkezlerinde (New York, Londra, Paris, Milano vd.) moda haftaları yapılıyor. İlki 1943’te New York’ta yapılan bu moda haftasının ardından bugün artık sosyo-ekonomik dengelerin değişimi ve yeni akımlar, moda markalarının da kendilerine farklı merkezler yaratmalarına olanak tanıdı.

Bununla birlikte kreatif direktörlerin aldıkları ilhamlar ve modaya dair vizyonlarını dünyayla paylaşma şekilleri geleneksel moda şehirlerinin ötesine geçti. Üstelik, “şimdi gör, şimdi al” (see-now-buy-now) gibi moda defilelerinin sunum, sipariş, üretim ve satış dengesini değiştiren yeni formüller, markaları geleneksel moda takviminin dışında yeni deneyimler yaratmaya itti.

Son dönemlerde özellikle geleneksel moda takvimlerinin gözbebeği olan Louis Vuitton, Chanel, Dior, Gucci, Max Mara gibi markaların yüksek modanın zirve şehirlerinden inip, yeni şehirlere doğru yola çıktıklarını görüyoruz.

Önce Oscar Wilde’tan bir alıntı: ‘Moda öyle katlanılabilir bir çirkinlik biçimidir ki, her altı ayda bir değiştirmek gerekir’.

İnsanlığın tarihiyle koşut moda, daha çok örtünme-giysi ile anılır ama aslında yaşamın her alanını kapsayan yaşam tarzına ait bir iletişim biçimi. Anlamı da kalıp zaten.

Kavramlardan heves, geçicilik özelliğinden dolayı moda kadar uzun süreli olmayan, güçlü bir gereksinmeyi doyumlama özelliği taşımayan bir ilgi biçimi. Oysa stil insanların yapım ya da sunuş olarak ayırdedici bir davranış biçimi, örneğin kadın mayosunda bikini veya tek parçalı mayo. Moda ise çeşitli toplumsal ölçütlere göre belirlenen, geniş bir kitle tarafından kabul edilen ve tüketimi hatırı sayılı ölçüde uzun süren bir stil, sözgelimi jean modası.

Heves kamuoyu ilgisine aniden konu oluyor, birdenbire yükselen bir ilginin ardından hızla düşerek yok oluyor. Beyin iğfal şebekesi olarak da adlandırılan reklam endüstrisi ile bu süre birkaç gün ile birkaç ay arasında değişiyor. Stiller pek değişmezken yenilenen ilgi dönemlerine neden oluyor. Moda yavaş yavaş büyüyor, bir süre popüler kalarak yavaşça yok oluyor.

Moda sınıfsal bir olgudur. Her toplumsal evrede hangi sınıftan bireylerin nasıl giyin(diril)eceği ait olduğu sınıfla ilgilidir. Örneğin Osmanlı’da vezir kaftanları (üste giyilen entari) altın düğmeli ve sırma şeritli kadifeden yapılır, kışın samur kürkle kaplanırdı. Modanın sınıfsal benimsenme ve kabul süreci yukarı, aşağı ve yana doğru bir seyir izleyebilir. Örneğin, aşağı sınıfın tarlalarda giydiği jeanlerin daha sonra üst sınıflarda da giyilir olması.

Modayı çeşitli boyutlarda ele alabiliriz, iktisadi, sosyo-psikolojik, siyasal, coğrafi vd. Her iktisadi sınıftan üyeler benzer giyinirler, mavi işçi tulumu, polis üniforması gibi. Emperyalizm kendi kültürünü moda üzerinden yayar, kısırlık vb. sağlık sorunlarına yol açtığı söylenegelen jeanler gibi. 1920’ler modada tasarruf dönemi diye de adlandırılır.

Korku imparatorluğu olan kapitalizmde demode kalma korkusu (ya da özenti) ile sosyo-psikolojik olarak moda, tüketim budalasına dönüştürmektedir bireyi. Siyasal olarak Kemalizm’in şapka devrimini, karşıdevrimci tesettür giyim modasını anımsatalım. Coğrafi olarak sıcaklık vb. koşullar insanların giyim tarzlarını etkileyebilmektedir.

Moda ürün yaşam süresi (eğrisi) bağlamında bireyleri sınıflarsak, erken benimseyiciler, izleyiciler, gecikenler ve moda dışılar mevcut. Moda satan şirketin gösteri dünyasının bir parçası olduğunu vurgulamalıyız. Moda reklamlarında cinselliğin bolca kullanıldığını gözlüyoruz. Eskinin tam zıddına emperyalist kapitalizmin yaratıcılığı tükenme eğiliminde olduğundan artık biraz da moda modelleri modayı taşımaktadır.

2025 MODASINA DAİR

Dünyada o yılın moda trendleri belli merkezlerde ilan ediliyor.

Mesela bu yıl New York Moda Haftası’nın ardından Pantone Bahar/Yaz 2025 için 10 moda renk çizelgesini yayınladı: Safran / Limon kreması / Deniz Kabuğu / Beyaz Üzüm / Kaşmir…..

Tüketici ve tasarım trendleri konusunda küresel otorite olan WSGN ve rengin geleceği konusunda küresel otorite olan Coloro 2025 Yılı’nın renginin Akşam Karanlığı (Future Dusk) – mavi ile mor arasında yer alan koyu, karamsar ve ilgi çekici bir ton- olduğunu duyurdu. Bu renk karanlıktan aydınlığa ya da alacakaranlıktan şafağa bir geçiş teması vurguluyor.

2025 İlkbahar /Ya Londra Moda Haftası’nda öne çıkan 8 trend ise şöyle: Neon ve Pastel buluşması / Retro Geri Döndü 70’ler ve 90’lar etkisi / Şeffaflık ve Tül Detaylar Hafiflik Her Yerde / Sürdürülebilirlik Artık Standart: Yeşil Moda / Maskülen ile Feminenin Buluşması: Cinsiyetsiz Moda / Metalik Parıltılar: Geleceğe Dönüş / Sportif Şıklık: Rahat ve Fonksiyonel / Minimalizm ve Asimetrik Kesimler: Az Çoktur
Diğer ülkelerdeki “modacı”lar onları izlemektedirler. Bizimkilerin de büyük bölümü de koleksiyonlarını ona göre hazırlıyorlar. Kimileri de tasarımları kopyalayıp taklidini /çakmasını yapıyorlar! E ne diyelim, akıl(lı olmak) zor, kurnaz tilki rolünü oynamak kolay! Ama nereye kadar dersiniz?

SONSÖZ

Şu bir gerçek: Artık ‘Sürdürülebilir Moda’ çağındayız. Ayrıntılı bilgi için bkz. Sanem Odabaşı, Sürdürülebilir Moda Tasarımı, Nobel Kitabevi Yay.,2022; Başak Turan İçke, Döngüsel Ekonomi ve Moda Endüstrisi, Yeni İnsan Yayınevi,

NOT: Ulusal Kanal’da yaptığımız Geçim ve Tutum TV izlencesinde terzi, moda tasarımcısı Barbaros Şansal ile yaptığımız bölümü izleyebilmiş miydiniz? Eğer izlemediyseniz ve izlemek isterseniz bağlantı adresi şöyle: https://www.youtube.com/watch?v=qg44QyJToog