Mudurnu efsanesi ve Tevfik Türesin

MUDURNU’ya ilk gittiğimde vuruldum, müthiş güzel naif Osmanlı evleri, güzel sokaklar güzel insanlar ve yaşayan sanatlar... Taraklı Göynük ve Mudurnu gezisi sonunda İstanbul’a döndüğümde, Mudurnu Tavukçuluk’tan Uğur Türesin’le tanıştım. (1998) Çok zarif içten bir Mudurnulu. O günlerde üst üste, restoranlar açılıyordu; Mudurnu Tavukçuluk ülke gündemindeydi. Uğur Türesin benim sunduğum bir projeyi hemen kabul etti, oğlum Kamil’le Mudurnu’ya gittik, çalıştık ve baba oğul Mudurnu Şov’u hazırladık. İki projeksiyonla Mudurnu Meydanı’nda Kitaro’nun müziği ile gösteriyi sunduk. O gösteriyi hiç unutmuyorum çünkü yüzlerce insan çığlık çığlığa bağırarak izlediler. O akşam Uğur ve Oktay Türesin’in babası milletvekili Tevfik Türesin’le tanıştım.

ÜLKEMİN ÖRNEK ALACAĞI İNSAN TEVFİK TÜRESİN

Zarif ve heyecanlı bir iş adamı, bir toplum lideri iyi bir Mudurnulu Tevfik Türesin’le o akşam sohbet ettik. Çok heyecanlandım, onu dinlerken. Doğup büyüdüğü Mudurnu’yu, Bolu’yu bölgeyi geliştirmek için çaba içindeydi ekonomik ve sosyal alanda yapacakları çok genişti. Tevfik Türesin çok önemli bir insan. Anadolu’nun küçük bir kentinden Dünya ölçeğindeki firmalarla yarışabilecek Mudurnu markası meydana getirilmişti. İçtenlikle anlattı, yeni projelerinden söz etti. Mudurnu hep gündemdeydi ben de gelişmeleri izledim İstanbul’da açılan restoranlarına gittim. Sürekli gelişiyordu, hatta dünyaya açılmak üzereydi ama sonra talihsizlikler yaşandı, firma satıldı birkaç kez el değiştirdi. Etkinliğini yitirdi. “Mudurnu Tavukçuluk” bir efsanedir. Onu mutlaka çok geniş biçimde anlatacak insanlar çıkacaktır. Bu yazıyı iş adamı, milletvekili Tevfik Türesin’i anmak için yazıyorum. O, bu ülke insanına aş, iş sağlayan bir kurum yarattı. Ülkemin değerli bir milletvekiliydi. Onu anmak istedim. Anadolu’da böyle insanlarımız her zaman vardır. Yoktan var eden birçok insanın firması şimdi dünyaya ürün gönderiyor. Ben insanımıza güveniyorum. Çalışırsak çabalarsak her alanda ileri gideriz. Teknolojide, ekonomide, bilimde sanatta her alanda dünya ile yarışacak insanımız var. Kendimize güvenmeliyiz çalışmalıyız.

TEVFİK TÜRESİN VE KURDUĞU FABRİKALAR

1964 yılında ziraat teknisyeni olan Tevfik Türesin’in kurduğu Mudurnu Tavukçuluk büyük gelişmeler kat etmişti. Bir dünya markası olmuştu. O zamanla ilgili verilen bilgilere göre, çok modern bir fabrika, modern kümesleri, 81 il bayisi, Edirne’den Hakkari’ye kadar üretilen piliçlerin satıldığı 2000’e yakın satış noktasında tüketicilerin beğenisine sunuluyordu. Franchising sistemi ile 60 restoran açılmıştı. Yılda 30 milyon piliç pazarlar durumundaymış. Uluslararası alanda Fried Cihicken fast foodların rakibi olacağı kabul ediliyordu. Mudurnu ilçesi ekonomik alanda çok gelişmiş, çevredeki il ve ilçelerde tavukçuluk üretimi çok artmıştı. Tevfik Türesin, Mudurnu için yaptığı hizmetlerin yanında, Bolu’da; BolPat, Seben Süt Fabrikası ve Mengen Werzalit, profil fabrikası daha birçok sosyal ve ekonomik kuruluş için çaba göstermişti. 19. Dönem DYP’den 18 bin 900 tercih oyuyla milletvekili seçilen bir dönem milletvekilliği yapan Tevfik Türesin; Türkiye’de Bolu’da ilk özel izinle kurulan Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin hazineden yer tahsisine ve ilk şahıs vakıf üniversitesinin kurulmasına vesile olmuştur. Tevfik Türesin, 82 yaşında 2018 yılında vefat etmiştir.

UĞUR TÜRESİN, ‘ÜRETEREK BÜYÜDÜK’ DEDİ

Tevfik Türesin’in Uğur ve Oktay adlı iki oğlu ile de tanıştım. Daha çok Uğur Türesin’le benim dostluğum oldu. İleri görüşlü kültüre sanata önem veren, çevresini kalkındırmak için birçok proje üreten değerli bir insandır Uğur Türesin. Onunla çok güzel bir Mudurnu gösterisi hazırladık İstanbul Basın Müzesi’nde de gösteriler yaptık Mudurnu’yu tanıttık. Özellikle çevreyi çok iyi tanıyan Uğur Türesin, turizmin önemli olduğunu anlatır. Göynük Sünnet Gölünde Doğal Yaşam Oteli’nin kurulması için çok çaba vermiştir. Ayrıca üretimlerde markalaşma ve dünyaya açılmanın önemini hep vurgular. Uğur Türesin anlattı: “Memleketim için elimden ne gelirse yapmaya devam edeceğim. Çünkü bizim yörelerin ekonomik alanda ve turizm alanında potansiyeli var. Devam eden termal, tarım ve hayvancılık ile yine önemli kurumlar yaratılır ve yöresel kalkınma sağlanır. Babam Tevfik Türesin’in yanında, Köroğlu’nun Ayvazı gibi geri planda kalmayı tercih ettim. Mudurnu’nun marka olma sürecinde, üretim kadar önemli sosyal faaliyetlerde, siyasi çalışmalarda; reklam, tanıtım koordinatörlüğü yaptım. Piliç ürünleri çeşitlendirme buluşlarımla, restorancılık ve perakende pazarlama konularında kardeşim Oktay Türesin ve çalışanlarımızla ilkleri birlikte yaptık. Bu başarılı işlerde çalışan arkadaşlarımızın payı büyüktür. 1998 yılına kadar babam milletvekili iken, dört yıl süren yönetim kurulu başkanlığı görevimi öz kaynak yetersizliği sebebi varken, yatırım kararları alınmasıyla, bıraktım. Büyüyen gelişen aile şirketlerinde olan sorunları yaşadık, Tavukçuluk alanında Mudurnu’nun başına gelenler, diğer tavukçuluk kuruluşlarının da başına gelebilir. Hükümetlerin üretimle ilgili kuruluşlara kriz dönemlerinde mutlak destek vermeleri gerekmektedir. Mudurnu Tavukçuluk’un başına gelenler, bankacılık sisteminin iyi yönetilmemesinden, faiz ve kur farklılıkları yüzünden meydana gelmiştir. Mudurnu o dönemin (2000 yılı) hükümeti tarafından yalnız bırakılmıştır. Son dört yılda devletine on milyon dolar dolaylı vergi ödemiştir. Tavuk ihracatıyla da döviz kazandırmıştır. Yaşadığım ticari siyası tecrübelerim doğrultusunda Ülkem vatanım için şu an Bolu ve İstanbul da Vatan Partisi’nin üretim devrimi programı için üye olarak çalışmalarımı sürdürmekteyim. Mudurnu, tarihi ve kültürel değerleriyle ülkemizin çok önemli bir kentidir. Bütün insanların Mudurnu’yu gelip görmelerini isterim. Ahi, hoşgörü, sevgi sağlık kentidir. Ayrıca ‘sessiz şehir’ unvanını alan Mudurnu doğa severleri bekliyor.”

MUDURNU’YA LÜTFEN GİDİN, GEZİN

Mudurnu’nun ahilik geleneği nedeniyle UNESCO’ya müracatı vardır. Mudurnu Osmanlı döneminin de önemli bir kentidir. Osmanlı sarayının tavuk ihtiyacı Mudurnu’dan karşılanırmış. Mudurnu’ya gidin Butik otel konaklardan birisine yerleşin, kendinizi sarayda hissedeceksiniz. O muhteşem evlerin arasında dolaşın. Karşı yamaca geçip kenti seyredin. Kaplıcaya gidin, isterseniz gölleri gezmeye çıkın. Çünkü üç göl sizin yakınınızda; Sünnet Gölü, Sülüklü Göl ve Abant. Mudurnu’nun kendine has yemeklerini tadın... İnanın Herkes Safranbolu’ya gider ancak bana sorsalar nereye gitmek istersin “Mudurnu’ya” derim. Çünkü bozulmamış muhteşem bir ilçe. Ormanla çevrili yemyeşil. Müthiş güzel sular var. Gidin, görün, gezin birkaç gününüzü o muhteşem özgün butik otel konaklarda geçirin, ruhunuz mutTevfik Türesin ile oullar Uur ve Oktay Türesin lak tazelenecektir.