Muhalefetin adayını kim belirleyecek?
Ekonomik kriz, işsizlik,…
Peş peşe gelen zamlar.
Korona salgınının yarattığı sorunlar…
Üretim yapmak isteyenlerin sıkıntıları…
Çiftçilerin dertleri, …
İktidardan şikayet artıyor.
Ama seçimden çok,
Çözüm isteniyor.
SALLAMA DÖNEMİ
Son günlerde gündem, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı.
Herkes birbirinin kulağına isim fısıldıyor.
Arkasından da, “En yukarıya çok yakın bir isimden duydum” diye ekliyor.
Yani siyasi kulislerde söylenti bol.
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Akşener, Yavaş, …
Ankaralı gazetecilerin deyimiyle, sallama dönemi.
TEK KOŞUL
“Halkın derdi ne?
Neye göre oy verecek?
Bu insanların birbirinden farkı var mı?
Seçilirlerse ne yapacaklar?
Dış politikada izleyecekleri yol ne?
PKK, FETÖ konusunda ne düşünüyorlar?
Ekonomide üretim mi, IMF politikası mı uygulayacaklar?
…”
Bunları hiç soran yok.
“Erdoğan’a karşı hangisi kazanır.”
Tek koşul bu.
Halkın sorunlarının çözümü, ülkenin ihtiyacı, kimsenin umurunda değil.
‘KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANI AKŞENER BAŞBAKAN’
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı, Akşener başbakan olacakmış.
Ortaya atılan yeni iddia.
Gerçekleşme şansı sıfır.
Mevcut sistemde böyle bir seçenek de yok.
Parlamenter sisteme dönülecekse; büyük parti hükümeti, yani başbakanlığı ister.
Ortaya atılan iddia tam tersi.
Büro üretimi bir formül olduğu ortada.
CHP’lilere, İyi Partililere sordum.
Üzerinde durmadılar, gülüp geçtiler.
MEHMET ŞİMŞEK
“CHP Mehmet Şimşek’e teklif götürdü.
Cumhurbaşkanı adayımız ol dedi.”
Son bomba(!) bu.
Duyduğumda güldüm geçtim.
Üzerinde zaman harcayacak bir konu değil.
Peki Kılıçdaroğlu’nun Şimşek’le teması var mı?
Evet var.
Yerel seçimlerden hemen sonra,
Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine,
“M.Şimşek’le görüşüyorum,
CHP’li belediyelere kredi bulacak” dediğini, birinci elden dinledim.
Ama bu başka, cumhurbaşkanlığı başka.
İNGİLİZ VATANDAŞI
Mehmet Şimşek, İngiliz vatandaşı.
Bakanlar Kurulu'nun, 9 Ağustos 2006 tarihli yazısı ortada.
Yasalarımıza göre normal.
Ama, Kraliçe’ye, Birleşik Krallık’a, bağlılık yemini etmiş biri, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olabilir mi?
CHP istese bile halk buna “evet” der mi?
Şimşek’i az çok tanıyorum.
Bakanken masasındaki sözlük;
“Türkçe-İngilizce” değil,
“İngilizce-Türkçe”ydi.
Gazetecilerden çoğu şahittir.
Bir şeyi anlatmakta zorlandığında, “Hani siz ne diyorsunuz…” deyip, “İngilizce-Türkçe” sözlüğe bakardı.
Erdoğan’ı devirmek isteyenler,
Şimşek’ten umut bekleyecek kadar saf değil.
HDP’YE GELİNCE
Televizyonlarda yapılan tartışmalarda,
“HDP’den de oy alabilecek bir aday” vurgusu öne çıkıyor.
Adı geçen adaylar da HDP hesabında.
Ama hepsi zavallı.
Daha bunu bile analiz edebilmiş değiller.
HDP, ABD için çantada keklik.
ABD kimi isterse onu destekleyecekler.
Tıpış tıpış ona oy verecekler.
Ama bu, Kürt kökenli seçmenlerin, aynı tavrı alacağı anlamına gelmez.
KİM OLACAK?
Peki muhalefetin adayı kim olacak?
Belki de soruyu şöyle sormak daha doğru:
“Muhalefetin adayını kim belirleyecek?”
Bu sorunun yanıtı net.
Adaylarını kendileri belirlemeyecek.
ABD atayacak.
Geçmişte olduğu gibi.
Adı geçenlerden biri de olabilir,
Sürpriz bir isim de…
Bu arada, CHP Meclis Grup Başkanvekili Engin Akkoç, “Başka bir egemen gücün müdahalesine gerek kalmadan parlamenter sistemi yeniden inşa etmeliyiz” demiş.
Sözün bittiği yer!
Bu açıklama da iddialarımı doğruluyor.
ÇARŞAMBA: Erken seçimde son durum