Muhasebede dönem sonunda dikkat edilecek hususlar (1)
Bir malî yıl daha kapandı. Yılsonu malî tabloları düzenlenirken dikkat edilecek kimi hususlar vardır. Bunların kimileri sabit kimileri de değişkendir. Bu değişkenlik kimileyin (muhasebe politikaları gibi) içsel nedenlerden, kimileyin de (yasal düzenlemeler gibi) gibi dışsal nedenlerden kaynaklanır. Bir işletmenin malî tablolarının kullanıcıları sadece vergi idaresi olmayıp, diğer kullanıcılar da (ortaklar, kreditörler, çalışanlar, yöneticiler, tedarikçiler, finansal analistler vd.) vardır. Bunların her birinin çıkarları gereği odaklandıkları hususlar farklıdır. İşte ‘muhasebe makyajı’ ya da ‘yaratıcı muhasebe’ kimi kavramlar da buradan çıkmaktadır (bkz. Dipnot 1). Hatta daha da öteye gidip ‘Entegre Muhasebe’ (maddİ - fiziksel ve finansal- sermaye ve maddi olmayan -beşeri, kültürel, sosyal, entelektüel- sermaye muhasebe) yapılması gereğinin altını çizelim(bkz. Dipnot 2).
İŞLETMENİN MUHASEBE POLİTİKALARI
İşletmenin bu konuda yapacağı çalışmalara ışık tutan düzenleme Türkiye Muhasebe Standartları içinde yer alan ‘TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar’ başlıklı standarttır. Bu standartta muhasebe politikaları ‘Finansal tabloların hazırlanmasında ve sunulmasında uygulanan belirli ilkeler, esaslar, teamüller, kurallar ve uygulamalar’ olarak ; muhasebe tahminleri ise ‘Finansal tablolardaki ölçüm belirsizliği içeren parasal tutarlar’ olarak tanımlanmıştır. Bir muhasebe politikası belirlenirken öncelikle ilgili standart veya yorum kullanılır. Eğer bunlar mevcut değilse o zaman ilişkili ya da benzer hususlara ait standartlara bakılır. Onlar da yoksa, muhasebe standartlarıyla ilgili kavramsal çerçevedeki tanım ve ölçüm esasları dikkate alınır.
Örnek verelim: Stok değerleme çalışmalarında İlk Giren İlk Çıkar (İGİÇ) yöntemi, Ortalama yöntemi, Son Giren İlk Çıkar (SGİÇ) yöntemleri bilinir ve uygulanır. Ama hemen anımsatalım, vergi mevzuatımız SGİÇ uygulamasına kısıt getirmiştir. Bir de malî tablo kullanıcılarının çoğu açısından daha iyi bir yaratıcı muhasebe politikası var, o da Gelecek Olan İlk Çıkar (GOİÇ : NIFO-Next In First Out). Kısaca, işletmeler malî tablo kullanıcıların tümünün doğru ve tam bir bilgilenme sağlamalarını gözeterek tabloları düzenlemeli ve sunmalıdır.
AMAÇ VERGİ KAÇIRMAK YA DA VERGİDEN KAÇINMAK MI?
Muhasebeci, raporlanacak 4 birimin raporlama biçimine göre üç ya da beş edebilmesi konusunda bilgi ve görgü sahibi profesyoneldir. Vergi kaçırmadan söz etmiyoruz! Vergiden kaçınma ile vergi kaçırma farklı şeylerdir! Muhasebenin tek amacı da vergiden kaçınma değildir. İşletmenin elindeki vadeli alacak ve borç senetlerinin bugünkü değeri hesaplandığında oluşan gider indirimi ya da gelir bindirimi vergiyi etkiler ama bu aynı zamanda işletmenin itibarını işletmenin finansal durum tablosu (bilançosu) ve gelir tablosu aracılığıyla yatırımcılar ya da kreditörler nezdinde olumlu veya olumsuz yönde etkileyerek işletmenin malî değişkenlerine yön verecektir.
SONUÇ
İşletmelerin muhasebelerinde dönemsonu çalışmalarında malî tablolar düzenlenirken üç denge gözetilmelidir: Varlık – Kaynak dengesi, Gelir – Gider dengesi, Nakit girişleri- Nakit Çıkışları dengesi.
İkinci dengedeki açık yani ‘zarar’ ya da fazla yani ‘kâr’, ilk dengeyi de oluşturmaktadır. Üçüncü dengedeki açık (nakit açığı) ya da fazla(nakit fazlası) da ilk dengeyi (finansal durum tablosundaki nakit ve benzeri varlıklar kalemi aracılığıyla) etkilemektedir. Yani ikinci ve üçüncü dengelerde açık varsa (buna ikiz açık diyelim), doğal olarak bu üçüncü dengeyi de bozmakta ve otomatikman durum ‘üçüz açık’ olmaktadır. Açık saçık bir işletme dengesi(zliği) sorunsalının çözümü de Foucault’un kaçıklık kuramında (bkz. Dipnot 3)!
Dipnotlar
(1): Filiz Yüksel, Nilgün Kayalı: Yaratıcı Muhasebe Finansal Mühendislik, Ekin Yay., 2019.
(2) Filiz Yüksel: Entegre Muhasebe, Ekin Yay., 2020.
(3) T. Spargo: Foucault ve Kaçıklık Kuramı, Everest Yay., 2000.