Müjdeler dönemi

"Akçakoca açıklarında var dediler. Sonra sesleri kesildi. Daha kaç kez bu tür haber dinledik. Bu da onlardan biri.

Bu gaz ıslak, maliyetli.

En erken 10 yılda faaliyete geçer.

O gazı çıkarmak için zaten milyarlarca dolar para harcamak gerekecek.

İthal edilse daha ucuza mal olur.

Dünyada doğal gazın arz fazlası var. Eskisi gibi pahalı değil.

Bu gazın çıkarılması bir çevre felaketi yaratır.

320 milyar metreküp yalan.

Exxon Mobile ve Petrobas daha önce aradı. Gazın maliyeti yüksek olduğu için çıkarmadılar.

Bu şirketlerin hepsi orada üretime geçebilecek petrol olmadığını söylediler. Çünkü bir kuyunun maliyeti, örneğin BP’yi biliyorum, 200 milyon dolar harcadılar orada."

Bunlar benim anlayabildiğim eleştiriler. Bir de çok daha teknik eleştiriler yöneltildi. Onları anlamadığım için yazmayacağım.

ATLANTİKTEN AVRASYA'YA

Türkiye’nin 2019 doğal gaz ithalatı 45 milyar metreküp. Bunun parasal karşılığı yıllık 12-13 milyar dolar. Türkiye’nin cari açığı, ekonominin daha rayında gittiği yıllarda ortalama 50 milyar dolar. Bu açığın yaklaşık 40 milyar doları enerjiden geliyor. Diğer kısmı petro kimya ürünlerinden. Diğer ithal kalemlerini saymıyorum. Lüks tüketim malları, lüks otomobil, akıllı telefon vb. gibi.

Bu rakamlara baktığımızda 320 milyar metreküp rakamı çok ciddi bir olanak. Diyelim ki yanlış hesap yapıldı, bilinçli abartıldı. 200 milyar metreküp.

Yıllarca Ak Parti iktidarının bir gün söylediğinin, ertesi gün tutmadığı yıllar yaşadık. En ünlülerinden biri. “NATO’nun ne işi var Libya’da. Libya NATO ülkesi değil ki.” İki gün sonra “NATO Libya’da Libya’nın Libyalılara ait olduğunu göstermek için oradadır.

Türkiye, iktidara göre 2013, bana göre 2014 yılından bu yana eski bulunduğu Atlantik mevzisinden ayrılarak Avrasya mevzisine doğru kaymaya başladı.

Ben bu “Müjdeyi” bu bakış açısı ile yorumluyorum.

Bulunan doğalgazın, teknik olarak hiç anlamamama rağmen, ekonomik olarak yurdumuza çok ciddi katkılar yapacağını düşünüyorum.

MİLLİ BAKIŞLA AÇIKLANABİLİR

Çok absürt bir iddia olabilir. Türkiye’nin sporda en başarılı olduğu yıllar, milli politikaların uygulandığı yıllardır. 1930’lar, olimpiyatlarda güreş milli takımımız. 1995’lerden sonra Milli Futbol takımımızın Dünya Kupası üçüncülüğü, Fenerbahçeliler kızmasın ama, Galatasaray’ın Avrupa’da fırtına gibi estiği yıllar. Yine bu yıllar olimpiyatlarda muhtelif spor dallarında elde edilen başarılar. Ben bunların çok tesadüf olduğunu zannetmiyorum.

Ak Parti'nin ilk yıllarını hatırlayın; daha sonra dopingli çıktığı için iptal edilen şampiyonluklar (1500 metre kadınlar şampiyonu). Kadın halter milli takımında taciz rezaletleri, kendi futbol takımlarımızda 11 tane yabancının oynadığı, zenci atletlerimizin, çekik gözlü pinponcularımızın, Türkçe konuşamayan güreşçilerimizin, şampiyon oldukları yarışmalarda bilmedikleri için milli marşımızı söyleyemedikleri vs. (Bunların bir kısmı hala var. Bir anda her şey temizlenmiyor.)

Ben sporda başarılı olunacak bir döneme girdiğimiz kanısındayım.

İşte ben doğalgaz müjdesine bu açıdan bakıyorum. Bu rezervin sahte olmadığını, ekonomiye çok ciddi olanak ve esneklik sağlayacağını düşünüyorum.

Bu kadar cesaretle 320 milyar metreküp denmez. Sonrası rezalet olur.

Bu gaz ancak milli bakışla çıkarılabilecek, bulunabilecek gazdır. Bugüne kadar bulunamamasının nedeni budur.

Türkiye Avrasya coğrafyasında, kendi bağımsızlığı ve refahı için daha büyük müjdelere gebedir.