Naim, Elvan, Ramil, Melissa...

Milli takım forması kutsaldır. Ay-yıldızlı forma Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda bu günleri görmemiz için bir an bile düşünmeden canını veren sayısız kahramanların ruhunu taşır. Bunun için de elbette ülkemizde doğup bu topraklarda eğitim alarak yetişen bireylere milli formayı teslim etmek en başta gelir. Ama işte o zaman gerekli eğitimi ve desteği vererek yetiştireceksin.

Tüm otoritelere göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük haltercisi sayılan Bulgaristan doğumlu Naum Shalamanov yani bizim milli gururumuz Naim Süleymanoğlu bu topraklarda mı doğdu? Bu topraklarda mı eğitim alarak dünya ve olimpiyat şampiyonu olup defalarca rekorlar kırdı? Naim Süleymanoğlu'na milli formayı giydirebilmek için Bulgaristan' a 1 milyon iki yüz elli bin dolar ödendi. O zamanlar ekran başında Naim'in başarısıyla gururlanırken hiç sorgulamıyor ve yurtdışında eğitim aldığı halde sadece uyruğu bizden diye başarılarına sahip çıkıyoruz da bizim vatandaşımız olmayı tercih eden birini neden kabullenemiyoruz!

PARAYLA BAŞARI SATIN ALIYORUZ

On yedi yaşındayken Enka Spor Kulübü için atlet arayan Önder Özbilen tarafından keşfedilerek ailesine iki yıl için ayda 300 dolar ödeme yapılmak koşuluyla Türkiye' ye getirilip milli formayı giydirdiğimiz Adis Ababa doğumlu Etiyopyalı şampiyon atlet Elvan Abegelesse ve 21 yaşında Türk vatandaşı yapılıp Azerbaycan izin vermediği için ancak 3 sene bekledikten sonra ülkemiz adına yarışan dünya ve Avrupa şampiyonu olan Ramil Guliyev gibi Avrupa'da ve dünyada başarılı olacak sporcular niye yetiştiremiyoruz diye sorgularsan sonuna kadar seni desteklerim. Haklısın. Ailelerine ve oyunculara paralar saçarak vatandaş yaparak milli formayı giydirmek benim de ağrıma gidiyor. Kolay yolu seçerek sporcu yetiştirmeden para ile başarıyı satın alıyoruz ama duygusal zayıflığımdan dolayı bayrağımızı madalya töreninde görünce de herşeyi unutuyorum.

İlkay Gündoğan, Almanya'da futbolun eğitimini alan ve Türk olduğu baştan sona, adı gibi günbegün ortada olan dünya çapında bir yıldız oyuncu. Milli takım söz konusu olunca aynı Devrekli Mesut Özil gibi o da Almanya Milli Takımı'nda oynamayı tercih etti. Doğru mu yaptı? Dediğim gibi; tercih meselesi, ama bence doğru yaptı. Orada eğitim aldı ve borcunu dünya futbolunun devlerinden olan Alman milli takımının davetini kabul ederek ödedi. Eğer Almanya, Melissa Vargas'ın ülkesi Küba gibi yaşam şartları zor olan bir ülke olsaydı eminim ki tercih hakkını Türkiye'de oynamaktan yana kullanır ve ay-yıldızlı formayı giyerlerdi.

İNSANLAR NEREYİ TERCİH EDERSE ORADA OYNASIN

Günümüzde insanlar doğduğu değil daha çok karnının doyduğu ve yaşam koşullarının kendisini daha çok refaha taşıdığı ülkelerde yaşamayı tercih ediyorlar. Çünkü para kazanıyorlar ve her insanoğlu gibi geleceklerini garanti altına almak istiyorlar. Bu yüzden birçok ülke sportif başarılar adına milli formayı uyruğu yabancı olan oyunculara veriyor. Söz konusu yaşam koşulları olunca da milli tercih değişebiliyor. Ama sen yine de; "Yahu kardeşim ne yapayım ben öyle mutluluğu boşver sportif başarıyı, yenilsek de ben dertlenmem" diyorsan başımın üstünde yine yerin var kardeşim ama ben uyruğu başka bir ülkeden olan bireye milli takımın başarısında katkısı oluyor diye gönlümün kapılarını sonuna kadar açarım.

Hem bu aynı kandan olma olayına dini açıdan bakacak olursak bu durum Adem ile Havva'ya kadar gider ve sınırlar ortadan kalkar. Bırakın insanlar nerede oynamayı tercih ederse oranın formasını giysin. Başarıda mutlu olup sevinmek de bize kalsın.