NATO sürecinin başlangıcı

5 Nisan 1946. İkinci Dünya Savaşı bitmiş. Türkiye’de İsmet İnönü başkanlığında İnönü iktidarı var. Salına salına ABD Donanmasına bağlı USS Missouri Zırhlısı Türk sularına giriyor. Büyük ve gösterişli törenlerle karşılanıyor. 9 Nisan’a kadar kalıyor. ABD’li komutanlar İnönü’yü ziyaret ediyor.

Basında geniş yer veriliyor. “Türk-Amerikan dostluğunun parlak bir ifadesi” türünden büyük övgülerle karşılanmışlardı. İki kutuplu dünyanın soğuk savaşı başlamıştı. Topraklarında savaş görmemiş ABD, İkinci Dünya Savaşı’nın nimetlerinden yararlanmak üzere ataktadır. Demirperde örülmeye başlanmıştı. Doğu Akdeniz ve Batı Asya, kuşkusuz Türkiye de hedeftir.

Türkiye’de ise Kemalist Devrim artık kireçlenme sürecine girmişti. Kapılar açılmaya hazırlanılmaktadır. Basın da Mustafa Kemal Atatürk’ten vasiyet Türk-Sovyet dostluğu yıkıcılığı almış başını gitmişti. Belki de Türk basınının en kara dönemlerinden biriydi. Yalan haberler her yanı sarmıştı. Yine Montrö, Boğazlar, Oniki Ada, üsler, Yunanistan, Sovyet toprak talepleri vb gündemdeydi… Bu haberler gene ele yola gelenlerdir. O kadar seviyesiz ve çamurlular vardı ki bugün ancak mizah unsuru olabilmektedir. Ama şu da ilginç; bazıları ara ara hâlâ Amerikancı kalkışmalarda gündeme getirilmektedir.

CENAZE BAHANE

İşte tam bu tarihlerde; ABD’de 1944 Kasım'ında yaşamını kaybeden Türk Büyükelçisi Münir Ertegün’ün cenazesini güya Türkiye’ye getirmek için, ABD Başkanı Truman koskoca Missouri Zırhlısı’na emir buyurur. Özel olarak ABD'ye giden Dışişleri Bakanlığı protokol müdürü Kadri Rıza, Truman'ın özel elçisi Weddell de gemiye binerler. Zırhlı törenle New Jersey’den uğurlanır.

Gövde gösterisi müthiştir. Her ne kadar sonradan 6. Filo’ya ilham verdiyse de o zaman karşısında aslanlar gibi biz vardık. 68 gençliğinden gereken yanıtı aldılar. Hâlâ daha almaktadırlar.

ABD Avrupa Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Hevitt komutanlığında Missouri ve ona eşlik eden Providence ve Power gemileri, Türkiye’ye gelene kadar ABD basını tarafından neredeyse adım adım izlenir, saat saat haber yapılır. Zaten amaç da budur:

-Biz savaşın yardımcı ülkesi değildik, başroldeyiz. Artık tek efendi olacağız!

Türkiye’ye karşı “efendilik! İşte böyle bir kapının açılması anlamına gelmektedir. Türkiye’nin NATO’ya girme süreci başlamıştır.

UTANÇ TABLOSU

İşte o “Efendi”nin, nam-ı diğer NATO’nun ilk karşılama hazırlıkları arasında şunlar da büyük bir özenle bir ilk görev olarak yerine getirilir:

“İstanbul'da belediye büyük bir temizlik kampanyası başlatır. Beyoğlu'ndaki eğlence yerleri yeniden düzenlenir. Genelevlerin bulunduğu Abanoz Sokağı temizlenir, evler içten ve dıştan badana edilir. Tekel'in özel olarak Amerikalı konuklar için hazırlattığı sigaralar piyasaya sürülür, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü çeşitli spor karşılaşmaları için düzenlemeler yapar.”

(Bkz. Prof. Dr. Cüneyt Akalın, "Missouri’nin ziyaretinin tarihselanlamı”

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/9930)

Emperyalistler için Türkiye kapısını açmak her zaman önemli olmuştur. Amerikalı yetkililer de bu “cenaze ziyaretini” zaten “Türkiye sınırları ötesi etkisi” açısından değerlendirmişlerdi.

Ancak, o bütün bünyesiyle emperyalizme karşı mücadele içinde bilenmiş ve sınanmış, başarıya ulaşmış direnci kırmak zordur. Eklem yerleri kireçlenmiş hükümetlerle yürümek, ilerlemek ve halkı ikna etmek o kadar kolay olmayacaktı.

Truman Doktrini, Marshall Planı ve de Adnan Menderes hükümetleri süreci işlemeye başladı.

ATLANTİK SÜRECİ VE SONU

1946’da Demokrat Parti kuruldu. Adnan Menderes, 29 Mayıs 1950’de TBMM de hükümet programını açıkladı. İlk bölümünde “tek parti rejimi”, eleştirildi. İkinci bölümde, özgürlük ve refah konusundaki vaatler ve de izlenecek dış politika vurgulandı:

-BM idealine samimi bağlılık

-Ananevi İngiliz ve Fransız ittifakı ve Birleşik Amerika ile en sıkı dostluk ve işbirliği,

Dostluklarına daima sadık kalan uzak yakın ve büyük küçük bütün milletlerin istiklal ve toprak bütünlüklerine hürmet

-Truman Doktrini ve Marshall yardımlarıyla Türkiye'nin barışçı siyasetini destekleyen Birleşik Amerika ve büyük müttefikler İngiltere-Fransa ile siyasi, iktisadi ve kültürel münasebetleri gün geçtikçe kuvvetlendirmek

-Doğu Akdeniz'de güvenliği maddi ve manevi bakımdan kuvvetlendirmek için büyük dost ABD'nin ve müttefiklerin dikkatini bu bölgeye çekmek…

Amaç hasıl olmuştur.

Arkasından NATO, Kore Savaşı’yla rüşt ispatlanacak… askerlik hizmeti yapılacaktır. Yetmediği yerlerde 10 yılda bir “hizaya sokacak” ABD’ci darbeler ya da “teşebbüsleri” gelecektir.

Bu bir sürecin başlangıcıydı. Son verme zamanı gelmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclis’inde artık o eller inecek, başka oylamalarda başka eller kalkacaktır!

Dosta düşmana ilanımızdır.

Böyle biline.