NATO’nun güney kanadı ve Türkiye

NATO’nun 2023’teki Vilnius Zirvesi’nde kabul edilen yeni savunma planlarında İttifak’ın güney kanadına yönelik özel bir yoğunlaşma dikkat çekiyor. Bu bölge, NATO metinlerinde İttifak’ın Rusya, İran ve Çin’e karşı mücadelesinde önemli bir cephe alanı olarak görülüyor. NATO’nun Soğuk savaş sonrasındaki en geniş planlaması olarak nitelenen Savunma Planları’nda üç ana bölge bulunuyor:

1. ABD’den başlayıp Atlantik üzerinden İzlanda, İngiltere ve Norveç’e kadar uzanıyor.

2. Almanya, Polonya, Orta ve Doğu Avrupa ve Baltık Devletleri dahil olmak üzere Alplerin kuzeyindeki Avrupa’yı içeriyor.

3. Akdeniz ve Balkanlar üzerinden Karadeniz bölgesine kadar uzanıyor.

Üçüncü bölgenin görev sahası, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Sahel Bölgesi ve Sahra Altı Afrika’yı da kapsıyor. NATO’nun 9-10-11 Temmuz’daki Washington Zirvesi’nde bu bölge için özel bir temsilci atanması kararlaştırıldı. Temmuz ay sonunda bu göreve İspanyol diplomat Javier Colomina’nın atandığı açıklandı.

GÜNEY BÖLGESİ’NDE ASIL HEDEF

NATO’nun Güney kanadında yeni planlamalar oluşturmak üzere görevlendirilen uzman grubun hazırladığı Mayıs 2024 tarihli raporda bölgeyle ilgili üç önemli nokta dikkat çekiyor:

1. Rusya bölgesel gerilimleri ve istikrarsızlığı körüklemekte ve bunlardan faydalanmaktadır ve Suriye’den Sahel’e kadar güney bölgesinde giderek artan bir ayak iziyle NATO’nun güney kanadında stratejik zorlukların temellerini atmaktadır.

2. Rusya ve İran, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaş bağlamında işbirliklerini genişletmişlerdir. İran yanlısı, aşırılık yanlısı hareketler NATO ortaklarına, Müttefiklerin altyapısına ve deniz güvenliğine karşı saldırılar düzenlemektedir.

3. Çin jeopolitik gündemini ilerletmeye çalışmakta ve bu çabalarının bir parçası olarak NATO’nun güney bölgesinde askeri ve deniz kuvvetlerindeki varlığı ve limanların kontrolü de dâhil olmak üzere etkisini arttırmaktadır (NATO internet sitesi, 7 Mayıs 2024).

German Marshall Fonu’ndan Ian O. Lesser, Rusya ile İran arasında derinleşen stratejik işbirliğine dikkat çekiyor ve NATO’nun Çin ile rekabetiyle de bağlantı kurarak güney bölgesinin önemini şöyle özetliyor:

“Akdeniz, Afrika ve Körfez, Moskova ile çatışmanın ağırlık merkezi olmayabilir. Yine de bu bölgede, Rusya ile NATO’nun çıkarları ve NATO’ya üye devletlerin kuvvetleri karşı karşıya gelmektedir. Bu alanlarda Rusya’ya karşı koymak ittifak için ucu açık önemli bir görev olacaktır” (GMF, 7 Mayıs 2024).

TÜRKİYE AÇISINDAN DURUM

ABD, bir yandan Libya’dan, Suriye’ye, Irak’a ve Kafkasya’ya kadar Türkiye’ye karşı askeri kuşatma uyguluyor. Bir yandan da NATO vasıtasıyla Türkiye’yi kendi doğal müttefikleriyle karşı karşıya bırakacak planları dayatıyor. NATO vasıtasıyla, Türkiye’nin Batı Asya, Orta Asya ve Afrika’da Rusya, Çin ve İran’ın karşısında bir konuma yerleşmesini sağlamaya çalışıyor. Öncelikli olarak, Batı Balkanlar’dan Akdeniz’e ve Karadeniz’e uzanan bölgede Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirecek tertipler hazırlanıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Mart ayındaki Washington ziyareti öncesinde ABD Dışişleri yetkililerince gazetecilere yapılan bilgilendirmede, bu hedef “Afrika ve Orta Asya’da Türkiye ile birlikte çalışarak Çin ile Rusya’nın bu bölgelerdeki etkisine karşı koymak” diye açık bir şekilde dile getirilmişti.

Soğuk Savaş’ta NATO’nun güney kanadında bekçi olarak görülen Türkiye, bugün yine Atlantik hegemonyasına karşı milli devletlerini savunmaya çalışan gelişen dünya ülkelerine karşı koçbaşı olarak kullanılmak isteniyor.