Ne yapmalıyız?

Yaban domuzları 2,5 milyon yıl öncesinden beri yeryüzünde mevcuttur. İnsan (Homo sapiens) ise sadece 300 bin yıl önce evrilmiştir. Uyum yeteneği fazla olan yaban domuzları yaşam alanlarının insanlar tarafından tahrip edilmesi sonucu tarım ürünlerine dadanarak beslenmeye çalışmaktadır. Yüzde 95’i bitkisel kökenli besinlerden oluşan yemlerle beslenir. Solucan, fare, köstebek gibi küçük canlıları da yerler. Bu nedenle tarımsal mücadele kapsamında olan bir hayvansal zararlı sayılmaktadır. Üreme dönemleri dışında avlanmaları serbesttir. Üreme dönemi 15 Şubat -15 Mayıs arasıdır.

ZARAR DÜZEYİ

Bir örnek olarak Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yayınlanmış bilgileri aktaralım: “Çiftçilerin bildirimlerine dayanarak, teknik ekiplerin yaptığı inceleme ve denetimlerde yaban domuzu sayısının hızla arttığı ve 2023 yılında 30 bin dekar tarım alanında zarar oluşturduğu, zararın 43 milyon TL olduğu vurgulandı.”

Göz önünde canlandırmak için bu alanın nizami ölçülerde 300 futbol sahası kadar olduğunu belirtelim. Dekar başına bin 422 lira zarar yaptığı saptanmıştır (Bkz.1). Domuzlardan zarar gören çiftçilerin hepsinin İl Müdürlüğü’ne bilgi vermediği düşünülürse gerçek zararın daha yüksek olduğu sonucuna varılır. Yaban domuzları doğal çevrenin önemli bir ögesidir ve yok olmaları istenmez. Zarar oranı artınca avlama ve diğer yöntemlerle sayılarının azaltılmasına çalışılmaktadır.

BİR GÖZLEM

Bu yazının kaleme alındığı süreçte ilginç bir rastlantı oldu. İki arkadaş araziye giderken bir kuru derenin alt kısmında birtakım kemiklere rastladık. Gayet uzun bir üst çene kemiği ters dönmüş vaziyette idi. Etleri neredeyse tümüyle sıyrılmış olduğundan iki adet uzun azı dişi net olarak görülüyordu. Bu oldukça genç bir erkek domuzun kalıntılarıydı. Dişler ve çene her şeyi yemeye elverişli olacak kadar güçlü yapıda görünüyordu. Bir süre sonra bir köpek leşine rastladık. Anlaşılan avcılar ve köpekler tarafından izlenen domuz, bir hamle ile köpeği ölümcül olarak yaralamıştı. Büyük olasılıkla kurşun yaraları nedeniyle ölen domuz da diğer leşçil hayvanlara yem olmuştu. Çakalların bir gecede ölen domuzları yediği söylendi.

ZARAR ŞEKLİ VE AVLAMA

Köylüler, domuzların ayva ve nar dışında bütün meyveleri yediklerini, ağaçların dallarını kırıp kabuklarını sıyırdıklarını söylediler. Henüz olgunlaşmamış lop incirleri bile yedikleri ifade edildi. Lisanslı avcıların tüfek üzerine takılmış olan güçlü ışık veren lambaları aniden yakarak hem hedefi gördükleri, hem de ani ışık demetinin yarattığı şaşkınlıkla duraksayan domuzu kolayca vurdukları anlatıldı. Av yasağının sona erdiği 15 mayıstan- temmuz ortasına kadar köy civarında 30 kadar domuz avlandığı bildirildi. Avlanan domuzların nasıl değerlendirildiği sorusu ise cevapsız kaldı.

DOMUZ ETİ TÜKETİMİ

Dünyada kişi başı yıllık domuz eti tüketimi 10,7 kg’dır. Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) üyesi ülkelerin ortalaması 22,9 kg’dır. Diğer ülkeler sırasıyla: Güney Kore: 31,56 2, Vietnam: 25,0 3, Şili: 24,8, ABD: 24,0, Çin: 22,7 6, İsviçre: 22,5 ve Paraguay: 21,5 kg domuz eti tüketmektedir (Bkz.2).

Çin, ABD ve Rusya gibi nüfusu kalabalık ülkelerde yılda kişi başına 20 kg’dan fazla domuz eti tüketilmektedir. Bunların nüfus toplamı 2 milyarın üzerindedir. Halkı Müslüman olmayan Asya ülkelerinde, Kuzey ve Güney Amerika ve Avustralya’da önemli düzeyde domuz eti tüketilmektedir. Domuz eti milyarlarca insanın temel besin kaynaklarından biridir. Yaban domuzunun eti evcil domuzun etinden daha makbuldür.

DURUM

Türkiye’de kırmızı et ve süt ürünü fiyatları aşırı derecede yükselmiştir. Bir av hayvanı olan yaban domuzunun eti değerli bir protein kaynağıdır. Özel bir soğuk zincir ve pazarlama kanalı oluşturularak bu kaynak değerlendirilmelidir. Türkiye’de 200 binden fazla Hristiyan yurttaşımız vardır. Sadece Rusya’dan Türkiye’ye 7 milyon turist gelmiştir.

Yurttaşlarımızdan ucuz ve sağlıklı bir protein kaynağını tercih edenler de çıkacaktır.

Domuzlar yemden yararlanma yeteneği yüksek ve çabuk üreyen hayvanlardır. Üretime geçilirse ucuz ve hızlı bir şekilde hayvansal protein açığının kapatılmasını sağlayabilir. Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin görevi gerekli denetimleri yaparak bu ürünlerin hijyenik koşullarda tüketiciye ulaşmasını sağlamak olmalıdır. Bu yolla kırmızı et talebinin belirli bir kısmı karşılanırsa sığır ve koyun eti fiyatları daha makul bir seviyeye gelecektir.

Kaynaklar:

1)https://eskisehir.tarimorman.gov.tr/Haber/1314/Bu-Donemde-Yaban-Domuzu-Ile-Mucadele-Yasaklandi
2)https://x.com/DrDataStats/status/1511424134047227915