Nefes aldıran hafta

Geçen hafta üç nefes aldıran haber ile rahatladık. Öncelikle, Türkiye’nin turizm merkezlerinde başlatılan orman yangınlarının kontrol altına alınması, kalbi Türkiye diye atan Türk Milletinin yüreğine soğuk su serpti. İKLİM DEĞİŞİMİ şaşırtmacası kapsamında ABD kontrolündeki PKK tarafından çıkarılan orman yangınları, bu kadar olumsuz, bozguncu müdahaleye rağmen devlet-millet işbirliği ile söndürüldü. Çıkan bu yangınlar cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınları idi.

***

Türkiye Çin Halk Cumhuriyeti ve Katar’dan sonra Güney Kore ile de 17.5 milyar TL tutarında SWAP sözleşmesi imzaladı. Diğer sözleşmelerin de yolda olduğu haberleri geliyor. Bu haberde MİLLİ PARALARLA ticaret gelişiyor. Dolara olan bağımlılık azalıyor. Bu haberde nefes aldıran ikinci haberdi.

***

Geçen hafta yüreklere su serpen üçüncü haber ise açıklanan istihdam rakamları idi. İşsizlik haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 2.5 azalmıştı. İstihdam edilenlerin sayısı 27 milyon 984 binden 28 milyon 586 bine çıkmıştı. Bir ay içinde 602 bin kişiye yeni iş olanağı sağlanmıştı. Bu, yaz aylarına doğru pandeminin etkisinin azalması, aşı çalışmalarında olağanüstü gelişmeler sonucu sağlanmıştı. Başka bir sevindirici husus ise yeni istihdamın ana sektörler bazında bakıldığında, kalkınmanın motor sektörü olan sanayi sektöründeki istihdam artışının diğer sektörlerden daha fazla olmasıydı. Yaz ayları ile istihdamın daha fazla artması beklenen tarım ve turizmin içinde yer aldığı hizmetler sektöründeki istihdam artışları, sanayi sektöründeki istihdam artışından daha düşüktü.

***

İşsizlik oranının bir ay içinde yüzde 13.1’den 2.5 puan düşerek yüzde 10.6’ya gelmesi tek başına bakıldığında sevindirici, umutlandıran bir haber.

Ancak rakamlara biraz daha yakından bakıldığında rahat nefes almak için daha çok erken olduğunu görürüz.

Aşağıdaki tablo, Türkiye İstatistik Kurumu sitesinden alınmış bir tablodur. Ne söylemek istediğim daha iyi anlaşılsın diye istihdam edilenler sütununda 28 milyon 586 bin ile Haziran 2021 ayına yakın istihdam sayısı olan 28 milyon 592 bin ile Ekim 2017 sayısını aldım.

***

Arada yaklaşık dört yıl olmasına rağmen bu iki sayı birbirine çok yakın. Bu ne anlama gelir; çalışan sayıları Ekim 2017 ayında ve Haziran 2021 ayında aşağı yukarı aynı. Burada bir gariplik yok mu? Elbette var. 2017 yılından 2021 yılına, yani tam dört yılda nüfus artışına bakalım. Tabloda 15 yaş ve yukarısı nüfus sütununa baktığımızda gerçekle karşılaşırız. 2017 Ekim ayında 15 yaş üstü nüfus 60 milyon 149 bin iken, Haziran 2021 ayında bu nüfus 63 milyon 659 bin kişi. Yani 15 yaş üstü nüfus 3 milyon 510 bin kişi artmış. Ama çalışan sayısı aradaki dört yıla rağmen aynı. İşte içimizi karartan, sevinmek için erken olan olay bu.

***

Bu fark kimine göre hükümet tarafından saklanıyor, kimine göre ise bu standartlar uluslararası standart. Ne olursa olsun topluma bu tablo yanında gerçek tüm açıklığı ile anlatılmalı. Peki, anlatılmamasının sebebi ne olabilir. Anlatılmamasının sebebi işsizliğin çözümünün herkesçe malum olduğu halde, hem ideolojik hem de iktidarın paçalarından asılan güçlerin çözüm yollarını uygulamanın önünü tıkamasından kaynaklanmasıdır.

***

Siz yatırım yapacak diye özel sektörü beklerseniz; hem gecikir, hem de yatırımını pazara yakın konum olduğu için Marmara Denizinin etrafına yaparak müsilaj vb. gibi çevre sorunlarına neden olur. Siz eğer petro-kimya tesisini yapmaya irade koymazsanız, yurt içi ve yurt dışı şu anki petro-kimya ticareti konjonktüründen nemalananlar bu işin önüne set çeker, siz de hala işsizlikte dört yıl önceki rakamlara ulaşmanın başarı olduğunu insanlara anlatmak zorunda kalırsınız.

Sonuç olarak; Devletçilik ilkesini uygulamaya sokmadan, ithal ikameci, planlamaya dayalı kalkınma modelini uygulamadan işsizlik sorunu köklü olarak sittin sene çözülmez.