Nereden nereye…

İçinde yaşadığımız zaman diliminden ister düne ister yarınlara bakalım hep birbirleriyle çelişen durumlar yarış eder. Çünkü her ikisini de içinde yaşadığımız zamanın bizlere sunduğu koşullar ile bu koşullar içindeki konumumuz belirler. Umutlu umutsuzluğun, özlemle küçümsemenin, nostalji ile küf koşunun yarışması da bu yüzdendir. Herkesin durduğu yerden dün de yarın da bir başka yorumlanır.

Bu yazıda, nereden nereye geldiğimize ilişkin küçük, ancak bir o kadar da anlamlı bir örnek vermek itiyorum. Sanırım yalnızca bu örneğe bakarak “nereden nereye” gelindiğine ilişkin farklı olan görüşlerimiz belki ortak bir noktada buluşabilir. Buluşmasa da ne gam… Amaç biraz nostaljinin derin sularında gelişi güzel gezinmek değil mi?

Bu yazının bir özelliği de bu tür konulara ilgi duymayanlar için baştan sona değil de biraz kolayına kaçıp, sondan başa doğru okunabilmesidir. Bu tür okumayı tercih edenler yazının tümünü okumaktan kurtulduğu gibi zamanlarından da tasarruf etmiş olabilirler.

Konumuz, 1933 yılına ilişkin Ankara’da yayımlanan yaklaşık yüz sayfalık bol reklamlı bir katalog. Çiçeği burnunda bir Cumhuriyet’in başkentinde, Hüsnütabiat Matbaası’nın yayımladığı kataloğun ön sözü yerinde, “Sayılı günler çabuk geçer; geçen günlerin tecrübelerinden istifade edebilirseniz gelecek günlerin ömrünü uzatmış olursunuz.” sözü yer alır.

Kataloğun her sayfasında gruplandırılmış ürünler ve bu ürünlerin ismi ile mikyası ve fiyatı belirtiliyor. Neler mi var? Gelin katalogdan gelişi güzel seçtiğimiz sayfaları birlikte çevirelim:

Tuzlu, dumanlı balıklar: Palamut lakerdası 35, torik 90 kuruş. Çiroz seçme bakalyaro ise 150 kuruş. Havyar-Balık Yumurtaları ehven fiyatta: Siyah havyar ekstra kutusu 200, kırmızı Japon havyarı ve Mersin Adana 1’inci kalitesi 600, 2’inci kalite ise yalnızca 500 kuruş. Bunlara ilave pastırma ve sucuklardan Kayseri pastırması kilosu 90, ekstra sucuk kilosu 80, yerli sığır salam 90, Edirne sığır salamı 90, Edirne sığır dilin bir teki ise yalnızca 130 kuruş.

Ve içkiler bölümü: Başta kırmızı borda şaraplar yer alıyor. Medok, Medok Söperyör, Sent Emilyon, Sen Julyen, Zent Estel, Şato margo. Fiyatları ise 200 ile 235 kuruş arası değişiyor. Beyaz borda şaraplardan ise Grav, Grav Süperyör, Barsak, Sotern ve Hot sotern var.

Kırmızı Burgonya şarapları listesi ise oldukça zengin: Bojole, Makon, Flöri, Pomar, Şamberten, Mulen A van, Merkürey, ve Klovöje.

Bu şarapları Ren Alman (Openhaymer, Nirştayn, Libfravnmilh, Zeltinger, Pis poter, Bravnberger, Lavbenhaymer, Johnanisberg), Kânti İtalyan şarapları (Beyaz ve kırmızı Rufine, Fasati, Marsala Floryo sek ve tatlı) İspanya ve Portekiz Şarapları (Kırmızı Porto Sandman, Kopke, Konzales) vs takip ediyor.

Fiyatları 1200 ile 700 arasında değişen şampanyalar arasında ise Kordon Ruj Mum eks. Sek, Pomery Greno, Muete Şandın ve Baron Jilber bulunuyor. Bunu Köpüklü şaraplar Martel, Dubuşe Blak Hed konyak ve romları izliyor. Viski ve cinleri 750 ile 1100 kuruş arasında. Bu ürünler arasında Devars vayit lebel, Coni voker Red Lebel, Vayite Horse, Cin Gordon dary, ve Pitadiliy bulunuyor.

Ecnebi likörlerden ise Kuantro Tirpisek, Benediktin, kuantro ve çery brandi kizinye bulunuyor. Bunların ücretleri de 700 kuruş civarında ama içkiler kısmı bu kadarla sınırlı değil. Vermutlar, amerpıkon ve diğerleri de var.

Yerli içki olarak da az sayıda Hususi rakılar (Bilecik, Ada-Dimitrokopulo, Bomonti, Karşıyaka Sevim, ve Eğlence rakıları da bulunuyor. İnhisar rakıları arasında ise Altın Baş Yalova, Kulup 50 derecelik, Nazilli, Boğaziçi aydın rakıları var. Bunların fiyatları ise yabancılara oranla biraz daha ucuz gibi.

Katalogdaki parfümler bölümü ise içkilerden farklı değil. En seçme ve doğal olarak da en pahalı markalar… Sabrınızı zorlamak istemiyorum. Liste daha da uzayıp gidiyor…

Az kalsın unutuyordum… Bunların satıldığı yer ise, 1925 yılında Ankara’da kurulan ve yalnızca memurların alışveriş yaptığı Memurlar Kooperatif Şirketi… Merkezi Anafartalar Caddesi’nde, ancak Samanpazarı, Yenişehir, Keçiören, Bankalar Caddesi, Anbar ile İstanbul Kumüsyonevi ve Sirkeci Mühürdarzade’de de şubeleri var. Kataloğun bir yerinde “Aman acele edin, hemen tükeniyor.” diye bir uyarı da yer almış.

Nereden nereye…..

Not: Ürünler katalogdaki imlasıyla aynen alınmıştır.