Nihat Behram’ın hakaretleri üzerine açıklama
1. Sözcülüğünü Ataol Behramoğlu’nun yaptığı Sanatçılar Girişimi, Türkiye’nin, ABD destekli bölücü teröre karşı verdiği savaş konusunda, içeriğine büyük ölçüde katılmadığım bir bildiri yayınladı. Benim adım da onayım alınmadan bu bildirinin imzacıları arasına konulmuş, fakat talep etmeme karşın imzam listeden çıkarılmamıştır. Bunun üzerine itirazımı ve bildiriye neden karşı olduğumu Aydınlık’ta “Vatan savaşı sanatçının savaşıdır,” başlıklı yazımla açıkladım.http://www.aydinlikgazete.com/kultursanat/bildiriye-itirazim-var-h76526.html2. Söz konusu açıklamada şu görüşlere yer verdim: “Bu savaş saray savaşı değil, vatan savaşıdır.” “Türkiye’nin kendini savunması için mecliste onaylanan tezkere ‘kanlı karanlık’ işler için değil, vatan savunması için gereklidir.” “Emperyalizme karşı verilen savaş aynı zamanda sanatçıların vicdan savaşı, onur savaşıdır” ve “bu savaş Türk’üyle, Kürt’üyle Türk Milletinin vatanseverlik savaşıdır”. 3. Bu görüşlerimin yayımlanması üzerine, sol.org yazarı Nihat Behram, hakaret dolu bir yazı kaleme almış, medyaya servis etmiştir. Görüşlerime, kendi görüşleriyle karşılık vereceği yerde, insan onuruna saldırı biçiminde şahsıma sadece hakaret yağdırmıştır.http://haber.sol.org.tr/yazarlar/nihat-behram/dogu-perincekin-vatan-anlayisi-1315624. Yurtdışında yaşayan bir yazar olarak Nihat Behram’ı, Ulusal Kanal’da hazırlayıp sunduğum Edebiyat Cephesi programına yıllar önce konuk aldığımı anımsıyorum. 5. Adı geçen şahısla, bu tv programı nedeniyle, zorunlu telefon görüşmesinin dışında herhangi bir mekanda, herhangi bir şekilde bir saniye bile bir araya gelmişliğim, iki sözcük konuşmuşluğum yoktur. 6. Sol.org yazarı Nihat Behram’ın basın yolu ile şahsıma yaptığı bu ağır saldırıya, yanıt verme lüzumu görmüyorum. 7. Ancak, yaptığı hakaretlerinden dolayı Nihat Behram hakkında ceza ve manevi tazminat davası açılmak üzere avukatıma talimat vermiş bulunuyorum.Kamuoyuna ve edebiyatseverlere duyurulur.
Not: Yukarıdaki açıklama ile birlikte yayımlamayı düşündüğüm “Çürüyenler” adlı şiirim, yer olanaksızlığı nedeniyle yayımlanamamıştır... “Çürüyenler,” önümüzdeki hafta, yine bu köşeden sizlere sunulacaktır.