Numan Kurtulmuş’u izlerken şoklardayım
Numan Kurtulmuş ile yıllar önce HAS Parti başkanıyken CEM TV’de bir program yapmıştık. Orada AKP iktidarı ile ilgili söylediklerini ve ekonomi ile ilgili eleştirilerini hatırlıyorum. O kadar gerçekçi ve net eleştiriler yapıyordu ki; sonunda dayanamamış Numan bey bu fikirlerinizde samimi iseniz size ben oy vereceğim, demiştim. Numan beyin bu görüşlerini sadece biz bilmiyoruz. Tüm kamuoyu yakından biliyor.
AKP’ye geçtikten sonra Numan bey çok radikal dönüş yaptı ve son CNN söyleşini izlerken o yıllarda söylediklerini nasıl unuttuğunu görerek şok olduk.
MANİPÜLASYON YAPANLAR SUÇLU
Bakın Numan bey ne diyor? "Türkiye’deki özellikle son dönemdeki ekonomik sıkışlığın sebebi, Türkiye ekonomisinin kendi dengelerinde kaynaklanmamıştır. 24 Haziran seçimlerinden sonra çok büyük kur atağı, saldırı hatta Güneydoğu Asya’daki piyasalar üzerinden gece burada piyasalar kapandıktan sonra ortaya çıkan bir takım saldırılar... Bütün bunların hepsi manipülasyon olduğunu biliyoruz. Kurban Bayramı’ndan önceki hafta Türkiye’de döviz yani dolar neredeyse sekiz lira seviyesine çıkmıştı. Çok önemli bir süreçti, çok kritik bir süreçti."
Yani Numan bey diyor ki; bizim ekonomimiz sağlamdır. Bizim kabahatimiz yoktur. AKP çok iyi ekonomik politikalar uygulamıştır ve uygulamaktadır. Ah dış mihraklar var ya. Hep onlar yapıyor.
Bir değerli iktisat profesörüne uygun olmayan yaklaşım. Ondan uygulanan ekonomik model için bir özeleştiri yapmasını, tüketim ve borçlanma ekonomisi politikalarının da yaşadığımız krizin sebeplerinden biri olduğunu söylemesini beklerdik. Ama Numan bey, böyle yapmayıp 2018 ekonomik krizinin tüm sorumlusu olarak yabancıları işaret ediyor.
DENGELEME LİMANI
2019 için de söyledikleri de -ondan başka şeyler de söylemesini beklediğimiz için- doyurucu olmuyor. Numan bey de "dengeleme"ye sığınıyor. "Bugünden yarına değil ama yakın zamanda olabilir. 2019 yılı içerisinde Türkiye ekonomisinin dengelerinin çok daha sağlam bir hale geleceğini biliyorum, görüyorum ve bu dengeleme döneminden sonra iyileşme süreci hızla devam edecektir. Aslolan, tezgahı dağıttırmamaktır. Bir kriz, bir kaos ortamının ortaya çıkıp, Türkiye ekonomisinin çok çok hızlı bir küçülme içine girmemesidir. Bir daha 7.4 seviyelerinde bir büyüme olmayacak ama Türkiye ekonomisi de en azından negatif noktaya gelmeyecek, pozitif olarak büyümesi devam edecek."
DENGESİZLİKTE DENGE?
■ Dış borcu çeviremiyoruz
■ Bütçe gelirleri azalmış
■ Devlet imar barışı ve vergi aflarından gelecek paralara bel bağlamış
■ Bütçe açığını Merkez Bankası karı ile kapatmışız ve bütçe fazla verdi diye böbürleniyoruz
■ İşsiz sayısı yedi milyona yaklaşmış
■ İstihdam azalmış
■ Özel sektörde iflaslar sürüyor
■ Mağazalar, dükkanlar bir bir kapanıyor
■ İnşaat sektörü beyaz bayrağı çekmiş
■ Şirketler nakit açığı ile yanıp tutuşuyor
■ Savurganlık devam ediyor. Örtülü harcama ocak ayında 215 milyon lirayı geçmiş
■ Enflasyon canavarı can almaya devam ediyor. Çaresiz kalan hükümet manavlığa başlamış
■ Cari açık kader olmuş
■ Tarım diye bir şey kalmamış
■ Turizm desen önemsiz sektör kalmış
■ Hanehalkı geçinemiyor
■ Gelir dağılımı tamamen bozulmuş. Zengin ile dar gelirli arasındaki mesafe oldukça açılmış
■ Parası olan rantiyeci olmuş. Üretimi düşüneni ara ki bulasın
■ Ekonomiye, adalete, bizi yönetenlere güven kalmamış
Bütün bunlara rağmen dengeleme-dengeye getirme nasıl olacak? Hangi dengeciler bu dengeyi sağlayacak? Üretmeyen, tüketen, tasarruf etmeyen, dış borca batmış bir ekonomide dengeyi maalesef bu ekonomik model ve anlayışlar sağlayamaz. Bizden söylemesi: 2019’da tahterevallide sallanıyor olacağız. Umarız dengeleme derken tahterevallinin zinciri kopmaz!