ODTÜ Başbakan'ın izinde
Başbakan Erdoğan, Nisan'da İstanbul'da düzenlenen Birleşmiş Milletler Ormancılık Forumu'nun açılışında, dünyanın dört bir yanından gelen konuklara Kızılderili atasözüyle seslendi.
"Bütün ağaçlar kesildiğinde, bütün hayvanlar avlandığında, bütün sular kirlendiğinde, işte o zaman paranın yenilebilir bir şey olmadığını anlayacaksınız!"
Sonra da şöyle dedi. "Dünya hızla ve hırsla tüketilmeye devam ederse, nefes alacak hava, içecek bir damla su kalmayacak!"
Diyelim forumdaki o binlerce yabancı konuktan birinin adı Bay Ceronimo olsun...
ODTÜ'deki ağaçların kesilmesine canla başla direnen kitleleri görse herhalde şöyle düşünür Bay Ceronimo. "Vay be! Demek ki Türkiye halkı liderine bu kadar bağlı!"
Hele aynı konuşmanın devamını hatırlasa, muhtemelen bu konuda hiçbir kuşkusu kalmaz.
"Biz sadece gövde taşıyan, gövdesinin üzerinde kafa, o kafanın içinde beyin taşıyan fizyolojik varlıklar değiliz. Biz kalp taşıyoruz, ruh taşıyoruz, vicdan taşıyoruz."
Nitekim Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin ODTÜ'ye bir bayram gecesi, çevik kuvvet eşliğinde dalıp binlerce ağacı kesmesinin ardından, eylemler başladı.
"Kalp taşıyan, ruh taşıyan, vicdan taşıyan" eylemciler, olayın hukuksuzluğuna dikkat çektiler.
ODTÜ Öğretim Üyesi Tarık Şengül "Bir gece yarısı baskınıyla ve yangından mal kaçırırcasına ağaçları yok ediyorlar!" diye isyan etti.
Belediyenin "Yok canım ne yok etmesi, nakledeceğiz biz o ağaçları..." açıklamasına ise cevap rektörden geldi. "Yol projesinden 3 bin ağaç etkileniyor. Bunların ancak 600 tanesi nakledilebilir."
ODTÜ Mezunları Derneği Başkanı Hikmet Şahin de "Bu gece burada bir hukuksuzluk yaşıyoruz" dedi. "Hiçbir bildirim, uyarı olmadan bütün çitlerimizi, ağaçlarımızı dozerlerle yıktılar."
Bay Ceronimo ister istemez düşünecek. "Yahu Erdoğan ne şanslı bir lider. Ülkesinin en süper üniversitesi bile onun yanında!"
Ne de olsa ODTÜ, bu yıl Times Higher Education tarafından hazırlanan "Dünyanın En İyi 100 Üniversitesi" listesine Türkiye'den girebilen tek okul.
Demek ki Başbakan çifte bayram yaşadı. Bir lider için böyle bir eğitim kurumunu yanına almak, dünyanın neresinde olursa olsun az gurur değildir!
Hele ki o lider konuşmasında "Evimizdeki mobilya yağmur ormanlarını yağmaladıysa böyle bir ticaretten rahatsız olmak, bunu derinlemesine sorgulamak ve buna çareler üretmek zorundayız" demişse.
Yine de Bay Ceronimo'nun aklına başka bir Kızılderili sözü gelmiştir belki. "Beyaz adam bize çok söz verdi ama sadece birini tuttu. Topraklarımızı alacaklarını söylemişlerdi ve aldılar."