Örgüt mesajı aldı - (TAMAMI)
NABIZ
ÖRGÜT MESAJI ALDI
Mesaj şu olmalıydı: “ CHP, CHP’lilerindir”
Ne var ki, 12 Haziran seçimleri sonunda ortaya çıkan tablo öyle olmadı. Tabloyu zaferden hezimete dönüştüren nedenlere bir bakalım: Önce CHP’nin Sayın Genel Başkanı birikim eksikliğinden ve CHP kültürü yokluğundan olsa gerek, geleceği göremedi. CHP nin misyonu olan Atatürkçü Kemalist düşünce sistemini öneren her yapıcı öneriyi elinin tersiyle itti, ağzına bir kez olsun Atatürk sözünü almadı, Atatürkçü düşünce sahiplerini partisinden eledi ve sonunda da kurulan Cumhuriyetçi Güç birliğini “alınamayan oylarını bölecek” kuşkusu ve vehimler içinde desteklemedi köstekledi. Demir parmaklıklardan ardında bile göğüslerini Cumhuriyete kalkan yapanların önü kesildi.
Ana muhalefet partisi bu seçimlerden yenik çıkmasını bırakın bir yana Kılıçdaroğlu Anayasa değişikliği önüne geldiğinde, Prens Sabahattinci görüşü kabul edecek ve ülkenin bölünmez bütünlüğüne ışık tutan o tarihi 3 Maddenin değiştirilmesine “ evet mi” diyecektir, yoksa hayır mı?
İşte asıl sorun o nedenle CHP’yi bir başka biçimde Yeni CHP birleştiren, şekillendiren siyaset mühendisliğinin başarılı olup olmamasıdır. Kimse konuşmuyor ve söylemiyor ama ,itilafçı bir CHP ‘de bunu göze alan kadro vardır ve hala partiye egemendir.
Baykal’ın mesajı işte bu yönden daha da anlamlıdır Baykal diyor ki:”Türkiye bölünüyor” Örgüt bu nedenle zaman yitirmeden harekete geçmeli ve bu itilafçı, bu dışımızda hazırlanan siyaset mühendisliğine uyanların hakkından gelmelidir. Açığı İsmet Paşanın Çerkez Ethem’le yaptığı mücadeleyi şimdi, hemen ,vakit yitirmeden yapmalıdır.
CHP tarihinde ilk ihaneti İsmet Paşa yaşamıştı. O gün Kırıoğlu Genel Sekreter yardımcısı olarak kürsüdeydi ve:
“-Paşa, Paşa sen padişah mısın ki, senin dediğini yapalım” demişti. Paşa sükunetle dinlemiş ve sadece şu acı ama tarihi sözleri söylemişti:
“-Bu bir maceradır. Bu macera başarılı bir macera da olsa, macera vasfını taşır. Korkarım ki; Ankara’nın Başkent olması bile tehlikeye düşer” Paşa haklı çıkmadı mı? Şimdi Üniter yapı çökme tehlikesiyle karşı karşıya değil mi? Ankara acaba başkent olarak kalabilecek mi?
Kamil Bey, olgun ve duyarlı bir insandı. Yanında eşiyle Ankara’nın Çankaya’sında Basın tepedeki evime gelmiş ve hiç yerinmeden şöyle demişti:
“- Aziz dostum. Bilmem anımsar mısınız? Ecevit’in Genel sekreter olduktan sonraki ilk Adana ve Gaziantep gezisine birlikte, Ecevit’in o eski model Chevrelot marka otomobiliyle katılmıştık”
Rahmetli dostum üzüntüsünden o menhus hastalığa tutulmuştu ve anladım ki; yapılan Hatayı anlamış ve bana söylemeye gelmişti:
. Kırıkoğlu önüne baktı ve:
-“Nasıl bir ihanete alet oldum? Oysa Paşa bana güvenmiş ve beni göreve o getirmişti.”demişti. Paşa Maltepe’de yapılan kongre salonundan çıktı gitti. Arkasına bile bakmadan. O anı yaşadım. İçim burkuldu. Pembe Köşkün kapısında GülsünToker- o zamanlar genç bir kızdı- Basına Dede Paşasının Genel Başkanlıktan istifasını okumuştu. Bana; “Umudun Tükenişi adlı kitabımı yazdıran ve Ecevit’in hatalarını yüzüne vurduran işte o ilk ihanettir. “
İhanet çemberi bir kere işlemeye görsün.
Kemal Derviş, Baykal’ın altını oymak istedi, beceremedi ve kendisine verilen hak edilmiş ödülle(!) BM de önemli ve bol olanaklı bir görev aldı.
İHANET ÇEMBERİNDEKİ SON HALKA
Önder Sav da oyuna geldi. 50 yıllık arkadaşına yalnız bıraktı , Genel Başkanlığın hayali bile aklından geçmeyen Kılıçdaroğlunu, ite kaka Genel Başkanlığa sürükledi. Sonra ne oldu?
Önder Sav gibi yıllanmış bir politikacı ve kökleri CHP de olan bir ağaç da ihanetin baltası ile kesildi. CHP’nin o güçlü Genel Sekreteri o örgütü avucunun içinde tutan adam bir de bakıldı ki; önce Genel Sekreterliği elden gitmiştir, arkasından da bir çeşit direklerinden biri olduğu partisinin liste dışına atılmış. İhanetler cezasız kalır mı?
Zincirin son halkasını kesip atmak için CHP örgütü şimdi ayakta. Sade CHP’liler mi? Bütün Atatürkçüler, Cumhuriyet ve laiklik aşığı devriciler, Atatürk ilkelerine bağlı yurttaşlar şimdi bizi arıyorlar ve “Doğru yoldasınız devam” mesajları iletiyorlar.
Deniz Baykal konuşuyor ve: ” Kılıçdaroğlu kendini kandırma. Bu zafer değil” diye söze başlıyor. Arkasından Grup Başkanvekili sonran tevil etse de gürlüyor, onun arkasından sokaktan gelen ve siyasette başarı kazanan sanatçı- siyasetçi Berhan Şimşek “Olağanüstü kurultay” çağrısı yapıyor. Yarın kimler, kimler bu ihanet çemberini kırmak için kollarını sıvayacaklar.
CHP ihanetten bıkmış olmalıdır. Kesin ve kararlı tavır koymalıdır. Hatta ihaneti kapısından atmalıdır. İsmet Paşa sağ olsa, bunlar bu kadar fütursuzca bölücülüğe ödün, Cumhuriyet yıkıcılığına cesaret edebilirler miydi?
Artık Cumhuriyeti korumak görevi örgütündür.
Kılıçdaroğlu daha çocukken, bu partiye emek verenler, onun için çile çekenler henüz ölmediler. İşte göre başı yaptılar. Bu ihanet çemberinin son halkası koparılıp atılacak ve İsmet Paşanın nefret ettiği “Merkez- Umumi zihniyeti, itilafçı zihniyet” delegelerin oyuyla en kısa zamanda dağıtılmalıdır.
kurtulaltug@aydinlikgazete.com