‘Orta Halli Refah Toplumu’ nedir?

Siz bu satırları okurken, Çin Ulusal Halk Meclisi (UHM)’nin 2020 yıllık toplantısı başlamak üzere. Dün ise ülkenin en yüksek siyasi danışma organı olan Çin Halkı Siyasi Danışma Konferansı (ÇHSDK) bütün üyeleriyle toplandı. Çin'in en üst yasama organı olan Ulusal Halk Meclisi’nin yıllık oturumu ve Çin Halkı Siyasi Danışma Konferansı toplantısı, Çin’de “İki Toplantı” olarak anılıyor. Binlerce delege ve danışmanın başkent Pekin’de toplanması Çin’in en önemli siyasal etkinliği.

ANA GÜNDEM

Her yıl Çin yeni yılı sonrasında mart ayı başında düzenlenen “İki Toplantı” koronavirüs salgını nedeniyle iki ay ertelendi. Salgın Çin’de durdurulsa da dünyayı kasıp kavurmayı sürdürüyor. Dolayısıyla toplantıların iki ana konusu var. Birincisi, koronavirüs salgınının nüksetmesini önlemek ve insanların işe geri dönmesi için güvenli toplumsal yaşam ve iş ortamını oluşturmak. İkincisi ise ekonomiyi canlandırmak ve istikrara kavuşturmak. Bu kritik dönemde Çin'in “Reform ve Dışa Açılma” politikasının daha ihtiyatlı yürütülmesi, kaynak dağılımında pazarın belirleyici olduğu ekonomik sistemdeki reformun derinleştirilmesi değerlendirilecek. Ve kapsamlı bir medeni kanun değişikliği görüşülecek.

2020’NİN ÖNEMİ

2020 Çin için çok önemli bir yıl. 13. Beş Yıllık Plan'ın (2016-2020) son yılı ve bir sonraki Beş Yıllık Plan’ın hazırlık yılı. Daha önemlisi ise Çin’in “ilk yüzyıl” hedefine ulaşması için kritik yıl. Çin, Çin Komünist Partisi’nin kuruluşunun 100. Yılında, yani 2021 yılında “Orta Halli Refah” toplumuna ulaşacağını ve mutlak yoksulluk altındaki nüfusunu sıfırlayacağını ilan etmişti. Bu ilan edilen “ilk yüz yıl” hedefi. Çin Halk Cumhuriyeti’nin 100. Yılında, yani 2049’da ise “her anlamda modern sosyalist toplum”a ulaşılacağı vaadi verildi. “İkinci Yüzyıl Hedefi” Xi Jinping’in ÇKP’nin 19. Genel Kurultay’ında şöyle tanımlandı: “Müreffeh, güçlü, demokratik, kültürel olarak gelişmiş, uyumlu ve güzel bir ülke”.

KONFÜÇYÜS’TEN ÇKP’YE

"Orta Halli Refah Toplumu" Çin’e özgü bir terim. Aslı, Konfüçyüs felsefesinden geliyor. Ağırlıklı olarak orta sınıftan oluşan mutluluğu yakalamış bir toplumu tanımlamak için kullanılıyor.

Ana hatlarıyla "hali vakti yerinde" bir toplum olarak çevrilebilir. İnsanların normal koşullarda nispeten rahat bir şekilde yaşadıkları bir toplumsal sistem tarif ediliyor. Çin’de terimlerle bir fikri anlatma geleneğinin yansıması olarak “Xiaokang” siyasal terminolojiye girdi. Çinli lider Deng Xiaoping, 1979'da Çin modernizasyonunun nihai hedefi olarak Xiaokang toplumuna ulaşmayı ifade etti. Xiaokang toplumu kavramı, ekonomik büyümenin, toplumsal eşitlik ve çevre koruma hedefleriyle dengelenmesi gerektiği fikrini anlatmak için tercih ediliyor. Xiaokang terimi, 1992-2002 arasında Jiang Zemin’in Genel Sekreter ve Cumhurbaşkanlığı döneminde uygulanan, “hızla zenginleşme ve para kazanmayı bütün değerlerin önüne koyma” politikalarına eleştiri olarak yeniden canlandı. Çünkü, felsefi olarak Xiaokang toplumu, refah sağlamak için ekonomik büyümeye duyulan ihtiyacı görür, ancak bu refahın yaygın bir şekilde dağılmasına ihtiyaç olduğunu da öngörür. Bu tartışmaların sonucu olarak 2002-2012 yılları arasında ÇKP Genel Sekreteri ve Cumhurbaşkanı olan Hu Jintao tarafından ünlendirildi. Hu, daha eşit bir servet dağılımı gerçekleştirmeyi amaçlayan ekonomi politikalarını açıklamak için bu kavramı kullandı. 2020’de “Orta Halli Refah Toplumu”na ulaşılacağı hedefi de bu dönemde saptandı.

Yine Çin’deki gelir dağılımı şemasının zeytin tanesi şeklinde olması da bu dönemde belirlendi. En yoksul ile en zengin arasındaki gelir dağılımında uçurumu ortadan kaldırmayı hedefliyor. Uçları küt ama orta kısmı kalın!

Ayrıca Xiaokang, ÇKP’nın merkezi teorik oranı Qiushi Dergisi'ne bağlı altı aylık bir derginin de adı. 2004 yılında yayına başlayan dergi, esas olarak Çin'deki siyasi ve ekonomik kalkınmaya odaklanıyor.

ÇİN VE DÜNYA İÇİN ANLAMI

Pekin’de yaşayan ve Renmin Üniversitesi’nde ders veren İngiliz akademisyen Prof. John Ross, “orta halli refah toplumu”na ulaşmanın Çin ve dünya için ne anlama geldiğini değerlendirdiği makalesinde çarpıcı saptamalar yapıyor.

Prof. Ross’un hesaplamalarına göre, Çin hedefine ulaşınca, Çinlilerin kişi başı geliri, dünya nüfusunun yüzde 62’sinden daha yüksek olacak. Şu an dünya nüfusunun sadece %19’unun geliri, Çin’in kişi başına düşen gelir seviyesinden daha fazla. (1)

Çin hemen hemen bütün gelişmekte olan ülkeleri, Rusya, Hindistan ve Brezilya’yı dahil geride bırakmış bulunuyor. Ekonomik kalkınma düzeyi Doğu Avrupa'daki birçok ülkeden daha yüksek hale geldi.

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’dan kişi başına düşen gelir, bir ülkenin ekonomik kalkınma düzeyini, genel yaşam koşullarını ve toplumsal standartlarını yükseltmesinin önemli bir göstergesi olduğuna göre, ulaşılmak istenen hedefin bilimsel değeri daha iyi anlaşılmaktadır.

Uluslararası ölçekte kişi başı gelir, insani gelişmenin en hassas ve çok yönlü göstergesi olan ortalama yaşam süresinin belirlenmesinde yüzde 75 oranında etkiye sahiptir. Düşük gelirli ekonomilerde ortalama yaşam süresi 61 yıl iken yüksek gelirli ekonomilerde 81’e ulaşmaktadır.

ÇKP HALKIN ÖMRÜNÜ UZATTI

Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1949'da Çin neredeyse dünyanın en fakir ülkesi sayılıyordu. 1950'de mevcut 141 ülkeden sadece 10’unun kişi başı geliri Çin’den daha düşüktü. 1949'da Çin’in yaşam beklentisi sadece 35 yıl idi.

1949'dan 1978'e kadar Çin, dünya tarihinde emsali olmayan bir “sosyal mucize” yarattı. 1949'dan Mao Zedung’un 1976'daki ölümüne kadar, yani 27 yılda Çin’in yaşam beklentisi 29 yıl arttı. Yaşam beklentisi 35'den 64'e çıktı. Elbette bu sıçrama büyük Çin devriminin eseriydi. Prof. Ross da insanlık tarihinde vatandaşlarının ömrünü bu kadar hızla artıran başka bir ülke olmadığına dikkat çekiyor. Çünkü, 1949-1978 arasında Çin’in büyüme oranı dünya ortalamasıyla neredeyse aynıydı. Demek, işin sırrı sosyalizmde!

DÜNYANIN EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİSİ

Bilindiği gibi 1978'de Deng Xiaoping önderliğinde uygulamaya konulan “Reform ve Dışa açılma” sonrasında Çin dünyanın en hızlı gelişen ekonomisi oldu. Dünya Bankası verilerine göre:

• 1978-2015 yılları arasında Çin'in yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 9,6 idi. Bu dönemde dünyadaki büyüme oranı ortalaması yüzde 2,9'du. Çin'in büyüme oranı dünya ortalamasının üç katından fazlaydı.

• Çin aynı dönemde nüfus artışı nispeten yavaş olduğundan kişi başı gelir artışında dünyayı altıya katladı. Çin’de 1970’de uygulanmaya konan, etnik azınlıklar dışında “iki çocuk” sahibi olma, 1979’dan itibaren belirlenen “tek çocuk” politikası sonucunda Çin’in nüfusu dünya ortalamasından daha düşük oranda arttı. 1978-2015 arasında Çin'in kişi başına gelirde yıllık ortalaması yüzde 8,6 idi. Dünyadaki ortalama kişi başı gelir artışı ise sadece yüzde 1,4 idi.

Prof. Ross haklı olarak “satın alma gücü paritesi”ne göre hesaplandığında Çin’in hem yıllık büyüme oranının hem de yıllık kişi başı gelir artışının daha büyük oranlara ulaşacağını belirtiyor.

SONUÇ: ÇİN’İN REFAHI TÜRKİYE’NİN REFAHINA KATKI YAPAR

Geçen haftaki yazımızda, Çin’in yoksulluğu bitirmesini irdelemiştik. Bu yazımızda da “Orta Halli Refah Toplumu” hedefini açıkladık. “Zenginin malı züğürdün çenesini yorar” denilebilir mi? Sanırım paylaşımcı yeni dünyada denemez! Çünkü, Çin’in refahının artması, dünyadaki yoksulluk oranlarını aşağılara çekiyor. Çünkü Çin sadece kendi içinde değil dünya ölçeğinde de paylaşarak gelişmeyi uyguluyor. Çin’in kalkınması, aynı zamanda bütün dünyada refah artışına hizmet ediyor. Esas olarak da gelişmekte olan ülkelerin refahının artmasına imkân sağlıyor. Çin’in bilge önderi Xi Jinping’in insanlığa sunduğu Kuşak ve Yol Girişimi’nin temel sloganı da bu felsefeyi bir bakışta gözler önüne seriyor: “Paylaşarak gelişme!”

Çin Komünist Partisi’nin 100. yaşında, insanlık tarihindeki en hızlı gelişmenin işareti olan “Orta Halli Refah Toplumu”nu gerçekleştirmesi şanına uygundur. Eklemekte yarar var: Çincede komünizm sözcüğünün karşılığı ortaklaşmacılık, yani paylaşma ve dayanışma!

1) https://www.learningfromchina.net/

what-china-achieving-moderate-prosperity-means-for-itself-the-world/