Ortadoğu’da baş döndüren gelişmeler!

Ortadoğu’da tansiyon yükseldi. ABD’nin İran’a karşı oluşturmaya çalıştığı, hatta dayattığı “cephe” krizin en büyük nedeni. Bölgedeki petrol zengini ülkelerin yöneticileri ABD’nin yanında saf tutsalar da halkları tedirgin.
Buna Suudi Arabistan halkı da dahil. Suudi halkı 1. Körfez Savaşı sonrası gelirlerinin yarısını kaybetti. Kişi başına düşen milli gelirleri savaş sonrası 10 yılda 34 bin dolardan 17 bin dolarlara kadar geriledi. ABD attığı her merminin parasını bölge ülkelerinden tahsil etti.
Bölge ülkelerinin halkları olası savaşın faturasını yine kendilerinin ödeyeceğinin farkında.

TRUMP’UN BÖLGE ZİYARETİ

ABD yeni başkanı Trump ilk yurt dışı gezisini Suudi Arabistan ve İsrail’e yaptı. Üstelik diğer başkanlardan farklı olarak Suudi Arabistan’dan doğrudan İsrail’e uçtu.
“Arap NATO’su” için düğmeye bastı. Arkasında ABD ve İsrail olduğunu gizlemeye bile ihtiyaç duymadı.

KATAR KRİZİ

Trump ziyareti sonrası gelişmeler hızlandı. Önce birilerine ders verilmesi gerekiyordu. Katar, Libya ve Suriye operasyonlarında fedakarlıktan kaçınmamıştı. Önüne konan her faturayı ödemişti. Terör gruplarının finansörüydü.
Bunları kendi istediği için değil, ABD istediği için yapmıştı. Ama son dönemlerde “şüpheli” (!) hareketleri vardı. Hem İran’a, hem de Rusya’ya göz kırpıyordu.
Suudi Arabistan öncülüğünde Katar’a karşı harekete geçildi. Katar üzerinden diğer körfez ülkelerine de sopa gösterildi.

RAKKA OPERASYONU

Trump’ın Suudi Arabistan ve İsrail ziyareti sonrası Rakka operasyonu için de düğmeye basıldı. Gerçi Rakka operasyonu geçen yılın Kasım ayında başlamıştı. Ama şimdi resmen ilan edildi.
ABD’nin “kara gücü” malum. PKK/PYD. Üstelik ABD-PKK/PYD harekatında Türkiye topraklarında bulunan İncirlik Üssü’nden de destek veriliyor. Acı ama gerçek bu!

ABD SURİYE’Yİ VURDU

Dünya Katar krizi ile uğraşırken eş zamanlı olarak ABD Suriye devletinin elinde olan bölgeyi vurdu. “Astana sürecini tanımıyorum” mesajı verdi.
Şam yönetiminden ve Rusya’dan sert tepki geldi. Şu anda el ense çekilse de önümüzdeki günlerde sıcak çatışma ihtimali giderek yükseliyor.

İRAN’DA TERÖR

Bir başka gelişme de İran’da yaşanan terör saldırıları. IŞİD’in yeni görev yerinin İran olduğu anlaşılıyor. Eş zamanlı olarak Humeyni’nin mezarına ve İran Meclisi’ne baskın düzenlendi. İlk açıklanan rakamlara göre 12 kişi öldü.
Bu tür saldırılar İran’da taban bulmaz. Çok fazla da etki yapmaz. Ama ABD’nin her yolu deneyeceği anlaşılıyor.

BARZANİ’NİN BAĞIMSIZLIK KARARI

İran’da terör saldırılarının yaşandığı gün, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bağımsızlık için 25 Eylül’de halk oylaması yapacağını duyurdu.
Yapılacak halk oylamasında Kerkük’ün durumu da var. Irak Anayasasına göre, Kerkük Merkezi Hükümetin kontrolünde. Ama ABD desteği ile fiili bir durum yaşanıyor. Kerkük’te resmi binalara Kürdistan bayrağı çekilmesi de planın bir parçasıydı.
Barzani daha önce de böyle kararlar almış ama sonra ertelemek zorunda kalmıştı. Ancak bu kez iş ciddi görünüyor. ABD Ortadoğu’yu yeniden kan gölüne çevirmede kararlı.

GELİŞMELER BAŞ DÖNDÜRÜYOR

Yukarda anlattıklarımız son 15 günde yaşananlar. Hepsi birbiriyle bağlantılı. Önümüzdeki günlerde bölgede gerilimin daha da tırmanacağı açıkça görülüyor.
ABD derin devleti bölgede 24 saat mesaide. Denetim altında bulunan ülkelerin her an farklı tavırlar almasından endişe ediliyor. Güç gösterisiyle herkesin emirlere itaat etmesi isteniyor.
ABD ekonomisi zorda. Çıkış aranıyor. Bölge için hesaplar yapıyor. Enerji kaynaklarını kontrol altında tutmaya, Çin’i kuşatmaya çalışıyor. Bunlar ABD’nin planı. Ama bölgede yaşayan ülkelerin de planları var.
ABD tehdidi bölge ülkelerini birleştiriyor. Saflar sıklaşıyor.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mao 1970’li yıllarda ABD için, “On parmağının altında 10 pire var, hangi parmağını kaldırsa pire kaçıyor” demişti. Şimdi yine benzer bir döneme girilmişe benziyor.
İzliyoruz!