Otuz Altıncı Ağıt, Serbest Piyasa Siyonist Kasabı
(Han Yunus meydanında ağıtçı kadınların iniltileri,
Şaria göklerinden sızılı bir sis gibi kalplere iner...
Acı, insanlığa yayılırken, Filistinli kızların zılgıtları ve
parçalanmış cesetlerin feryatları kan gölünden geçerek,
Milli Devlet Meclislerinin sağır kapılarına dayanır.)
İtiraf et Netanyahu, paraya tapmadığını söyle görelim,
Atlantik şeytanını Davut Peygamber yaptın kendine.
İkrar eyle de dünya öğrensin, hangi puta taptığını senin:
Anlat, şu resulleri çakıl taşı gibi suda sektirişini,
Amerikan Dolarına aziz resimlerini yapıştırma işini.
Aklının almadığı işlerle, aldattım sandın ata Yafes’i:
Kutsal günde, nefreti gözüne perde yaptın maalesef,
Üç öğün sofranda süt bebeklerinin körpe etleri.
Irkçı satırıyla doğruyorsun insanı, ceylanı, melekleri:
Kasap dükkânına çevirdin mübarek İbrani mabedini.
Çünkü öldürüyorsun cani, durmadan dinlenmeden,
Cana kıymayı kendine huy edindin, insan kanı dökmeyi.
Nasıl da adadın kendini Liberal Nemrut’un hizmetine:
Bilderberg batakhanesinde ayakçı yaptılar seni,
Oysa ölecek hepsi bire bir, burunlarına kaçan sinekle.
Gönül evini ateşe verdin, rezil ettin atalarını Şaron gibi,
Nefreti gözüne perde yapıp CFR kârhanesine gittin.
Sen Tanrının kanlı porsuğusun, Şeytanın postusun,
Hangi dölün fırlatması olduğun belli değil, soysuzsun:
Tapıncın odur ki, Amerikan kuklasını put edindin.
Çalmaktan bıkmadın komşunun malını, mülkünü,
Canını yolmaktan yorulmadın zeytin fidanlarının.
Kan döküyorsun, hangi mabut diriltir şehit gülümü,
İtiraf et, Yakup’u kundaklayıp sen boğmadın mı?
Ölüm meleği kesildin ahulara bin yeminle, ya Netanya!
Sana bir çift sözüm daha var, ey serbest piyasa kasabı:
Şehitler ölmez, mazlumlar bölünmez, ah alan gülmez,
Elekle su taşınmaz, kırık testiye şarap konulmaz.
Havaya, suya, ateşe, toprağa bulaştırdın Siyon kinini,
İlla sorarlar hesabı, dünyada zulümle abat olunmaz.