Otuzuncu Ağıt, Aaron’un Zalimi Yakan Işığı
(İsrail'in Washington Büyükelçiliği önündeyiz.
Beyaz, sarı, siyah renkleriyle her ülkeden çocuklar
dev bir koro oluşturur. Ellerinde halk mızıkaları,
Filistin’e özgürlük şarkısını seslendirirler
Çocuk Aaron da aralarındadır.)
Acı haberin tez ulaştı Aaron, kutlu ateşinle eridik,
Birlikte aydınlandı insanlık, seninle dirildik.
Dilim, nutkum tutuldu Harun, çağrınla lâl oldum.
Vicdanların kahramanı kardeş, aklı düşle demledin.
İnsan soyuna kıyan soysuz savaşı istemiyorum, dedin,
İnsanlık adına, Filistin’e özgürlük diye inledin.
Bebekler emziğini attı, gözyaşını sildi şehit nişanlısı.
Çağrın yayıldı Harun, nura dönüşen ateş gibi tutuştuk.
Duyunca dedi ki Yunus: Gel gör beni aşk neyledi?
Dedi ki Seyyid Nesimi: Ben bu cihana sığmazam.
Sen kalbine iki cihan sığdıran, insanlığa adanmış can.
Müjden geldi yıldızlardan, tüm semayı aşkla yaktın,
Neyin var neyin yoksa Filistinli çocuklara bıraktın.
Şimşek gibi göz kamaştıran nurun kıtalara aktı:
Aydınlatıyor bedeninin narı, Gazze kuzularını…
Vasiyetin yayıldı yeryüzüne, zalimler dudak büktü,
Dedin ki: Bir ayna tuttum yüzsüz yüzünüze,
Kendinizi tanıyın diye, iğrenç rahatınızı ürküttüm.
Öğrendik Aaron, adın aydınlıkmış, ışık yayan…
Işığınla gösterdin canavarı kardeşim, körler de gördü.
Dedin ki: Ben intihar etmiyorum, ihtar ediyorum!
Sevdalı Harun, yediveren insan gülü, kalpten örgütlü,
Diyor ki Nazım: Ben yanmasam, sen yanmasan,
Biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?
Sen kül olmadın Harun, gül oldun bahçe bağlığa.
Nasıl da erittin, parçaladın yalan makinesini caninin:
Meşale gibi tutuşan mutlu ruhun bir çağrıdır senin.
Dedi ki Haydar: Her insan insanlığın sıra dağıdır,
Kendini adamış bir insan, bütün insanlığın olanağıdır.
04.03.2024