Öykü kurultayı gibi
Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği’nin 14 Şubat Dünya Öykü Günü buluşması, Suriye Pasajı’ndaki Ortak Yaşam Vakfı salonunda gerçekleşti. Nesrin Karyaldız’ın sunduğu etkinlikte, günün anlam ve önemini vurgulayan bildiriyi Aydan Ay sundu. Seyyit Nezir, şiir öykü kardeşliğini modern şiirimizden örneklerle gösterdi. İnci Ponat, öykünün sabır isteyen bir işçilik gerektirdiğini anımsattı. Nisa Leyla ve Melahat Babalık şiir ve öykü kardeşliğini işledi. Kemal Bek, edebiyat dünyasındaki tipleri yansıtan öyküsünü sundu. Fügen Kıvılcımer, Ece Ayhan’ı anlattığı öyküsüyle ilgi topladı.
Konuşmalar ve tartışmalar etkinlik sonrasına da taşarken, konu Aydan Ay’ın öykücülüğümüzde çeşitlenme üstüne söylediklerine geldi.
ÖYKÜDE ÇEŞİTLENME
“Sait Faik öykücülüğünde sevgi söylemdir” diyen Ay, sunduğu bildiride 1950 Kuşağı öykücüleri için şu görüşlere yer verdi:
“Yıllardan sonra yazarların hemen hemen hepsi öykülerinin kendi edebiyat anlayışları açısından çok önemli bir dönüm noktası oluşturduğunu vurgulamaktalar... Onat Kutlar, Erdal Öz, Adnan Özyalçıner, Yusuf Atılgan, Demir Özlü, Ferit Edgü, Orhan Duru, Nezihe Meriç, Tezer Özlü, Sevgi Soysal, Hulki Aktunç, Aziz Nesin, Füruzan, Tomris Uyar, Adalet Ağaoğlu, Bilge Karasu, Muzaffer Buyrukçu, Leylâ Erbil, daha değişik tutumlarla Tahsin Yücel ve Demirtaş Ceyhun bu bağlamda anmak istediğim öykücüler...”
O sırada, Kemal Bek’in Demirtaş Ceyhun’la ilgili anı ve değerlendirmesi de gündeme geldi:
“Demirtaş Ceyhun, yalnızca bir kültür adamı, bir yazar değildir; o, yazınımızda seçkin bir yeri olan Edebiyat Cephesi dergisini Mart 1979’da yayımlamaya başlamış ve 1 Eylül 1980’e dek sürdürmüştür. Ayda iki kez, on beş günde bir çıkan Edebiyat Cephesi, bilinen dergi kalıplarından daha büyük, tabloid bir gazete boyutundadır.”
KUŞAKLARIN YAZGISI VE EDEBİYAT
Kemal Bek, daha sonra Erdal Doğan’ın Edebiyatımızda Dergiler kitabından Edebiyat Cephesi’nin birinci sayısıyla ilgili tanıtımı anımsattı:
«Genelde edebiyat dergiler aylık çıkması nedeniyle güncel olaylara müdahale etme olasılığını geciktirmiş olurken, Edebiyat Cephesi’nin gazete / dergi niteliğinin yanı sıra on beş günlük oluşuyla da güncele daha çabuk müdahale ettiğini görürüz. Örneğin Edebiyat Cephesi’nin ilk sayısının baş sayfasında yer alan ‘Şimdi Sıra Sait Faik Armağanı’na mı geldi?’ başlıklı haber yazısında, Darüşşafaka Cemiyeti yönetim kurulunun, armağan yönetmeliğini keyfî bir şekilde değiştirmeye kalkışması, kuruldan çıkarılan Tahsin Yücel ve Hilmi Yavuz’un ortak açıklamaları duyurulur. Bu yazının hemen yanında, Tan Oral’ın bir karikatürü, Yine aynı sayfanın sağ üst köşesinde Behçet Necatigil’in ‘Bir Hastalık ve Bir Korku” şiiri görülür. Edebiyat Cephesi, yayımladığı inceleme ve araştırma yazılarıyla da dikkat çeker. İlk sayının en ilgi çekici incelemesi, Yalçık Küçük’ün ‘Nesiller ve Edebiyat’ıdır. Küçük, yazısında Türkiye tarihini üç nesile ayırırken, üç neslin yazgısının edebiyatla ilgili olduğunu vurgular.»
AZİZ NESİN’LE TANIŞMAK
Kemal Bek, edebiyatın ustalarıyla da dergilerde önemli tanışma ve buluşmalar gerçekleştiğine air ilginç bir anı sundu:
“Bir gün de Aziz Nesin’e rastladım dergide. İki dost koyu bir söyleşi içindeydi, arada bir gülüşüyorlardı. Merhabalaştıktan sonra, Demirtaş Bey beni, ‘Yazar Kemal Bek; Edebiyat Cephesi ailesine ikinci sayıdan katıldı; belki yazılarını okumuşsundur,’ diyerek tanıttı. Aziz Nesin’in bir anda ciddîleşen yüzünde ne olumlu ne de olumsuz bir ifade belirdi. Bense, Aziz Nesin gibi bir yazara, “yazar” olarak tanıtılmanın mutluluğunu yaşadım.”
Aziz Nesin Türkiye’nin dünya çapında bir yazarı olmanın yanı sıra en savaşçı aydınıydı da...
Etkinlikte Sabahattin Ali’den Haldun Taner’e daha kimler anılmadı ki... Toplantıda hepi topu kırk kişi vardı. Ama toplantı, bir öykü kurultayı havasında geçti.