Parayla haber ve Özkök tarikatı!

Ertuğrul Özkök, Türk Medya sektörünün ahlakını bozan adamdır.
1990’ların ikinci yarısında holdinglerin medyaya girmesi basınımıza özgürlük getirecek bile diyebilmiş ve bunu kampanyaya dönüştürebilmiştir ki gerçek amacı RTÜK yasasının patronu Aydın Doğan’ın istediği gibi çıkmasıydı.
Gününü gün etmekten başka hiçbir değeri olmayan ve bu aralar iktidara cilveleşen bu doyumsuz arkadaşın Türk matbuatının itibarına attığı büyük bir kazığı gazeteci Sevilay Yılman ortaya çıkardı ki dinlediğime göre hadisenin arka planı şuymuş.
Ertuğrul’un kendi yaşam tarikatından görüp Hürriyet’e monte ettiği Ayşe Arman gazete için yaptığı röportajlardan yüklü paralar aldığı kurum içinde duyulur ve büyük tepkiye neden olur. Ertuğrul Özkök bunun üzerine Aydın Doğan’ı ikna ederek röportaj paralarının kırışılması modeliyle ikna eder ve yaşam tarikatının cilveli güzelini kurtarıp işine devam etmesini sağlar.
Söyleyin paralı olduğu gizlenen bu röportajları yayınlamak aslında haber dolandırıcılığı değil midir?
Ve heyhaaat.
Sadece Ertuğrul değil, ondan sonra gelenler Enis Berberoğlu ve Fikret Bila gibiler de bundan rahatsız olmamış ve Ayşe’ye yol vermiş!

Yerli araba ne oldu?
Hani bir yerli otomobil projemiz vardı.
Haziran seçimlerinde olmayan o otomobil üzerinden oy devşirilmişti.
Aradan aylar geçti.
Peki yerli otomobil projesinde ne oluyor bilen var mı?
Tıpkı Kanal İstanbul masalı gibi olan bir şey yok.
Yalan ve hayal satıyorlar.
Necip milletimiz de onları afiyetle yiyor, yazık!

Vay iktidar, vah solculuk!
Duydunuz mu!
Milli Eğitim Bakanlığı, Yavuz Bingöl Sanat Merkezi’nden 84 bin 200 bağlama alacakmış.
Paraya bak paraya!
Bu tablo karşısında iktidara vay, solculara vah demek gerekiyor niye mi?
Görüyorsunuz iktidar milletin parasını kendine yalakalık yapanlara nasıl kanalize ediyor..!
İlaveten bağlama deyince değil bu ülkede, bütün cihanda ve cinler aleminde bile akla gelen isim Arif Sağ gibiler değil midir? Öyle iken nedir bu olan?

Ve siz ey solcular!
Sevgili Arif Sağ’ın ifadesiyle sırf solculuk adına sesi ve birikimi olmayan Yavuz denen bu adamı nasıl omuzunuza alıp parlattınız?
Erdoğan; o padişahlara mı özendi?
Çamlıca Tepesi’ne bu büyüklükte bir cami ihtiyaç gereği mi yapılıyor?
Hayır zira yeri yani konumu ortada.
Öyle ise bu cami niçin?
Yoksa Tayyip Erdoğan, madem Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman kendi adlarıyla camiiler yaptılar, ben de yapayım diye mi düşündü?
Bu sorunun yanıtı Çamlıca Camisine Tayyip Erdoğan ismi verilirse ortaya çıkar diyenler var.
Ancak başkalarının parası ile şahsa mahsus camii olur mu, tartışılır.
Ama padişahlar yaptı demeyin?
Onlar bütün Osmanlı mülkü ve kullarının sahibiydiler ki bugün böyle bir şey yok.