Pazar zembilinden çıkan sefil darbe (1)

AKP tarikatı hükümetinin Başbakanı R.T. Erdoğan'ın Demokratikleşme Paketi'ni açmasının üzerinden dokuz gün geçmiş. Malum paketin içeriğini de dışarığını çeyrek yüzyıldır eleştirdiğim, içinde taşıdığı tehlikeleri işaret edip haber verdiğimden acele etmem için bir neden yoktu. Paket açılmadan, içindeki sahte inciler dışarı saçılmadan benim eleştirel cevaplarım yazdığım gazetede, kitaplarımda yerini çoktan almıştı.

Sofraya getirildiğinden bu yana, Demokratikleşme Paketi'nin "kimin demokratikleşmesi" olduğunu, olacağını da sormadım. "Paket", benim ve benim gibilerin içinde olduğu kesimin demokratikleşmesiyle ilgili değil. Bu kesimin kanıtlanmış demokratlığı dünya standartlarının altında değil üzerinde.

Paket'in İslamcı ve muhafazakar yığışımla da ilgisi ve ilişkisi yok. Yok, çünkü bu yığışımın ne kendi içinde, ne kendi dışında, ne kendine ne de başkasına karşı demokrat olma diye bir derdi ve meselesi yok. Şeyhlere biat durumuna devam.

Paket, bizzat hükümetin kendi zatıyla ilgili: Demokratikleşecek olan kendisinden başkası değil ve en başta ve en birinci olarak Aydınlık'ın deyişiyle Şeyh Tayyip'le ilgili.

***

Komik bir paket: Akıllarına gelseydi, otoyollarda hızın 90 kilometreye indirileceğini, hamam tellakları ile natırlarının tırnak bakımı zorunluluğunu da malum pakete sokarlardı. Sanki çöp sepeti mübarek.

Yapılacak muamele

1.Yeni seçim sistemi: Demokratikleşmeyle ilgili. Değerlendirilecek!

2. Hazine yardımının demokratikleşmeyle ilgisi yok.

3.Örgütlenme kolaylığının demokratikleşmeyle ilgisi yok.

4.Eşbaşkanlığın demokratikleşmeyle ilgisi yok.

5.Partilere üyeliğin demokratikleşmeyle ilgisi yok. Hükümet işi rezilleştiriyor.

6.Kürtçe ve öteki yerel dillerde seçim propagandası: Denenmesinde yarar var. Denemek isteyenler yanlarında bir simültane tercüman bulundurmazlarsa pişman olabilirler. Seçim alanlarında bir Anadolu esperantosu icat edilecek ve hiç kimse bir şey anlamayacak. Göreceğiz.

7.Ayrımcılık: Ayrımcılığın önlenmesi değil toplumun İslamileştirilmesi için kılıf hazırlamak söz konusu. "Dini inancın yerine getirilmesinin engellenmesi" ne demek? Müslümanlar Cuma günü çalışmanın dini inançlarının yerine getirilmesini engellediğini ileri sürerlerse ne olacak?

8.Harflere özgürlük: Lafazanlık! Sineğin yağını çıkarmak!

9.Gösteri hakkı: Halep oradaysa Gezi Parkı burada. Göreceğiz bakalım!

10.Özel okulda anadil: Demokratikleşmeyle ilgili. Değerlendirilecek.

11.Köy isimlerinin değiştirilmesi: Göç ve istila görmüş her ülkede böyle şeyler olur. Yunanistan'da Slav kökenli adların çoğu, Türkçe adların tamamı değiştirildi. İstanbul'un bir yığın adı var. Abartmanın gereği yok. Yer adları egemenlikle ilgilidir.

12.Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi elma şekeri: Hadi canım sen de!

13.Kişisel Verilerin Korunması: Bu konuda Suudi Arabistan Kralı bile ferman yayınlayabilir.

14.Yardım toplama: Demokratikleşmeyle ilgisi yok. Tarikatları yemleyecekler ama bu kumpastan THK karlı çıkabilir.

15.Kamuda başörtüsü: Demokratikleşmeyle değil Cumhuriyet'in yıkımıyla ilgili. Değerlendirilecek.

16."Türk'üm, doğruyum" andının kaldırılması da komik bir demokratikleşme adımı. ABD okullarında ve kurumlarında da böyle yeminler var. Bunlar var ve uygulanıyor diye AKP tarikatı hükümeti ABD hükümetinden daha demokratik mi oldu, olacak?

İslamcılar ve genel olarak tutucu Müslümanlar sadece kendilerinin cennete gideceklerine inanıyorlar. Ne olacak şimdi?

17.Mor Gabriel Manastırı arazisinin, yargı kararına karşın Süryani vatandaşların Manastır Vakfı'na iade edilmesinin demokratikleşmeyle ne ilişkisi var? Bu durumda AKP tarikatı hükümetinin yoksul halka un, bulgur ve tuz dağıtmasının da büyük demokratik hamle olması gerekmez mi? Süryani kardeşlerimiz oylarını AKP'ye değil, Avrupa Birliği ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne verebilirler.

18.Roman Enstitüsü: Romanlar, enstitü rüşvetiyle ilgilenmiyorlar. Kasap et derdinde davar can derdinde.

***

18 madde arasında sadece üçü demokratikleşmeyle ilgili. Onlar da epeyce sorunlu. Şıpın işi çözümlenemez. Çözülürken daha büyük sorunlara yol açacak sorunlar. Bunları yarın ve yarından sonra yazı konusu yapacağız.

Ekonomik demokratikleşme olmadan kültürel ve yasal demokratikleşmelerin, her türlü "..leştirme"lerin hepsi havada kalır. Mekan, mülkiyet ve emeğin hakkı demokratikleşmeden ötekilerin tamamı göz boyamadır.

Emek ve emekçilerin çalışma ve ücretlendirme, sağlık ve güvenlik sorunları demokratikleşmeden, çağdaşlaşmadan "Türküm, doğruyum!" andının kaldırılması kimseye daha demokratik bir ortam sağlamaz.

İşverenler, işveren örgütleri demokratikleşme paketine memnuniyetle "yetmez ama..." arasında tepki gösteriyorlar. Çalışanların, emekçilerin lehine bir demokratikleşme girişimi olmadığı için memnun olmaları pek doğal ama demokratik değil.

Özelleştirmeler üzerinde emekçilerin söz ve oy hakkı olmazsa, demokratikleşme olmaz! Yatağanlılar neden dağa çıktı?

İşçi ve memur emekçilere Avrupa Birliği ölçeğinde hak verilmezse demokratikleşme olmaz.

Sendikalaşma ve grev hakkı tam anlamıyla kullanılmadan, sendikalaşma zorunlu hale getirilemeden, sendikalar bağımsızlaşmadan, özgürleşmeden demokratikleşme olmaz. THY çalışanları neden yollara döküldü?

İş ve çalışma güvenliği ve güvencesi sağlanmadan demokratikleşme olmaz.

İhaleler şeffaflaşmadan, demokratikleşmeden demokratikleşme olmaz.

Çiftçinin ürünleri değerlendirilmeden demokrasi olmaz.

Üniversiteler özerkleşmeden demokratikleşme olmaz.

Medya özgürleşmeden, çalışanlarının tamamı sendika üyesi olmadan demokratikleşme olmaz.

Nepotizmin olduğu yerde demokratikleşe olmaz.

AKP türünden partilerin iktidarda olduğu ülkelerde demokratikleşme olmaz.

(Devam edecek).