Pesah, Paskalya, Ramazan ve doğum günüm
Her ay bir başka güzeldir. Ama Nisan ayrı bir güzeldir. En sevdiğim aydır Nisan. Hele ki 10’uncu günü ayrıca özeldir. Doğduğum, başımın Nisan toprağına düştüğü gündür. Baştır, koçtur, yeniden diriliştir, berekettir. Nisan devrimcidir, özgürlük sevdalısıdır. Tüm hastalıkların müsebbibi tekelci hegemonyayı sevmez. İşgal, talan ve yalan makinesi Emperyalizm, Siyonizm, Vahhabizm ve sahadaki bilumum taşeron örgütlerine karşı mücadeleyi en temel görev olarak telkin eder. İnsan, hayvan, tabiat merkezli evrensel yapısı ile ‘bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine’ felsefesidir. Kafatasçı, kabileci, faşist değildir. Nisan ayı berraktır. Millet varlığını ortadan kaldırıp yerine dinci veya etnikçi kafatasçıları, kabilecileri ve faşist devletçikleri ikame edenleri faşizm ve ırkçılığın siyasi-ekonomik-sosyal bünyesi Emperyalizm, Siyonizm ve Vahhabizm’in taşeronları olarak deşifre eder.
NİSAN VATAN BİLİNCİ AŞILAR
Nisan ayı toprağı verimlidir. İşlersen ışıldar, verimli olur, hem ruhun hem de nefsin gıdası olur. ‘Doğduğun değil doyurulduğun yer vatandır’ derler. Hz. Ali, ‘Fakir vatanında gurbette gibidir. Zengin gurbette vatanında gibidir.’ der. Nisan, doğduğumuz ve vatan bellediğimiz coğrafyada neden doyurulmadığımızı, neden adaletten mahrum kaldığımızı anlatır. Bu sebepleri ortadan kaldırıp yaşanabilir hale getirmek en öncelikli vazifemizdir bilge öğretisini telkin eder. Bizi bu hale getiren kuvvetlerin sadece “yerli” sömürge kuvvetlerin olmadığını, medet umulan veya doymak için göç edilen devletlerin içinde bulunduğumuz durumdan birinci derecede sorumlu olduklarını bilmemizi ister.
Nisan ayı Pesahımızdır, Paskalyamızdır, Ramazanımızdır. Pesah (Fesah, fesakh) da, Paskalya (faskh, fasha, faskha) da ‘fash, fasih’ kökenlidir. Halen günlük Arapçada adım faskha, faşka demektir. Fasih, fasikh, mefsukh ‘açık, yırtılmış, bolca tüketme, bulutsuz ve soğuk değil’ manasındadır. ‘Fusha Araçası’ ‘Kuran Arapçası’ tabiri de buradan gelir. Net, berrak, bırbırca (geveleyen, berberce) değil manasındadır. Fusha Arabi’cenin kökeni olan Aramice'de Paskha, İbranice'de Pesah Grekçe'de Paskha Türkçemizde Pesah, Paskalya kelimeleri Google veya Wikipedia’da tedavüle sokulan iddialardan ziyade yukarıda manasını açıkladığımız Faskh kökenlidir.
MUSA’NIN YOLUNDA DİRİLİŞ VE KURTULUŞ
Pesah, Musa’nın ‘mazlum’ halkını ‘zalim’ El-Mısrıyum diyarından çıkarmaya muvaffak olduğu, çıkış-kurtuluş günü kutlamalarıdır. Bu Nisan ayında kutladığımız Pesah, Musevi inancında Mısır tahakkümünden çıkış-kurtuluş günüdür. Nisan ayı düşüncede diriliştir, zindeliktir, yanlışı tashihtir, ezber bozmaktır. Musa’nın ve kabilesinin Mısır’ı bildiğimiz bugünkü Mısır değildir. Bugünkü Yemen diyarıdır. Kabe’nin yeminine (sağına) düşen Kızıl Deniz, Yemen Denizi, Umman Denizini ihtiva eden Arabi yarımadasının coğrafyasıdır. Hollywood stüdyolarında Emperyalizm ve Siyonizm’in hizmetinde ve telkinleriyle veyahut Tevrat’ta ismi geçen mekan ve şahısların ihtiva ettiği manayı anlayacak bilgiye sahip olmadığı için hata sonucu üretilen filmler hayalidir. Gerçek dışıdır El-Mısrıyum (Beni Mısırlılar) bu coğrafyanın en kudretli, o şartlarda en medeni, en bereketli toprakları kontrol eden, tarım, sanayi, zanaat ve sanatta en ileri haliyle de en zengin hanedanlıktır. Musa ve kabilesi, Yakup (Esrael-Israel) ve kabilesi fakir bedevi topluluklardır.
Yemen’de sudan gelen kurtarıcı Musa ve kabilesi, gök tanrıcı Israel Yakup ve kabilesi ile El-Mısrıyum ve bölgedeki başta Filş(s)tinium gibi topluluklarla sürekli bir didişme ve kan dökümü vardır. Bu olayların hasıl olduğu yüzlerce yıl sonra M.Ö. 4. Yüzyılda Babil’de ortaya çıkan Yahudi yazıtları ve öğretilerinde yer alan ve Musa’ya atfedilen hikayeler Sümer-Asuri-Akkad dini tabletlerinden intihal edilmiş ve keyfince uyarlanmıştır. Sümer Hanedanlığını yıkan Amurlu, Asurlu, Akkadlı Sargon (Sar Kano veya Ser Cino) hikayesi yüzlerce yıl sonra Musa için anlatılmıştır. Burada ya Musa Sargon’dur ya da Sargon Musa’dır.
ORTAK BAYRAMLARIMIZ
Tekrar konumuza dönelim. El-Mısrıyum bölgelerine girmek ve burada mevcut olan bereketli otlaklarda hayvanlarını beslemek, çalışmak ve yeni imkanlara kavuşmak için egemen kuvvetle daimi bir kavga içindedir. Bu sistemde efendi-köle, El-Mısri-yabancı, yerli-mülteci, ağa-ırgat, tarım kültürü uzmanı fellah-maraba, üreten medeni zanaatkâr, sanatkar-tüketen yağmacı bedevi arasında daimi bir kavga, mücadele ve savaşlar vardır. Pesah, Musa ve halkının El-Mısrıyum tahakkümünden, kibrinden, hor görüsünden, sömürüsünden kurtulduğu günün bayramıdır. Paskalya’da kıyamet yani kalkmak, dirilmek günüdür. Hz. İsa’nın ölümden kıyam ettiği, kalktığı, dirildiği gündür. Büyük bayramdır. Dualar, rengarenk yumurtalar, süslemeler, yiyecekler ile bayram edilir.
Nisan, Yeniden Diriliş aydır. Büyük Orta-Doğu (BOP) ve Büyük İsrail Projesi’nin (BİP) tasarımcıları için esas düşman sadece Türk ve Arabi Milletinin birliği değildir. Pesahımızdır, Paskalyamızdır, Ramazanımızdır, bayramlarımızdır, neşemizdir, barışımızdır, kardeşliğimizdir. Postallarıyla bastıkları sadece El-Aksamız değildir. Onurumuzdur, yaşam sevincimizdir, özgürlüğümüzdür, vicdanımızdır, insanlığımızdır. Nisan ayımız, başta Musevi, Mesihi, Muhammedi Türk ve Arabi milletin kadim, medeni ve güçlü tarihine sahip çıkması için elzem olan milletin zinde bir orduya ve devlete sahip olması gerektiğini öğretir. Bayrağına, devletine ve ordusuna sahip olmayan milletlerin köle olacağını tespit eder. Bayramlarımızı Nisan havasında yaşamak umuduyla.