Petro dolar biterken TL tahtına geri dönüyor

Bretton Woods Sözleşmesi'nin temeli, ABD dolarının rezerv para olması, doların ise bu özelliği ile birlikte bir ons altının 35 dolara bağlanması idi.

Vietnam Savaşı, ABD’de ciddi ekonomik yük getirip, borç ödemek için sürekli dolar basması, Bretton Woods Sözleşmesi'ne aykırı hareket eden Amerika’nın ticaret ortaklarının harekete geçerek ellerindeki dolarlar karşılığı ABD’nin elindeki altınları talep etmeleri sonucunda, ABD dolarının ve doların dünya hâkimiyeti tehlikeye girmişti. Dönemin ABD Başkanı Nixon, doların altın ile olan bağını kopardı. Artık dolar serbestçe ve sonsuz basım olanağına kavuşmuştu. ABD’de elindeki altın stoğunu kimseye vermek zorunda değildi artık. Ancak doların dünya ticaretindeki hâkimiyetinin devam etmesi gerekiyordu. Nixon döneminin Dışişleri Bakanı Henry Kissinger dünyada en fazla ticareti yapılan petrolün fiyatının dolar ile belirlenmesi konusunda Suudi Arabistan Kralı Faysal’ı ikna edince!! Dolar artık dünya ticaretinde talep edilmesi gereken para haline gelmişti. PETRO DOLAR DEVRİ BAŞLAMIŞTI.

OUR BOYS KARTI

Amerika artık doları özgürce basabilirdi. Kâğıda biraz yeşil mürekkep ve bunu tüm dünya piyasalarında talep görmesini sağlamak Amerika’nın çok hoşuna gitmişti. Ne araba üretmeye, ne gıda maddesi üretmeye gerek yoktu. Biraz kâğıt ve mürekkep, hiçbir üretim riski olmadan Amerika’ya müthiş bir refah olanağı sağlamıştı.

Ama petrol ticareti yetmiyordu. Daha fazlası Amerikan refahı için elzemdi. İlk olarak Şili’de Allende’yi devirdiler. Şili ekonomisinin başına Dünya Bankalılar geldi. Bizim de çok yakından tanıdığımız Dünya Bankalı, 24 Ocak kararlarının mimarı Turgut Özal önce DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) müsteşarı olarak gönderildi. Ama neoliberal programı uygulamak kolay değildi. 12 Eylül darbesi gecikmedi. “Our boys did it” sözü kulaklarımızdadır.

İŞLER DEĞİŞİNCE

Aslında yapılmak istenen basitti. Tüm dünya Amerikan dolarını kullanmak zorunda bırakılacaktı. “100 doları cebinde olan artık hapse girmeyecek”, halkın ağzına özgürlük adı altında dayatılan, üstüne şeker sürülmüş zehir lokmaları idi. Dolar hesabı açılabilecek, dünyada ne varsa bizim vitrinlerimizde olacaktı. Buğday üretmeye ne gerek vardı. Bir otomobil, bir kamyon buğdaydan daha fazla katma değeri olan üründü.

İşte bu sürecin sonuna geldik. PETRO DOLAR GÜNLERİ ARTIK SONA ERİYOR. Mustafa Kemal’in Altı Ok programı bugün yakıcı olarak gündemde. Bir zamanlar onların deyimiyle “TL out DOLAR in”di. Şimdi TL basmak konuşuluyor. İşler başka yöne akmaya başladı. Çatlak sesler, Neoliberalizm bitmiş, Modern Liberalizm zamanları imiş şarkıları söyleniyor. Para basmayalım IMF’ye gidelim, seslendiriliyor.

Ama TL tahtına geri dönüyor. Bu çarkı geri çevirecek güç yok artık.