Petroyuan Petrodoların tahtını yıkıyor

BRICS’in 16. toplantısı bu yıl Rusya Federasyonu’nun Kazan şehrinde 22-24 Ekim tarihlerinde yapılacak. BRICS’in üstünde çalıştığı yeni para birimi bu yıl yapılacak toplantıda en önemli başlıklardan birisi olacak.

Bu toplantının daha çığır açıcı ve sürpriz gelişmelere gebe olması bekleniyor. BRICS’in üye sayısı bu yıl beş yeni katılımcı ile arttı. Yeni üyeler Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya oldu. Bu ülkelerin ilk üçünün dünya enerji piyasasında büyük ağırlığının olması ve S. Arabistan’ın ‘mBridge’ isimli dijital para projesine katılması bu yılın iki önemli gelişmesi oldu.

Ayrıca S. Arabistan ABD doları yerine Çin yuanını kullanmaya açık olduğunu açıkladı, sonrasında petroyuan tartışmaları gündeme geldi. Petroyuan nedir, ne kadar uygulanabilir? Soruların cevapları için petrodoların ne olduğunu anlamamız gerekir.

PETRODOLAR SAHNEDEN ÇEKİLİYOR

1945 Yalta Konferansı'ndan sonra, ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt, Suudi Arabistan Kralı İbn Suud ile görüştü. İngilizleri atlatan Roosevelt ve Suud, ABD’nin Suudi Arabistan'a askeri güvenlik sağlamasını ve karşılığında Suudi petrolüne güvenli erişim sağlamasını gerektiren gizli bir anlaşma üzerinde anlaştı.

Anlaşma 1971 ‘Nixon Şokuna’ kadar çeyrek yüzyıl boyunca devam etti. ABD'nin yaşadığı ekonomik kriz sonrasında ABD Başkanı Nixon, Bretton Woods sistemine büyük bir darbe indirdi; ABD dolarının altınla olan bağını kesti.

Nixon, ABD dolarının çöküşünü engellemek için Suudi Arabistan'ın gelecekteki tüm petrol satışlarını ABD silahları ve koruması karşılığında dolar cinsinden belirlemesini garanti altına almak için başka bir anlaşma yaptı. Diğer OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) ülkeleri de benzer anlaşmalar yapınca ABD dolarına yönelik küresel talep arttı.

Böylece petrodolar uygulamaya geçti ve ABD dolarının uluslararası piyasalarda egemenliği sağlamlaştı. ABD-S. Arabistan stratejik ortaklığı son birkaç yıl öncesine kadar devam etti. Bugün Suudi Arabistan dünyanın dördüncü büyük askeri harcaması yapan ülkesi ve savunma harcamaları GSYİH'sinin yüzde 10'undan fazlasını oluşturuyor.

Öte yandan son 10 yılda Çin’in dünyanın en büyük petrol tüketicilerinden birisi olarak sahneye çıkması ve dünya ekonomisinde ağırlığının artması enerji piyasalarında dengeleri değiştirdi.

PETROYUANIN YÜKSELİŞİ

Çin, Mart 2018’de petroyuanın petrodolara alternatif olması için ilk önemli adımı attı. Çin’de yuan bazlı vadeli petrol sözleşmeleri işlem görmeye başladı. Her ne kadar ilk yıllarda işlem hacmi düşük kalmış olsa da Çin ve Rusya arasında geliştirilen ödeme sistemleri ve yuanın offshore olarak işlem görmeye başlaması ile birlikte yuanın uluslararası kullanımının yaygınlaşmasının önü açılmış oldu.

Bu da yuan bazlı petrol sözleşmelerinde işlem hacminin ve derinliğin artmasını sağladı. Kuşak ve Yol Girişimi’ne katılan ülkeler ile milli paralarla ticaret yapılması, Rusya, Endonezya, Irak ve çok sayıda ülkenin yuan kullanmaya başlaması ile birlikte petroyuanın altyapısı güçlenmiş oldu.

Petrodoların başladığı tarihten elli yıl sonra bir S. Arabistan bakanının ‘Çin’e yaptığı petrol satışı karşılığında yuan almak konusunda işbirliği yapacağını’ açıklaması ve mBridge dijital para girişimine katılması petroyuanı somut bir aşamaya taşıdı. Bu tarihi adım petrodoları bir anlamda sona erdirdi ve petroyuan fiilen eyleme geçti.

ZORLUKLAR ADIM ADIM AŞILIYOR

Petroyuan sisteminde büyük petrol ithal eden ülkeler ödeme için yeterli yuan bulmakta sorunlar yaşayabilirler. Ancak bu sorunun çözümü eskisi kadar zor değil. Özellikle son birkaç yıl içinde Çin’in yuan ile yaptığı sınır ötesi işlemlerin toplam içindeki payı yüzde 53’e yükselmiş bulunuyor.

On beş yıl önce bu işlemlerin yüzde 83’i ABD doları ile yapılıyordu. Bugün Çin’in yaptığı işlemlerin sadece yüzde 43’ü ABD doları ile gerçekleşiyor. Ayrıca Rusya Çin’e yaptığı ihracatın yüzde 80’inden fazlasını yuan ile gerçekleştiriyor. Bu durum piyasada dolaşan yuanın artmasını ve piyasanın ihtiyacının bir kısmının karşılanmasını sağlıyor.

Buna ek olarak önümüzdeki yıllarda çok sayıda ülke ile yapılacak SWAP anlaşmalarıyla yuan ihtiyacının karşılanması muhtemeldir.

DİJİTAL PARA SİSTEMİ İNŞA EDİLİYOR

BIS (Uluslararası Ödemeler Bankası) liderliğindeki mBridge Projesi Batılı veya Batı’nın çevresinde kümelenmiş ülkelerin yuan ihtiyacını karşılayabilir. mBridge, eski muhabir hesap ödeme sistemini değiştirmek için merkez bankası dijital para birimlerini kullanan yeni bir ödeme sistemidir. Bilindiği gibi SWIFT sistemi için kullanılan muhabir bankalar tamamen ABD ve Batı bankalarının tekelindedir.

Dolayısıyla Batı’nın aldığı bir karar ile muhabir bankalar işlem yapmaz ve SWIFT’i çalışmaz hale getirebiliyorlar. mBridge Projesi Çin, Hong Kong, BAE, Tayland ve S. Arabistan’ın merkez bankaları arasında anında ödeme yapılmasına olanak tanıyor. Bu platformda gerçekleştirilen işlemlerin SWIFT ve ABD’nin denetiminin dışında olduğunun altını çizelim.

YUAN TALEBİ ARTACAK

Petrol ihraç eden ülkelerin rezervinde birikecek olan yuanla ilgili yeni adımlar atılması bekleniyor. Çin’de 2020 yılından sonra atılan adımlar yuan bazlı finansal işlemlerin kolaylaştırılmasını ve derinleşmesini amaçlıyor.

IMF’nin rezerv parası olan SDR’de yuanın payının bulunması yuan biriktirecek ülkeler için önem arz ediyor. Yuanın IMF gibi Batılı bir kurumun rezerv para biriminde ağırlığının olması yuanın rezerv olarak tutulmasını teşvik ediyor. Bunun yanı sıra offshore yuanın Çin tarafından sıkı kontrol altında tutulması yuanı aşırı dalgalanmalara karşı koruyor, istikrar sağlıyor ve rezerv olarak tutulmasını destekliyor.

Petroyuanın yaygınlaşması ile birlikte Çin bankaları yuan bazlı petrol ile dolar bazlı petrol arbitrajından büyük oranda kar sağlayacaktır. Bu da Çin bankalarını ve onlarla çalışan diğer ülkelerin finansal kurumlarını olumlu yönde besleyecektir.

Bu gelişme yuan rezervlerinin tutulmasını destekleyen başka bir etken olacaktır. Elbette yuanın küreselleşmesi konusunda daha gidilecek yol var. Ancak son yıllarda yaşanan gelişmelerin hızı bu yolun çok uzun olmadığının işaretini veriyor.

DOLARIN İRTİFA KAYBI HIZLANACAK

Sonuç olarak, BRICS’i, petroyuanı küçümseyen, Batı’nın ekonomik egemenliğinin yıkılmasının imkânsız olduğunu savunanlar şaşkın ve son gelişmelerin hızıyla başı dönmüş durumda. Bir yandan BRICS güçlü bir ekonomik birlik oluşturarak dolarsız ticaretin yapılmasının önünü açtı.

Öte yandan ABD dolarının hâkim olmasında büyük bir etken olan petrodolar, petroyuan girişimi ile büyük bir darbe yedi. Türkiye’nin BRICS’e katılımının ne kadar doğru bir tercih olduğu zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır.

Ancak, BRICS’ten ve dünya ekonomisindeki olumlu gelişmelerden en etkin şekilde yararlanabilmemiz için neoliberal ekonomi politikalarından bir an önce vazgeçilmeli, neoliberalizmin bürokrasi, siyaset, gazeteci, akademi ve iş dünyası içindeki temsilcilerinin egemenliği sonra erdirilmelidir.