Potada sorun çok

1970’li, 1980’li yıllarda basketbolun kalbi Spor ve Sergi Sarayı idi. O yıllardan futbol dışındaki spor dalları gerçekten amatördü. Basketbolcular maçlara kendileri gelir, formalarını kendileri yıkarlardı. Hafta sonları sabah girdiğiniz salonda gün boyu 5-6 maç izleyebilirdiniz.

Basketbola ve voleybola müessese takımlarının girmesiyle “profesyonelleşmenin” yolu açıldı. Daha sonra şirket isimleri kulüp isimlerine eklendi. Bu arada Eczacıbaşı, Ülker ve Tofaş’ı birkaç yıl yatırım yapıp sonra çekilen şirketlerden ayrı tutmak gerekiyor. Salon ve altyapı yatırımlarıyla Türk sporuna kalıcı katkılar yaptılar.

AYNI BAŞKAN, AYNI SORUNLAR

Kısa süre önce Türkiye Basketbol Federasyonu’nda başkanlık seçimi yapıldı ve Hidayet Türkoğlu 2016’dan beri sürdürdüğü göreve üçüncü kez seçildi. Türkoğlu’nun karşısında son iki seçimde basketbolun 40 yıl önceki efsaneleri vardı. Erman Kunter ve Efe Aydan.

Alt liglerdeki kulüplerin federasyonla iletişim kurmakta zorlanması, gelirlerinin olmaması ve sık sık kapanma durumları yaşanması artık yadırganmıyor. Milli takım sürekli güç kaybediyor, kadın milli takımı adeta yok sayılıyor. Kadın basketbolunu yükseltmemiz için çok ciddi çalışmalar yapmak lazım. İddia gelirleri kulüplerin ayakta kalmasına yetmiyor. Birkaç kulüp dışında Anadolu’da takım yok.

Efe Aydan seçim öncesi “3×3 basketbol ülkemizde gerekli önem verilmiyor. Ama bence 3×3 Anadolu’da basketbolun gelişmesi için önemli bir kapı. Çünkü burada saha yapmak da kolay. Mahalle basketbolu şeklinde hareketlendirerek Anadolu’da basketbolu canlandırabiliriz” demişti.

Bir de başkan olursa MHK’yi komple değiştireceğini söylemiş, “MHK Başkanının oğlu menajerlik yapıyor. Kaç takımda oyuncusu var? Böyle bir şey olabilir mi?” diye sormuştu.

EFE AYDAN’IN AÇIKLAMASI

Erman Kunter’e göre, “Efe Aydan büyük hata yaptı. Tutamayacağı sözleri vermedi. MHK’yi tamamen değiştireceğim, yasadışı bahisle mücadele edeceğim” dedi.

Efe Aydan, seçimi kaybetmesinin ardından yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Danıştay’ın insan haklarına aykırı bularak iptal etmesine rağmen seçim öncesi yine yönetmeliğe ilave edilen yüzde 10 delege desteğini alabilmek için toplam 3000 km. yol yaptım.

Federasyon’un tüm çalışanlarının delege listesi açıklanmadan önce, kendilerinin tespit ettiği kulüplerden imza toplamaları sonucunda gerekli olan 18 imzayı delege olan arkadaşlarım ve özellikle Beşiktaş Spor Kulübü Başkanı Sayın Hasan Arat’ın desteği ile toplayarak son anda seçime girmeyi başardım. Topladığım 21 imza benim için her şeyden daha çok değerlidir.

Çünkü kaybetme şansımın yüksek olduğunu bilerek girdiğim Başkanlık yarışındaki amacım, delege olarak seçime katılan tüm insanlara bana tanınan 15 dakikalık sürede basketbolumuzun içinde olduğu berbat durumu anlatmaktı. Bu konuda üzerime düşen görevi layıkıyla yerine getirdiğimi düşünüyorum.”

Milli Takımın Dünya sıralamasında 27. sıraya gerilemesine, altyapı milli takımlarının Avrupa’da B Ligi’ne düşmesine, kulüp bütçelerine federasyondan gelen sponsorluk gelirlerini yok denecek kadar azalmasına, bahis konusunun ayyuka çıkmasına ve Anadolu’da basketbolun bitme noktasına gelmesine acil çözüm gerekiyor. Bunun için de yılın büyük bölümünde ABD’de bulunan federasyon başkanının Türkiye’de daha çok zaman geçirmesi gerekiyor.