Raflardaki pahalılığa on maddelik çözüm

Son dönemde artan fiyatları gündemde. Ticaret Bakanlığı da bu konuda titiz çalışmalar yürütüyor. Ancak artan fiyatlar keyfi zamlardan çok maliyet kaynaklı görünüyor. Elektrik ve doğalgaz zamları, otoyol, köprü yani lojistik maliyetleri, salgın sonrası tedarik zincirindeki kırılma yüzünden emtia fiyatlarında meydana gelen hızlı artışlar, ambalaj maliyetlerinde artışlar ve döviz kurlarına yönelik beklentiler raflardaki ürünlerin zamlanmasına neden oluyor.

ÜRETİCİ ALEYHİNE AÇILDI

Her ay Antalya hallerine inen sebze ve meyvelerin miktar ve fiyat endekslerini ölçerek bir endeks yayınlayan Antalya Ticaret Borsası bu konuda fiyat değişimlerini yerinden takip eden kurumların başında geliyor. Fiyat artışlarının nedenlerini gazetemize değerlendiren Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, “Son dönemde devamlı olarak konuşulan ve gündeme gelen fiyat artışlarının birincil nedeni girdi fiyat endeksi ile tarımsal üretici ve tüketici fiyat endeksleri arasındaki üretici aleyhine bulunan ciddi açıklıktır. Nitekim elektrik, mazot, tohum, gübre ve ilaç gibi girdi maliyetleri incelendiğinde geçen yıla oranla bazı kalemlerde yüzde 100’ün üzerinde zam görülmektedir” dedi.

VADELİ TEDARİK MALİYET YARATIYOR

Diğer taraftan üreticinin tedarik ettiği girdilerin neredeyse tamamının vadeli olduğuna dikkat çeken Başkan Ali Çandır, “Vade tarihi de genellikle hasat zamanına odaklıdır ve çok yüksek maliyetlidir. Fiyat artışlarının bir diğer nedeni de 2010 yılında yapılan düzenleme sonrası yaş meyve sebze ticareti için hallerin zorunlu alan olarak çıkarılmasından kaynaklanmaktadır. Bu düzenleme ile etkin piyasa işleyişi için iyi bir ortam olan hal sisteminin ticaretteki payı hızla azalmıştır. Bu durum, sektörde özellikle maliyet fiyat ilişkisinin ve bilgisinin şeffaflıktan ve doğru kayıtlı olmaktan uzaklaşmasına dayanak oluşturmuştur. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak piyasa işleyişinin etkinliğinden uzaklaşılmıştır” bilgisini verdi.

HASAT SONU FİNANSMANI ŞART

“Yaş meyve sebze piyasasının düzene girmesi ve fiyatların ucuzlaması için; hal kayıt sistemi, sektördeki tüm ticaret biçimleri için zorunlu olmalı ve fiyat oluşumu bu sisteme entegre edilmelidir” önerisi yapan Başkan Çandır, şunları söyledi: “Sektörün üretim yoğunluklu bölgelerinde kümelenmeye dayalı birer lojistik merkezi ve soğuk zincir kurulumu yapılmalı ve kooperatifler, birlikler ya da çok ortaklı şirketler tarafından işletmesi sağlanmalıdır. Girdi maliyetinin düşürülmesinin yolu Ziraat Bankası tarafından hasat sonuna kadar finansmanının karşılanacağı bir girdi platformundan geçmektedir. Kamuya düşen görev ise piyasa da aktör olmak yerine; yetkin bir düzenleme, izleme, denetleme ve iyileştirme (DİDİ) politikasını hayata geçirmesidir.”

Mehmet Bülent Deniz

ARTIŞLAR 10 PUAN DAHA YÜKSEK

Fiyat artışlarını tüketicileri gözünden yorumlayan Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz de, şunları aktardı: “İşlenmiş ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle toplumun genelinde oluşan rahatsızlık artarak devam ediyor. TÜİK rakamlarına yansımayan gıda fiyatlarındaki gerçek enflasyon, vatandaşın market veya pazar çantasında somut olarak ortaya çıkıyor. Tüketici Birliği Federasyonu olarak, 2018 yılından bu yana işlenmiş temel gıda ürünleri üzerinde, raf fiyatlarına göre yaptığımız hesaplamalarda, bu ürünler bakımından yıllık fiyat artışı yüzde 20-30 arasında iken, son bir yıllık dönem için artış yüzde 30-40 bandına gelmiş bulunmaktadır.”

POLİSİYE ÖNLEMLERLE OLMAZ

Toplumun ortak yakınması olan bu konu ile ilgili iktidar iki önemli düzenleme yaptığına işaret eden Bülent Deniz, şunları söyledi: “İlki 2018 yılındaki kur şoku döneminde Ticaret Bakanlığı bünyesinde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturularak, maliyet artışının üzerinde zam yapılmasına idari yaptırım uygulanmaya başlandı. Kurul, tüketicinin yaşamı için gerekli olan sağlık, gıda ve benzeri sektörlerde fahiş zam yapan firmalara yönelik olarak çalışmalarını yürütüyor. Ben de kurul üyesi belirtmek isterim; son toplantıda orman yangınlarının olduğu dönemde fırsatçılık yapan, yangın söndürme, yangın topu, koruyucu ekipman satan firmalara karşı idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Diğer ikinci düzenleme gramaj azaltılması durumunda ürünün ambalajının farklılaştırılmasına yönelik yönetmelik düzenlemesidir. 1 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye aykırı davranan, yani gramajı azalttığı halde ambalajı değiştirmeyen firmalarla ilgili ilk dosyaları, 14 Eylül 2021 tarihinde yaptığımız Reklam Kurulu toplantısında görüştük ve aykırı davranan bir firmaya idari para cezası kararı verdik. Öte yandan Cumhurbaşkanı düzeyinde market fiyatlarına ilişkin gündem oluşturulmuş bulunuyor. Bunun ardından Ticaret Bakanlığı tarafından denetimlere ağırlık verildiği gözlemlenmektedir. Ancak ekonomi polisiye tedbirlerle rayına girmez. Domatesi tutuklayarak, şeker paketini gözaltına alarak yapılacak uygulamalar, olsa olsa karaborsayı hortlatır.”

Ali Çandır

TÜKETİCİNİN TAHAMMÜLÜ KALMADI

Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz, çözüm önerisi olarak, gıda fiyatları ile ilgili ilgili orta, uzun vade tedbirler alınması gerektiğini, ancak şu anda tüketicinin buna tahammülü bulunmadığını ifade etti. Deniz, kısa vade için acil çözüm kapsamında, yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “1-İşlenmiş ve işlenmemiş her türlü gıda ürününden alınan bütün vergiler altı ay süreyle sıfırlanmalı. 2- Gıda ürünlerinin transferinde kullanılacak olan akaryakıttan alınan vergi sıfırlanmalı. 3- Aynı şekilde bu transfer esnasında kullanılan araçlardan köprü ve otoyol ve köprü geçiş ücretleri alınmamalı. 4- Tarım sektörünün temel girdileri olan mazot, gübre, ilaç ve tohum konusunda teşvikler artırılmalıdır.”