Rusya ile çatışmanın iktisadi faturası

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Grup Toplantısı'nda yine bildik söylemlerini tekrar etti: Rusya insani hassasiyeti kabul etmek istemiyor. Gözlem kulelerimizi kuşatanlara verdiğimiz süre doluyor!

Peki Rusya ve Suriye ile sıcak bir çatışmanın iktisadi faturası ne olur? 2015 Uçak Krizi’nde Rusya’ya domates satmak için bin takla atan, şimdinin kağıttan kaplanlarına madde madde belirtelim. Kağıt-kalemi hazırlayın ve not almaya başlayın!

1) İhracat Kaybı: Türkiye Rusya’ya yıllık 4-5 milyar dolarlık ihracat yapar. Bu rakam savaşla beraber sıfıra iner. Peki ihracat içinde neler var?

  • Taze sebze/meyve/ trunçgiller
  • Binek otomobiller/araçlar
  • Taze/soğutulmuş domates
  • Karayolu taşıt parça ve aksamları
  • Sentetik iplikler/mensucat

2) Bavul Ticareti: Yine 2015 Uçak Krizi’ni hatırlayalım. Bavul ticaretinin merkezi İstanbul Laleli ve Aksaray’da in cin top oynuyordu. Sadece bu lokasyonlar değil Karadeniz vilayetlerimiz de bavul ticareti ile meşguldür.

Bavul ticaretinin Rusya ayağı yaklaşık 3-4 milyar dolardır.

3) Turizm: 2-3 yıl önce İstanbul’da bombalar patladığında turizmcilerimiz ne kadar kötü günler geçirdiklerini hatırlıyor mu? O kara günlerde hangi ülkeden turistler akın akın Türkiye’ye yardım için geldiler? Cevap: Rusya.

Geçen yıl Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı 6 milyona yaklaştı. TUİK verilerine göre bir turist ortalama 650 dolar harcıyor. Ruslar daha az haracasın diyelim 500 dolardan hesaplayalım, en az 3 milyar dolarlık bir büyüklük karşımıza çıkar.

4) Özel Sektörün Rusya İçindeki İşleri: Türk firmaları Rusya içinde çeşitli sektörlerde faaliyet göstererek ülkeye döviz kazandırmaktadır. Bu faaliyetlerden en önemlisi müteahhitlik hizmetleridir. Bu hizmetlerden yıllık gelirimizin 4-5 milyar dolar olduğunu söyleyebiliriz.

Özel sektörü etkileyecek diğer bir konu Rusya’nın etki alanındaki Balkanlar, Doğu Avrupa’nın bazı kesimleri, Orta Asya, Doğu Asya gibi bölgelerde iş yapma kolaylığının zorluğa dönüşme riskidir.

5) Enerji Yatırımları: Türkiye’nin cari açık vermesinde en önemli etkenlerden birisi enerji faturası. Yaklaşık 40-45 milyar dolarlık ithalat Türkiye’nin belini büküyor. Enerjide bağımsızlık için en önemli adımlardan birisi de nükleer güç sahibi olmak.

Ülkemizde ABD, Japonya ve Fransa nükleer santral yapmak için niyet bildirmiş ancak siyasi nedenlerle bu projelerden teker teker caymışlardı.

Oysa Rusya, Akkuyu Nükleer Santrali’ni 25 milyar dolarlık yatırımla ilerletiyor. Türkiye’nin enerjide bağımsızlığına ek olarak Türk öğrencilerin nükleer konusunda eğitim almaları da yarınlar için oldukça stratejik bir hamle…

Olası bir çatışmanın bu kadar büyük bir projeye sekte vurması ise kaçınılmaz.

Neticede devleti yönetenlerin atacakları her adımın maliyetini hesaplamaları şart. Bu hesabı biz kısaca yukarıda yaptık. Umarız dikkate alınır…