Rusya ile ekonomik yakınlaşma fırsatını değerlendirelim
Geçen hafta içinde Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, Ukrayna krizinin Türkiye’nin önüne getirdiği fırsatlarla ilgili önemli bir basın açıklaması yaptı. Bu açıklamada yazan 12 madde ayrı ayrı değerlendirilecek önemdedir. Özellikle Rusya ile ticaret ve yatırım fırsatları konusunda neler yapılabileceği konusu önemli bir başlık olarak dikkat çekiyor. Ukrayna Krizi 3. büyük ticaret ortağımız olan Rusya Federasyonu ile ticaretimizde yeni bir aşamaya geçiş için bir yol açmıştır.
RUS EKONOMİSİ DÜNYANIN EN GÜÇLÜ 10 EKONOMİSİNDEN BİRİ
Rusya Federasyonu, IMF 2021 yılı tahminine göre 1,7 trilyon dolar büyüklüğünde ekonomisi ile dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasında yer alan dost ülkelerden biridir. Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başı GSYİH’sı 30.000 dolara yakındır. Rus ekonomisi son beş yıldır yıllık en az 100 milyar dolar dış ticaret ve ortalama 50 milyar dolar civarında cari fazla vermektedir.
Rusya 2020 yılında 335,5 milyar dolar ihracat, 231,6 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. Ağırlıklı olarak enerji ve emtia ihracatı yapan Rusya, dünyadan gıda, araç, makine, ilaç, tekstil gibi ürünler ithal ediyor. 2020 tarihi itibariyle Rusya’ya Çin 54,91 milyar dolar, Almanya 23,36 milyar dolar, ABD 13,21 milyar dolar, Belarus 12,6 milyar dolar, İtalya 10,20 milyar dolar, Fransa 8,08 milyar dolar tutarında ihracat yapmış. Rusya’nın yaptığı ithalatın 43 milyar doları makine, 30 milyar doları elektrik elektronik, 18 milyar doları otomotiv, 11 milyar doları ilaç sektörü ürünleri olmuş. Yaptırımlara katılan ülkelerden yapılan ithalat yaklaşık 100 milyar dolar civarında bulunuyor. Yaptırımlar tüm ithalatın durması anlamına gelmiyor. Ancak burada Türkiye için büyük bir fırsat ortaya çıkıyor. Rusya’nın yaptığı ithalatın en az 30 milyar dolarlık kısmını Türkiye’nin karşılama potansiyeli bulunuyor.
RUSYA-TÜRKİYE TİCARET HACMİ POTANSİYELİNİN ALTINDA SEYREDİYOR
Rusya-Türkiye dış ticaret hacmi 2021 yılı itibariyle 34.74 milyar ABD dolardır. 2021 yılında Rusya’dan ithalatımız 29 milyar dolar, ihracatımız ise sadece 5,8 milyar dolar oldu. Rusya ile dış ticaretimizde yaşanan açık, yıllardır değişiklik göstermedi. Oysa bu konuda devlet ve ticaret odaları çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalardan biri olan 2021 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı raporu dikkat çekiyor. Rapor Türkiye’nin ihracat kapasitesini çok detaylı olarak incelemiş, sanayi ve tarım ürünlerinde kalem kalem ihracat potansiyeli anlatılmış. Rapora göre toplam olarak bakıldığında sadece sanayi ürünlerinde 24,5 milyar dolar, tarım ürünlerinde ise 6 milyar dolar ek ihracat potansiyeli bulunuyor.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre sanayi sektörlerinde ihracat potansiyeli olan alt sektörler ve potansiyel iş hacimleri; elektrikli makineler ve kablolar 4.17 milyar dolar, otomotiv ana ve yan sanayi 3,04 milyar dolar, demir çelik 2,69 milyar dolar, inşaat malzemeleri 2,64 milyar dolar, hazır giyim 2,5 milyar dolar, mobilya 1,8 milyar dolar, beyaz eşya 1,79 milyar dolar, elektronik 1,21 milyar dolar, iş ve maden makineleri 855 milyon dolar, dokumaya elverişli maddelerden diğer hazır eşya 802,72 milyon dolar, kauçuk eşya 631,9 milyon dolar, ambalaj malzemeleri 631,72 milyon dolar.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre tarım sektöründe ihracat potansiyeli olan alt sektörler ve potansiyel iş hacimleri; meyveler 2,48 milyar dolar, sebzeler 872,31 milyon, şekerli ve çikolatalı mamuller 545,91 milyon dolar, konserve meyve sebze 454,45 milyon dolar, deniz ürünleri 415,25 milyon dolar, kanatlı etleri 391,33 milyon dolar, bisküvi 370,7 milyon dolar, yumurta 289,69 milyon dolar, meyve suyu 268,58 milyon dolar.
TÜRK GİRİŞİMCİLER İÇİN DOĞRUDAN YATIRIM FIRSATLARI
Rusya’da ekonomik faaliyetlerde, devletin kontrolünde bulunan büyük ölçekli sınai işletmeler ağırlıklıdır. GSYİH’nın yarısından fazlası devletin kontrolündeki şirketlerdedir. Rus ekonomisinde KOBİ’lerin GSYİH’daki payı yüzde 20,8 oranındadır. Bu oran gelişmiş ve gelişen ülkelere kıyasla düşüktür. Bu durum Türkiye’deki KOBİ’ler için yatırım fırsatlarının yüksek olduğunu gösteriyor.Türk yatırımcılar için genel olarak potansiyel arz eden sektörler; altyapı/inşaat/gayrimenkul, gıda sanayi, enerji, ilaç, makine/otomotiv ve yan sanayi, mobilya/ağaç orman ürünleri, telekomünikasyon ve ulaştırma sektörleridir.
Yatırımcılar için Rus ekonomisi ve piyasasının güçlü yanlarına göz atalım. Zengin doğal kaynaklar, 150 milyona yakın nüfus, Satın Alma Gücü Paritesine göre dünyanın altıncı büyük ekonomisi, yüksek gelir düzeyine sahip tüketici grubu, güçlü ekonomik göstergeler, nispeten başarılı bir ekonomi planlaması. Ayrıca Ticaret Bakanlığı raporunda fırsatlar şöyle sıralanmış; yükselen orta sınıf, artan altyapı yatırımı ihtiyacı, kısıtlı üretim nedeniyle çeşitli yatırım fırsatları, iş yapılabilirliğin nispeten kolaylaşması, ekonomide mevcut büyüme eğilimi, Moskova ve St. Petersburg dışındaki şehirlerde artan ekonomik potansiyel. Rus ortaklarla ortak girişim olanakları, artan tüketici hassasiyeti sonucu kaliteli ve sağlıklı ürünlere yönelik artan tüketim eğilimi.
Rusya 2014 öncesi ortalama 40 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekerken 2014 sonrasında yıllık ortalama 25 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekmeye başladı. Mevcut yabancı sermaye stokları olarak sıralamaya bakarsak; Hollanda 47 milyar dolar, İngiltere 35 milyar dolar, Almanya 18 milyar dolar, Fransa 17 milyar dolar olarak dikkati çekiyor. Bu yatırımların küçük bir kısmı ülkeden çekilme kararı alırken diğerleri faaliyetlerini devam ettiriyorlar. Rus Hükümeti çekilme kararı alan yabancı şirketlerin hisselerini millileştirme kararı aldı. Ayrıca Batı ülkelerinin aksine diğer şirketlerin faaliyetlerini devam ettirmesine engel olmayarak özel mülkiyet haklarına olan saygısını ve sağladığı güvenceyi göstermiş oldu.
BÜYÜK PAZARLAR TÜRK EKONOMİSİNİ ŞAHLANDIRIR
Bir ekonominin gelişmesinde pazarların ve ortaklıkların büyük önemi vardır. Dolayısıyla Türk ekonomisinin büyük ekonomilerle ve pazarlarla ticaret yaparak sıçraması mümkündür. Türkiye son 40 yıldır ağırlıklı olarak AB ve Atlantik pazarına yönelik bir gelişme gösterdi. Fakat bu pazarlar hem büyüklük anlamında hem de jeopolitik risklerden ötürü ikame edilmelidir. Bu aşamada karşımıza Rusya ve Çin pazarları çıkıyor. Özellikle Rus pazarı Ukrayna krizinin ardından eskisine göre daha elverişli ve fırsatlarla dolu bir konuma gelmiştir. Türk Hükümeti bu konuda acil adımlar atmalıdır. Bu konuda hazırlanan ve rafa kaldırılan hedefler yeniden gündeme getirilmeli ve harekete geçilmelidir.
Kaynakça:
https://ticaret.gov.tr/yurtdisi-teskilati/avrupa/rusya-federasyonu/potansiyel-urun-matrisleri
https://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/basin-aciklamalari/dogu-perincek-turkiye-ekonomisi-ve-guvenligi-icin-altin-firsat-31690