Şantajcı gazeteciyi koruyan bakan

Dr. Kerem Kınık’ı biliyorsunuz.
Ücret almaksızın Türk Kızılayı’na Başkanlık yapan hizmet eridir.
Kısa bir süre önce Abdül onu hedefe oturttu!
Abdül kim mi?
Adının Abdül kısmından utanıp kullanmayan İnternet Haber sitesinden Abdül-Hadi Özışık’tır.
Daha önce yazdım, bu Abdül Türkiye gazetesini sabahları elden dağıtan eğitimsiz gazete dağıtıcısıydı.

KIZILAY BAŞKANINA SALDIRI
Abdül daha sonra pek çok işsiz gibi internet sitesi kurdu.
Kızılay Başkanı Kerem Kınık’a da “Dolar Aşkı” diye yazarak hücum etti.
Konu ettiği şey Ankara’daki Kızılay AVM’nin dolar ile kiraya verilmesi olayı.
Abdül-Hadi, Barzani’ye sempatisi bilinen yakın arkadaşı ve hemşehrisi Orhan Karsak adına Kerem Bey’i hedefe oturttu.
Kerem Kınık, olayı ve kurumun haklılığını belgelerle ortaya koymasına rağmen Abdül geri adım atmadı. Dahası, Orhan Karsak’ın arkadaşı olmadığını ve gazetecilik adına yazı yazdığını söyledi.

ORHAN KARSAK İLE FATİH TEZCAN
Kerem Kınık, Abdülhadi ile Orhan Karsak’ın ortak fotoğrafı ile yazılı arkadaşım mesajını sosyal medyadan paylaşınca hakikat ortaya çıktı..
Kızılay Başkanı Kınık’a göre, Abdül-Hadi’nin yaptığı arkadaşı ve çıkarı adına kendisinin tehdit edilmesiydi ki bunu sosyal medyada açıktan dillendirdi.
Öyleyken hiçbir savcı Kızılay Başkanının bu feryadını duyup görmedi.
Derken AKP yanlısı gazeteci Fatih Tezcan önceki gün benzer bir iddiayı sosyal medyadan duyurdu.
Tezcan’a göre Abdül ile kardeşi, Belediyelere şantaj yapıyor, tehdit salıyor ve menfaat elde ediyormuş.

BELEDİYECİLERDEN DAYAK
Öyle midir değil midir bilmiyorum ama eğer gerçekse buna suskun kalanlar sorumludur.
Bu arada Abdül-Hadi Özışık’ın arşivinde var, bizzat kendisi geçmişte Belediyecilerden dayak yediğini kendi sütununda yazmıştır.
Bir gazeteci Belediye özel kalem görevlilerinden neden dayak yer?
Abdülhadi Özışık adına ileri sürülen bir diğer önemli iddia ise onun Kripto FETÖ’cü olmasıdır.
Bakın bu Abdül FETÖ’nün dünyadaki iki önemli üssüne yani Güney Afrika ile Avustralya’ya yapılan seçilmişlerin medya gezisinde baş konuktu.
Arşivler ortada, Abdülhadi Özışık o gezi sonrasında FETÖ’ye günlerce övgüler düzmüştü.

FETÖ’NÜN GEZİLERİ
Keza Avustralya gezisinde Fetullah için oradaki bir Üniversitede kurulan kürsüden yine övünç ile bahsetmişti,
Tekrar ediyorum, o iki geziye çağrılanlar seçilmiş olanlar yani Fetullah’ın en güvendiği gazetecilerdi.
Bitmedi.
Aynı Abdülhadi Özışık Gezi Olayları sürecinde AKP’li gazeteci Latif Şimşek ile FETÖ’cülerin argümanları ile hükümeti eleştirdiği için canlı yayında tartışmıştı.
Bunlara ilaveten Fetullah için yazdığı övgü dolu satırlar yine arşivde.
Öyleyken son günlerde birden pozisyon değiştirip güya FETÖ karşıtı havalarda.

ABDÜL’Ü KORUYAN BAKAN?
Oysa FETÖ’cü diye kapatılan Son Sayfa ile Aktif Haber siteleri hala beraber olduğu Abdül-Hadi Özışık’ın kardeşlerine aitti.
Soruyorum böyle birinin FETÖ’cü olup olmadığının savcılık tarafından en azından araştırılması gerekmiyor mu?
Biz hukuken ıspatlanana kadar inanmayız lakin AKP’ye başka bir partiden sonradan katılan bir bakanın Abdül-Hadi’yi koruduğu yakıştırmaları var.
Bunlar doğru değilse Kızılay Başkanı ile AKP’li gazeteci Fatih Tezcan’ın iddiaları ve de FETÖ’cülük konusu enine boyuna araştırılmalıdır..
ÖNEMLİ NOT: BİN YILIN BÜYÜK TÜRK KAHRAMANI ATÜTÜRK’Ü, RAHMET, MİNNET VE ÖZLEMLE ANIYORUM...