Saygı talep edenlerin saygısızlığı… - (TAMAMI)
GENİŞ AÇI
BURÇAK EVREN
Saygı talep edenlerin saygısızlığı…
Tiyatro sanatçılarından öteden beri hep dinleriz. Kimileri anne ya da babalarının ölüm günlerinde nasıl sahneye çıktıklarını gereğinden fazla melodramik bir konuma getirerek retorik bir biçimde anlatır. Anlatanların çoğu, tiyatroyu önemseyip sınırsız bir saygı duruşundan değil de, nedense kendilerini, hem de kıyaslanmayacak bir başka olayla eşleyerek öne çıkardıklarının farkında bile değiller. Ya da farkındadır ama geleneği bozmayarak böylesine bir söylemden pay çıkarmaya kalkar.
Tiyatrocular arasında bir diğer geleneksel söylev ise saygısız seyirciye karşı yaptıkları eylemlerdir. Örneğin; çiklet çiğneyen, çekirdek çıtırdatan, telefonu çalan, telefonla konuşan ya da oyun başladıktan sonra salona giren vb. eylemlerde bulunan nezaketsiz seyirce kimlerin neler yaptıkları ballandıra ballandıra anlatılır. Hatta kimileri şimdiden efsaneleşmiş hareketler arasına bile girmiştir.
Bu tür nezaket kurallarına uygun olmayan eylemler yaparak tiyatro adabını ve oyuncunun konsantrasyonunu bozan seyirciye, sahnede oyununu oynayan kimi sanatçılar neler yapmamışlardır ki? Elindeki bardağı seyirciye fırlatan tutun da sandalye atıp küfür edenler bile vardır. Hatta kimileri bu tür nezaketsiz seyirciyi hastanelik etmekten bile kaçınmamıştır. Sonuçta tiyatro giden seyirci, seyirciliğini bilmelidir. Nerede olduğunu unutup da sanatçıları tedirgin edici bir ters eyleme girince bunun bedelini ödeyeceğini de düşünmelidir. Hoş değil ama bunun sonucunda neler olabileceğini onlarca örnekte görmüştük.Belki diğer tecimsel olgularda “seyirci velinimetimizdir” sözü çok doğrudur ama bu, tiyatro salonlarında pek geçerli değildir. Sözünü ettiğimiz örnekler de bunun doğru olduğunu gösteriyor.
Tabii bir de madalyonun tersi var.
Son günlerde iki farklı tiyatrodaki kimi olaylar magazin basınında gereğinden fazla yer alarak, bu kez gözleri seyirci koltuğundan sahneye, sahnedekilere çevirdi. Birincisinde bir taciz olayı, ikincisinde ise alkollü sahneye çıkma tartışması vardı. Bu olaylara neden olan saygın sanatçıların adlarını söylemeyeceğim. Bilen bilir. Ayrıca üzerinde durmak istediğim ne bu olaya neden olan kişiler ne de iddia edilen sevimsiz ve yakışıksız eylemleri. Dedikodu, anlaşmazlık ya da reklam olabilir. Burasını da bilmem mümkün değil.
Ama bir şeyi merak ediyorum… Hem de çok. Kimi tiyatro sanatçılarının nezaketsiz bir seyirciye neler yaptığını ballandıra ballandıra anlatanlar, acaba iş, seyirci koltuğundan sahnedekilere yöneldiğinde neden ağızlarını bile açma zahmetini ve cesaretini göstermiyorlar. Seyircinin telefonu çaldı diye sahneden elindeki bardağı başına atıp o seyirciyi yaralayanlar, sahnede tacizden ya da alkollü konuma neden olan sahnedekilerden niye söz etmiyorlar?
Tiyatronun saygınlığını seyirciden daha çok onu icra edenler ve sanatçılar korumalıdır. İş seyirciye gelince mangalda kül bırakmayıp tiyatro oyununu ve salonunu ritüelleştirenler, sahnedekilerin bu eylemleri karşısında niçin sessiz kalıp görmemezlikten gelirler.
Burası pek bilinmez. Ya da çok iyi bilinip de pek söylenemez.
Şimdi, benim tiyatro dersi verdiğim okullardaki bir öğrencim bana bu olaylara neden olan sanatçılarla ilgili bir soru yöneltse ne yanıt vereceğim?
burcakevren@aydinlikgazete.com