Seçim bitti artık gündem ekonomi olmalı
Seçim sürecinde yaşananlar.
İktidar ve muhalefetin seçim kampanyaları…
İkisi de birbirini aratmadı.
Bol keseden vaatlerde bulundular.
Yüz milyarlarca liralık maliyet…
Kaynağını soran da düşünen de olmadı.
Cumhur İttifakı iktidardı.
Elbette avantajları vardı.
Çok ciddi seçim ekonomisi uyguladı.
Tabi ki bunun bir faturası olacak.
VERİLER
Bütçe dengesi iyice bozuldu.
2023 bütçesi hazırlanırken seçim vaatleri yoktu.
4 trilyon 470 milyar lira gider…
3 trilyon 810 milyar lira gelir…
660 milyar lira açık öngörülmüştü.
EYT, deprem, artan faiz giderleri…
Açığın 2-3’e katlanması kaçınılmaz.
Elde bir şey de kalmadı.
Kısa süre içinde ek bütçe hazırlanması gerekiyor.
DÖVİZ KURLARI
İhracatçılar sıkıntıda.
Pazar kaybı riskine dikkat çekiyorlar.
Cari açık, CDS… tehlike sinyali veriyor.
Merkez Bankası rezervleri düştü.
Döviz kurlarında tırmanış var.
İkili kur oluştu.
Resmi kur yaklaşık 20, piyasa kuru 22 lira.
Arada yaklaşık 2 lira fark var.
Kamuoyunda devalüasyon beklentisi yüksek.
Belirsizlik hat safhada.
Bankalarda dolara verilen faizler…
Akıl alır gibi değil.
Herkes seçim sonrasını bekliyor.
ZAMLAR
Zamlar aralıksız sürüyor.
Yaz aylarına girdik.
Meyve sebze genelde ucuzlar.
Ancak düşen fiyatlara bile yetişmek zor.
Temel gıda maddeleri…
Gıda enflasyonu TÜİK’in çok üstünde.
Son 12 aylık rakam yüzde 90’ın üstünde.
Halkın alım gücü yerlerde.
Yoksulluk sınırı altında yaşayanlar…
Oranı artmaya devam ediyor.
Ücretlere yapılan zamlar hızla eriyor.
Asgari ücret açlık sınırının çok altına indi.
Diğer veriler de iç açıcı değil.
POLİTİKA FAİZİ
Merkez Bankası politika faizi…
Yüzde 8,50.
Ancak bu kredi faizlerini fazla etkilemiyor.
Piyasada yüzde 30-40’larda…
Üretim ekonomisi için cazip değil.
Yatırım yapmak isteyenler beklemede.
Önlerini göremiyorlar.
Tanıdığım sanayicilerle konuşuyorum.
Ne yapacaklarını bilmez haldeler.
EKONOMİ KONUŞULMADI
14 Mayıs 28 Mayıs arası…
Gündemde ekonomi olabilirdi.
Seçmenin oy tercihini de etkilerdi.
Ama ne iktidar ne muhalefet…
Ekonomiye girmedi.
Çok ilginç bir süreçti.
Sanki Türkiye’de değil, başka bir dünyada yaşıyorlardı.
BUNDAN SONRA
Artık seçim bitti…
Şimdi Türkiye’nin gündemi ekonomi olmalı.
Bu konuda gecikilirse…
Yaklaşan yerel seçim hesapları yapılırsa…
Maliyet daha da artacak.
Her kesimden gelen haberler benzer.
Bir an önce ekonomide güvenin sağlanması şart.
Aksi halde olacaklar belli.
SİSTEM DIŞINA ÇIKIŞ
Küçük bir azınlık vurgun peşinde.
Vatandaş ise çaresiz…
Yılların emeği tasarruflarını koruma telaşında.
Son günlerde yaşananlar…
Kaygıya yol açtı.
Sistem dışına çıkışlar yaşanıyor.
Ekonomistler uyarıyor:
“Bu durum acilen düzeltilmeli.
Halka güven verilmeli.
Aksi halde iş kontrol dışına çıkabilir.”
MEHMET ŞİMŞEK
Ekonomi nasıl düzelecek…
AK Parti kulisleri hareketli.
Sık sık Mehmet Şimşek adı geçiyor.
Bu Kemal Derviş arayışı gibi bir şey.
Türkiye bu hale neoliberal politikalarla geldi.
Kamu kuruluşları bu anlayışla satıldı.
İçine düştüğümüz kriz ortada.
Krizi yaratanlardan umut beklemek…
Kesinlikle çözüm değil.
ÇIKMAZDA OLAN NE?
Dünya ekonomisi ile bütünleşme…
Her şey iyi olacak dendi.
12 Eylül ve Özal dönemi…
Arkasından Çiller…
Sonrasında Kemal Derviş.
AK Partinin ilk yılları…
Babacan, Unakıtan, Şimşek…
Gelinen nokta ortada…
Dünya ekonomisi ile bütünleşme politikası…
Bütünüyle çıkmazda.
MECBUR MUYUZ?
Bazıları günü kurtarmak için istiyor olabilir.
Ama halkın takati kalmadı.
Aynı şeyleri tekrar yaşamaya mecbur muyuz?
Üretim devrimi dışında kurtuluş yok.
Yapılması gereken de belli.
Bütün kaynakları üretime seferber etmek.
Çiftçiye desteği artırmak.
Sanayiciye uygun koşullarda kredi vermek.
İstihdam yaratmak.
Çarşılarımızı, pazarlarımızı şenlendirmek.
Yeni hatalara tahammülümüz yok.