Selahattin, dağdaki Nurettin’e de bir kez olsun ‘barış’ dedi mi?
“Zannediyor musunuz Bodrum Cizre’ye çok uzak? Cizre yanarken Bodrum mutlu olabilir mi?” Bu sözler üç gün önce söylendi. Üç gündür yazmamak için kendimi tutuyorum. İstedim ki; şu “ateşli” günlerde yangına dökülen benzinden farksız olan bu sözleri olabildiğince az yurttaşımız duysun...Ama artık kendimi tutamıyorum!***“Cizre, Bodrum’a uzak değil...”Baksanıza; adam açık açık tehdit ediyor!“Cizre yanarsa, oradaki ateş Bodrum’a da sıçrar” diyor.Peki; kim bu haddini bilmez yaratık?PKK’nın siyasi kanadı HDP’nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş!Dilinden “barış” düşmüyor ama ağzından zehir akıyor! Dağdaki öz be öz kardeşi Kalaşnikofla, roketatarla, mayınla, bombayla öldürmeye devam ederken; o, bize ikide bir “barış” çağrısında bulunuyor...***Zaten barış içinde yaşayana “barış” çağrısında bulunana ne denir?Ya aptal...Ya da çok zeki!Bu arkadaş çok zeki...O kadar zeki ki; dağda savaşan, teröristlere silah eğitimi veren öz kardeşi Nurettin Demirtaş’a, “Silahı bırak, gel siyasetle çözelim bu işi” demiyor...“Bak bu ülke bana milletvekili olma şansı verdi, cumhurbaşkanı adayı bile oldum. Hadi gel sen de silahı bırak. Sen de barıştan yana ol” demiyor... Bunun yerine, hayatında askerlik dönemi dışında silah tutmamış vatandaşlara durmadan “barış” çağrısında bulunuyor...Taktik açık:Kardeşi savaşacak, bize kurşun yağdıracak...Biz, “Aman yeter ki barış olsun” diye “özerklik” ilanlarını, katledilen şehitlerimizi görmezden geleceğiz...***Selahattin Demirtaş, ikiyüzlü...O, PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti siyasetine soktuğu bir “Truva Atı...”Dışı birilerine şirin gelse bile, içi düşmanlık dolu...Hep “barış” dese de en az dağdaki kardeşi Nurettin kadar savaşçı...***Kavgada kuraldır; arkadaşın biriyle dövüşüyorsa, hemen gidip onun kavga ettiği adama arkadan sarılırsın, kollarını tutarsın... Bir yandan da, “Dur ne yapıyorsun, kavga etmek sana yakışıyor mu?” diye adamı oyalarsın...Bu arada arkadaşın da onu bir güzel döver...İşte; Selahattin Demirtaş’ın bugün yaptığı tam da bu:O bizi oyalıyor; elimizi kolumuzu tutuyor, barış nutku atıyor...Kardeşi ve silah dersi verdiği katiller her gün askerlerimizi polislerimizi öldürüyor...*** Kısacası... Gerçek yüzünü biliyoruz Selahattin...Yeme bizi!GÜNÜN SORUSUSorum “çakma barış güvercini” Selahattin Demirtaş’a:Dün yine 3 şehit verdik... Kaçını kardeşinin dağda silah eğitimi verdiği katillerin öldürdüğünü biliyor musun?
SÖZ SİZDE... (156+124)Bugün Abdullah Bey’e seslenme sırası memleketi Kayseri’den Hüseyin Ö.’da... Sizin de Gül’e soracaklarınız ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine göndermenizi bekliyorum.***“Abdullah Bey...Senin çocukluğunu bilirim. Babanın dükkânından çok ticaretimiz olmuştur. Bundan otuz yıl önce, evini zor geçindiren bir adamdı baban... Şimdi ise Kayseri’nin en zengini...Bu serveti babanın yapmadığını ben biliyorum. Nasıl zenginlediğinize ise bu yüzden akıl sır erdiremiyorum. ‘Devletin verdiği memur maaşıyla hem Kayseri’de, hem Ankara’da, hem İstanbul’da mal mülk alıp herkese parmak ısırttırdın ya... Bir Kayserili olarak seninle gurur duyuyorum’ demeyi çok isterdim ama... Duyamıyorum!”
GÜNÜN İSYANIİsyanım, “AKP tek başına iktidara gelemezse Türkiye cehennem çukuruna dönüşecek. Kullanılan her oy bir mermidir. Her oy bir mermi gibi hainlere isabet etmeli” diyen Tokat Belediye Başkan Yardımcısı Osman Altunordu’ya: Tek başınıza iktidar olamazsanız Türkiye’ye hiçbir şey olmaz da... Hepinizin cehennem çukuruna düşüp hesap vereceğiniz kesin!
TERCİH!Güneydoğu’daki birçok PKK’lı belediye, son bir ayda “özerklik” ilan etti.Birçoğunun belediye başkanı ve parti yöneticileri bu suçtan dolayı tutuklandı.Peki; siz, gerek Demirtaş’ın, gerekse diğer HDP yöneticilerinin, milletvekillerinin bir kez olsun, “Bu yanlıştır” dediğini duydunuz mu?Hayır...Tam tersine Demirtaş, özerklik ilanlarını, “devletin baskılarına karşılık bir sivil isyan” olarak gördüğünü ve onayladığını açıkladı.Sözüm, hâlâ bu partinin “Türkiye partisi” olduğu masalına inanan ve “emaneten” oy veren avanaklara:Bunların Türkiye’yi böldükleri gün; tercihinizi nasıl yapacağınızı hiç merak etmiyorum!
ÖZÜR! Terör olaylarının tırmandığı günden bu yana neredeyse bilgisayar başından kalkamıyorum. “Nerede, ne oldu?” diye tırmalayıp durmaktan tek satır kitap okuyamıyorum.Yani anladığınız gibi; bu hafta “Okuduklarım” köşesi yine yok... Meraklılarından özür dilerim!