Sen, herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?
Yazımızın başlığı Ziya Paşa’nın, Terkib-i Bendi’inde yer alan meşhur şiirinden alınmıştır.
AKP iktidarı geçen yerel seçimlerde bölücü başının kardeşi, PKK’lı Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkarıp, ardından da buna alet olan yöneticiler hakkında başlatılan soruşturmada, yapılanın "fikir ve ifade" özgürlüğü kapsamında olduğu için takipsizlik kararı verilince, milletçe anladık ki bölücü terörist TRT’ye çıkartılıp konuşturulursa, bu iş fikir ve ifade özgürlüğü sayılmalıymış. İyi mi?
Ardından, ABD ile elele Suriye’nin fiilen bölünmesinden başka bir işe yaramayacak olan, sözde güvenli bölgede yapılmaya başlanan ortak devriye şovlarının, YPG/PYD’ye mi, İdlib’te halkın arasına ÖSO maskesiyle karışan el kanlı cihatçıları korumaya mı yaradığını kimsenin sormayacağını ve sorgulamayacağını zannederek, milletin zekasının bir kez daha küçümsendiğini gördük.
Son olarak da, HDP’ye yılbaşında 93.4 milyon TL Hazine yardımı yaptıktan sonra, Diyarbakır’da, evlatları bölücü terör örgütü PKK tarafından kaçırılan acılı annelerin HDP il binası önündeki oturma eylemine AKP’li Bakanlar tarafından da iştirak edilince, artık Ziya Paşa’nın şiirini hatırlatmak şart oldu.
İktidara soruyoruz; siz herkesi kör, alemi sersem mi sanıyorsunuz acaba?
Hangi demokratik ülkede terörle arasına mesafe koymayan ve kınamayan, terör örgütü ile organik bağı olan, bölücü terör örgütü PKK’nın adeta militan devşirme şubesi gibi faaliyet gösteren, bölücü-ayrılıkçı eylem ve söylemlerin odağı haline gelmiş olan bir partiye Hazine yardımı yapılır, milletvekillerine dokunulmazlık sağlanır?
İktidar açıkça "tavşana kaç, tazıya tut" diyor. Ne yazık ki tam bir "kasaba kurnazlığı" yapıyor. Sözde HDP’ye tepki gösteriyor, özde ise milyonlarca liralık Hazine yardımı yapılmasına yol veriyor. Suriye’de, ABD’ye sözde tepki gösteriyor, ama YPG/PYD’yi koruyan, silahlandıran ve destekleyen ABD ile elele fiilen Suriye’yi bölmeye yarayan garip bir ortak devriyeye çıkıyor.
Buna ekonomide üç çeyrek yıldır ard arda süren çöküş ve derin ekonomik krizi yok sayarak, görülmemiş işsizlik ve yoksulluğu göz ardı ederek, hala popülist ve enflasyonu azdıracak kararlar almalarını da eklerseniz, bunlara karşı söylenebilecek laf da esasında pek kalmıyor artık, Ziya Paşa’nın ünlü deyişini hatırlatmaktan başka.
"...kibire ne sebep? Yoksa vezirim diye gerçek,
Sen kendini düstur-u mükerrem mi sanırsın?
...en ummadığın keşfeder esrar-ı derunun,
Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?
...bir gün gelecek sen de perişan olacaksın
Ey gonca bu cem’miyeti her-dem mi sanırsın?..."
Bazen sözün bittiği yerde bir şiirin, bir mısranın, sanatın, mizahın, edebiyatın devreye girmesi gerekiyormuş, bugün de böyle oldu galiba...