Seracılık ve Sebze Fiyatları

Gür sesli devrimci Hayati Özcan’ın önerisi üzerine edinmiş olduğum “Diyarbakır Efsaneleri” adlı kitabı tekrar okurken aşağıdaki paragraf dikkatimi çekti:

“IV. Murat Bağdat Seferi’ne giderken onu Diyarbakır’da karşılayan Şeyh Cafer-i Tayyar kerametini göstermek için ona kış ortasında taze bir salatalık (hıyar) sunmuş. Bu kerametle yetinmeyen Sultan Murat, Dede’den ordunun tüm atlarını doyurmasını istemiş. Şeyh yalnız bir çuval saman ve bir çuval arpayla tüm ordunun atlarını doyurmuş. Bundan memnun olan Padişah da Şeyh’i beraberinde Bağdat’a götürmüş. Şeyh bir daha geri dönmemiş.” (Bkz.1).

Türk Dil Kurumu yayını Türkçe Sözlük’te Keramet: Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum anlamına gelmektedir. Kış günü taze hıyar üretilmesi olağanüstü bir olay, şaşılacak bir olgu, bir keramet olarak kabul ediliyor. Günümüzde bu mucize gerçekleşmiş olup her koşulda taze meyve ve sebzeleri yetiştirme olanağına sahibiz. Hatta bir uzay teknolojisi olan topraksız tarım tekniği ile dünya dışında kurulacak kolonilerde bile bitki yetiştirilmesi mümkündür.

Gıda komitesi toplantısında “Kış aylarında sebze fiyatlarında yaşanabilecek olumsuzlukları en az düzeye indirmek için tedbirler alınacak ve sera yatırımlarının hızlandırılmasına ilişkin çalışmalar yapılacak” denilmiştir.

Tarım ve Orman Bakanı Sayın Prof. Dr. Vahit Kirişçi, "Kış aylarına girerken meyve sebze fiyatlarındaki artışı önlemek adına sera üretim alanlarımızı artırmak istiyoruz" ifadesini kullanmıştır (Bkz.2).

En fazla yetiştirilen sebze olan domatesi esas alarak bir karşılaştırma yapılacak olursa yazın açık alanda yapılan yetiştiricilikte dekar başına 10 ton verim alınması durumunda iyi bir başarı sağlanmış olur. Tam otomasyonlu bir serada ise dekara 40 ton salkım domates alınabilir. Verim dekara 25 ton veya daha düşük olursa işletme iflas eder, 30-35 arasında işletme varlığını sürdürür.

Örnekte görüldüğü gibi seracılıkta verim açık alana göre 4-5 kat yüksektir. Ancak arazi bedeli hariç olmak üzere, böyle bir seranın sabit yatırım maliyeti dekar başına 100 bin dolar civarındadır. Başarılı sonuç alabilmek için seranın 30 dekardan küçük 200 dekardan büyük olmaması önerilmektedir. Alt sınır esas alındığında sabit yatırım tutarı 3 milyon dolar olacaktır. İşletme sermayesi ve kredi faizleri için de yaklaşık 880 bin dolar gerekecektir.

Böyle bir işletmeye 72 milyon lira yatıracak babayiğit çıkarsa yatırımın geri ödeme süresi yaklaşık 7 yıl olacaktır. 16 beyaz yakalı, 40 mavi yakalı ve 10 geçici işçi olmak üzere 60-70 kişiye istihdam sağlanacaktır.

Her şey hazır olsa bile böyle bir işletmenin kuruluşu 6 aydan önce gerçekleşmez. Şu anda seralara kışlık sebzeler dikilmektedir. Bu yıl planlanacak seralardan önümüzdeki kış mevsiminde ürün alınması mümkün değildir.

Sözü edilen bu seralar 120 km/saat hızla esen rüzgârlara dayanır. Çatı yüksekliği 7 metredir. İçeride hava dolaşımı sağlayan güçlü fanlar vardır. Domates fidesinin boyu 14 metreye kadar uzayabilir. Toprak kullanılmadığı için topraktan geçen hastalıklar söz konusu değildir. Pencereler böcek tülü ile kaplanmış olduğundan böcek giremez. Serada döllenmeyi sağlayan bombus arıları vardır. İlaçlama zorunlu olursa bir kolonisi 100 dolar olan bu böcekleri öldürmeyecek şekilde yapılır.

Hava sıcaklığı, nem, su, besin maddeleri, hastalık ve zararlılar gibi etmenlerin kontrol altında tutulduğu bu üretim tarzı pahalıya mal olur. Hedef daha çok dış pazarlardır. Ürün pahalıya mal olacağı için sera üretimi ile iç piyasada fiyatın düşmesini beklemek pek gerçekçi bir yaklaşım sayılmaz.

Meyve sebze açısından çok elverişli durumda olan ülkemizde her mevsimde taze sebze bulmak mümkündür. Kışın yazlık ürünlerin pahalı olması doğaldır. Piyasada uygun fiyata ıspanak, pırasa, karnabahar, lahana var iken; taze domates, biber, patlıcan pahalı diyenleri anlamak hayli güç. En iyisi her ürünün mevsiminde tüketilmesidir.

(1) Muhsine Helimoğlu Yavuz, Diyarbakır Efsaneleri, Kaynak Yayınları 1. Basım: Ekim 2017, s.264-265.

(2) https://www.tarimorman.gov.tr/Haber/5331