Serbest piyasa düzeni kaynakları talan ediyor
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi tarihi günlerinden birini yaşadı. Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, ekonomi politikası gereği sağlanan düşük faizli kredi desteğinden faydalanıp bankada veya kur korumasında döviz varlığı olduğu halde spekülatif amaçlı döviz alan veya stok yapan iş insanlarını sert bir şekilde uyardı. İSO Meclisi toplantısında sanayicilerin, “Eximbank kredilerinden yeterince faydalanamıyoruz. Yüzde 40 faiz ile kredi kullanmak zorunda kalıyoruz. Finansman bulamıyoruz.” eleştirilerine yanıt veren Kavcıoğlu, son altı ayda 1 trilyon liralık kredi kullandırıldığını yüzde 58'inin de kamu bankaları kanalıyla aktarıldığını not ettikten sonra bu kredilerin büyük bir kısmının yüzde 16 civarında faizle verildiğini savundu. Başkan Kavcıoğlu, “Kim aldı bu paraları?” diye sordu. Bu kaynakları kullanan firma sayısının da çok fazla olduğunu belirten Kavcıoğlu, dolayısıyla belli bir kesimin aldığının söylenemeyeceğini ifade etti.
DÖVİZ VARLIĞI OLANLAR KREDİ ÇEKİP DÖVİZ ALMASIN
“Merkez Bankası 1.2 trilyona yakın kaynakla bankaları fonluyor. Hiçbir banka yüzde 40 faiz ile kredi veremez. Pazarlık yapacaksınız. TV'lere çıkıp Merkez Bankası'nı Eximbank'ı eleştirene kadar bunun peşine düşeceksiniz.” ifadelerini kullanan Şahap Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir trilyon kaynak verilmiş ama herkes şikayet ediyor.. Peşinde olacaksınız. Ben biliyorum bir kısmıyla döviz alındı. Sanayi Odası üyeleri de dahil bizde listesi var. Türkiye serbest piyasa herkes istediğini yapabilir. Ama hem bu ucuz paralarla döviz alacaksınız hem de ucuz kredi alamadığınız zaman şikayet edeceksiniz!”
BDDK kararından önce bütün oda başkanlarını aradığını bilgi verdiğini aktaran Şahap Kavcıoğlu, “Döviz alınmasına karışmıyoruz ama orada döviz varlığı varsa yüzde 15-16 kredi ile döviz almasın, diyoruz. Çünkü öteki firmanın hakkına giriyor. Buna bankacılık sektörü de çanak tutuyor. Bu kadar kaynak israfının önüne geçilmesi lazım. Merkez Bankası Başkanı olarak üretim yapan, istihdam sağlayan, ihracatı artıracak firmaların bu imkanlardan faydalanması için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım.” diye konuştu.
KÜMES KURMAK İÇİN DEĞİL ÇİP ÜRETMEK İÇİN GELİN
Kavcıoğlu, “Bakın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 150 milyar liralık kaynak iki yıl ödemesiz... Ben 35 yıllık bankacıyım daha böyle bir kredi imkanı hatırlamıyorum. Bir sanayici söyledi. Çip üretimi dedi. Çip için kurun firmayı gelin. Ama kümes hayvancılığı için, çikolata, un fabrikası için geliyor. İki yıl ödemesiz on yıl vadeli yüzde 9 faizli kredi. Bu elemeyi yapınca kaynaklara ulaşılamıyor diyerek haksızlık yapmayın. Bu niyette olmasak Eximbank kaynaklarını 35 milyara çıkarmazdık. 150 milyarlık kaynağı açmazdık. Önce sorunu görmemiz lazım.”
EXİMBANK KREDİLERİ 20 FİRMAYA GİDİYOR
Eximbank tarafinda bu kadar şikayetin nedenine dikkat çeken Kavcıoğlu, kredilerin yüzde 80'ini 20 firma nın kullandığını açıkladı. Üretimini sürdürmek için ithalat yapmak amacıyla döviz alımından söz etmediğini işletmelerin kasalarında dövizleri olduğu halde ilave kredi çekip döviz alarak o ithalatı yapmalarına karşı çıktıklarını anlatan Kavcıoğlu, “İnsaf!” ifadesini kullandı. Çoğu İSO üyesi de olan firmaların 90 milyar dolar parası olduğunu, yurt dışında kayıtlı 20 milyar dolar kaynakları bulunduğunu buna rağmen 15 milyar dolar kredi kullandıklarını aktaran Kavcıoğlu, “Kayıtsız olan ise 500 milyar dolar olduğunu söyleniyor. Yüzde 95'i yalan yüzde 5'i doğru olsa 50 milyar dolar eder. Firmalar ucuz kredilerle 10 milyar dolar alıp hesaplarına koydular. İthalat ve dış ödemeler hariç söylüyorum. Herkes döviz alırsa nasıl olacak Merkez Bankası rezerverleri... Buna ve enerji faturası 50 milyar dolara çıkmasına rağmen her şeyin ödemesi yapıldı.” dedi.
PARA POLİTİKASI VE MODEL DEĞİŞMEYECEK
Ukrayna savaşı başladığından beri firmaların 55 milyar dolar döviz aldığını antaran Kavcıoğlu, bunların 250'den fazlasının İSO üyesi olduğunu not etti. Kavcıoğlu, “Bugün altı boş bir haberle (Akkuyu için Rusya'dan 20 milyar doalr kaynak geleceği haberi) kur düştü. Para politikamız ve ekonomi modelimizi değiştirmeyeceğiz. Kimse riske etme istemiyor. Döviz alarak garanti etmek istiyor. Bir şey diyemeyiz ama ülkeyi düşünmeliyiz. Sanayiye dünyanın kredisinin verildiği dönemde Türkiye'nin en büyük sanayi odasında bu kadar kredi şikayeti yapılmasını anlayamıyorum. Tek yaptığımız eğer firmanın hesabında döviz varsa Eximbank kaynağı ile döviz alacaksa onu durduruyoruz. Serbest piyasa ne yapacağına kendi karar verir ama Eximbank kaynaklarını takip ediyoruz. Bir oda başkanı krediden şikayet etti. Liste istedim tek bir firma ismi yolladı. Yüksek faiz isteyen bankadan kredi almayın. O vermek zorunda kalacak. 6 ayda bir trilyon nereye gitti? Biz bundan rahatsısız. Siz kredi çekip döviz alıp üç tane araba alırsanız biz enflasyonla nasıl mücadele edeceğiz? Biz de bundan rahatsısız. Küçüğü de büyüğü de ne bulursa döviz alıyor. Kur korumasında 100 milyon doları var ama yüzde 40 ile kredi çekiyor döviz alıyor. Bu konuda yardımlarınızı istiyorum. BDDK kararı çıkmadan önce bütün oda başkanlarına mesaj attım. Hepsi söz verdiler sadece üçü çıkıp anlattı.”
STOK KAVGASINDA KİM HAKLI?
TCMB Başkanı Kavcıoğlu stok yapan firmalar olduğunu da dile getirince İSO Başkanı Erdal Bahçıvan itiraz ederek, stok tutmanın üretimin bir fonksiyonu olduğunu anlattı ve ekledi: “Bu sayede çarklar döndü. Sizin de gururla ifade ettiğiniz üretim ve ihracat artışı sağlandı.” Sanayicinin spekülasyon için stok tutmadığını tedarik sıkıntısı kaynaklı olarak stok tutmak zorunda kaldığını, sanayicinin de bu kadar büyük stoktan memnun olmadığını belirten Bahçıvan, bu ithamı kabul etmediklerini belirterek, bankaların bankası olarak Merkez Bankası'nı “Süreci istismar eden bankaları ortaya çıkarmaya” davet etti.
MECLİS BAŞKANI DEVREYE GİRDİ
Bunun üzerine İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Yanlış yapan varsa onlara bakılır. İtham etmemek, ürkütmemek lazım. Türkiye önemli bir lojistik üssü oluyor. Bu depolar onun için olabilir. Bunun gerekçelerini anlamak için sizin de bizim de birbirimizi daha iyi anlamamız lazım.” dedi.
'KENDİ İÇİNİZDE ÇÖZÜN' MESAJI
Kavcıoğlu bu itirazlar üzerine vakalar olduğunu genel bir ithamda bulunmadığını belirterek, şunları söyledi: “Hiçbir kesimi itham etmek değil; yatırım üretim yapmak isteyen, ham madde yurt dışından da almak isteyen Eximbank kaynaklarını kullanabilir. Ucuz kredi alıp deposuna bağlayınca depo kredisi için bize geliyor, kastettiğimiz budur. İş dünyasının bunu otokontrol içinde çözmesi lazım. İtham değil sanayici firmaların ucuz krediyi kullanarak döviz almalarını sordunuz rakamları paylaşabilirim. Düşük faiz politikası ile yaratılan kaynakların doğru yere gitmediğini görüyoruz. Ucuz krediyi alıp stok yapan vakalar var. Bu itham değil yapanları da kendi içinizde çözmeniz lazım. Bunu göz ardı etmemeniz lazım. Benim görev alanıma da girmiyor. Faaliyet dışı kar ve stoklardan elde edilen karları göz ardı edemeyiz. Kaynakların nereye gittiği konusunda şikayeti siz yapıyorsunuz ben size rakamları söylüyorum. Bankaları eleştiriyorsunuz ama bankaya soruyoruz yüzde 40 faiz istiyorum ona rağmen krediyi çekiyor döviz alıyor, diyor. Biz de verme diyoruz.”
HERKES HAKLI İSE HAKSIZ OLAN KİM?
İSO Meclisi'ndeki tartışma Türkiye'deki birikim modeli, kaynak tahsisi ve sermayenin işgüzarlığının yansımalarını içeriyor. Kim haklı kim haksızdan ziyade serbest piyasa ekonomisinde kritik bir regülatör olan faizin devreden çıkarılması ile birlikte ucuz yerel kaynak kullanımının döviz, stok vd. ürünler özelinde spekülatif hareketlere yol açtığını fiiliyatta da deneyimlemiş oluyoruz. Burada kurumsal krediler dışında bireysel kredilerin de bu alanlara aktığı gün gibi aşikar. Bu nedenle bayram öncesi makroihtiyati tedbir denilerek kredilere fren çekildi. Bu fren koyma işi zaten kredi ile dönen küçük işletmeleri ve esnafı zora sokunca oda başkanlarından ses geldi. Merkez Bankası da İSO'da patladı ve bu kadar kredi tahsisine rağmen kaynakların haksız bir şekilde dağıldığını birinci ağızdan ilan etti. Bu anlamda kredi tahsisinde Kavcıoğlu'nun hassasiyeti son derece haklı. Döviz varlığı olduğu halde bunu işletmesinde kullanmayıp “devletin malı deniz” hesabı ucuz TL kredi çekip döviz alan işletmeler var. Kavcıoğlu bunu şu örnekle anlattı: “TV'ye çıkmış firma dövize ulaşamıyorum, diyor. Aradım geldi görüştük, özür diledi. Sen ithalat yapmak için istediğin dövizi al ama senin hesabında döviz varken Eximbank kredisi ile bunu yapamazsın. Ekrana çıkıp da bunu söylemeye de hakkın yok.” Bu gayet açık olarak serbest piyasa düzeninin getirdiği bir davranış şekli. Bir de bizim sanayicimiz özkaynak kullanmak yerine kazancı başka yere aktarıp kredi ile iş döndürmeye pek alışık. Bu anlamda müstafi Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın sözüyle de: Türkiye fazla serbest bir piyasa ekonomisi.
Gelelim stok kısmına orada bir iki vaka olsa da Kavcıoğlu'nun genelleme yapmadan önce kendisi de iş insanı olan Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati'ye konuyu sorabilirdi. Mesela demir ve demir dışı sektörü. Metaller bulunamayıp fiyatlar rekor kırınca ne bulursa aldı, stok yaptı. Çünkü sipariş yağıyor mal üretmek için ham madde sorunu yaşamaması lazım. Yaza doğru küresel durgunluk riskiyle fiyatlar çakılınca pahalı stoklar elde kaldı. Fiyat tutturmak için sanayici ucuz ham madde almak için yine kredi ihtiyacı duymaya başladı. Burada suçlu aramak yerine bu kadar yüksek talebe yanıt vermek için risk alan sanayici anlamak lazım.