Sessizliğin sesi

PAZAR günü, televizyonlarınızın ve telefonlarınızın sesini kısın! Pencerenizi sıkı sıkı kapayın, bir kuş sesi bile içeri girmesin! Kapı zilinizi susturun! Varsa çevrenizde horlayan, söyleyin uyumasın. Horlama sesini bile özleyin. Trafiğe çıkmayın, korna sesini unutun. Su sesi, saat sesi, çocuk sesi. Hepsini hayatınızdan çıkarın. Hayattaki tek umudunuz “spor” olsun!

GÖNÜLLERİYLE DUYANLARIN OLİMPİYATI

1-15 Mayıs günleri arasında gözlerimiz Caxias do Sul’de olacak. Gönülleriyle duyanları izleyeceğiz, işitme engellilerin olimpiyatı Deaflympics’te. İlki 1924’te 9 ülke ve 148 sporcu ile düzenlenmiş. Türkiye ilk kez 1961’de 18 sporcu ile katılmış. Geç fark etmişiz işitme engellilerimizi, ama son yıllarda tam fark etmişiz. 2017’de Samsun’da tarihin en geniş katılımlı Deaflympics’inde 97 ülkeye ve 2.856 sporcuya ev sahipliği yaptık. 288 sporcu ile katıldık, 9 farklı branşta 17’si altın 46 madalya kazandık.

Bu sene Brezilya’ya 14 branşta gidiyoruz. 8 takım sporu mücadelesinin 6’sına katılıyoruz. Hentbol ve voleybolda hem kadınlar hem erkeklerde, futbolda erkeklerde, basketbolda kadınlarda mücadele edeceğiz. Ev sahibi Brezilya’dan sonra Polonya ile en fazla takım oyununda mücadele edecek ikinci ülkeyiz. Güreş, tekvando, karate ve judoda kazanacağımız madalyalarla Deaflympics’in iddialı ülkelerindeniz.

Son 3 Deaflympics’te; Rusya, madalya sıralamasının hep birincisiydi. Rusya ve Belarus’un bu organizasyona da katılması engelleniyor. Atlantik ülkeleri spora siyaseti karıştırmakta engel tanımıyor, engelli ayırt etmiyor. Sporu yönetenlerin bu ideolojik suiistimalini tarih unutmayacak. Bu ambargo sadece Rus ve Belaruslu sporculara değil, Brezilya’da yarışan tüm sporculara yapılıyor. Samsun’da dağıtılan 219 altının 85’ini Rusya kazandı. Belarus’un da 4 altını var. İkinci sıradaki Ukrayna anca 21 altın kazanabilmiş. Samsun’da 732 madalyanın 199’unu Rusya kazandı, Belarus’un da 16 madalyası var. Toplam madalya sıralamasında 2. olan Ukrayna 99, Güney Kore 52 madalya kazandı. Bir önceki oyunlarda altınların %40’ından fazlasını alanlara madalyaların da %30’unu kazananlara oyunları yasaklarsanız, Brezilya’da madalyayı kazanan nasıl “hak ettim” der? Sporu yönetenlerin Atlantik ülkelerinin keyfi olsun diye sporcuların emeklerini lekelemeye nasıl hakkı olabilir?

UKRAYNA’YA DESTEK VAR KKTC’YE YOK

Uluslararası İşitme Engellileri Komitesi CISS ya da Uluslararası Olimpiyat Komitesi IOC’ye kadar gitmemize gerek yok, ülkemizin en fazla taraftarı olan kulüpleri Galatasaray ve Fenerbahçe spora siyaset karıştırıyorlar, barış yalanı ile coğrafyamızda savaş oyunu oynayanların sözcülüğünü yapıyorlar, Neonazizm’e destek veriyorlar.

Geçen hafta Galatasaray’ın Dinamo Kiev ile güya barış adına oynadığı maçı eleştirmiştim. Değer verdiğim Galatasaraylı spor insanları saptamalarımı “mükemmel” bularak yazımı paylaşırken, kulübüne sahip çıkamayan bir fanatikse bana hakaret etmeyi tercih etti. Fenerbahçe de eksik kalmadı, benzer bir karşılaşmayı Shaktar ile oynadı. Neyse ki, bu iki kulübü yönetenler ülkeyi yönetmiyorlar. Sportif başarısızlıklar Atlantikçi tavırlarla örtülmez. İllaki, siyasi bir tavır alacaksanız; Ukrayna’ya verdiğiniz desteğin onda birini Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne verebilirsiniz. Örneğin, bir Türk Kıbrıs takımı ile hazırlık maçı yapabilirsiniz. Buna cesaretiniz yoksa, gidip Lefkoşe’de birbirinizle maç yapabilirsiniz. Buna da cesaretiniz yoksa, en azından 20 Temmuz’da Türk Kıbrıs’ta bir antrenman yapabilirsiniz. Ülkemizin en fazla taraftarına sahip bu iki kulübü; gücünü Türk Milleti’nden mi alıyor, toplumu açan enstitülerden fonlanan derneklerden mi? Bu sorunun yanıtı Ukrayna-KKTC tercihinde gizlidir. Batı’nın işgalci dediği KKTC’nin yanında mısınız, yoksa işgal edildiğini iddia ettiği Ukrayna’nın mı? Ukrayna takımları ile yapılan maçların panzehri anca KKTC’de spor yapanları da görebilmektir.

DEMİR YOLU KARDEŞLİĞİ

Okuyucularımızdan Orhan Çalışkan’dan bir öneri geldi, Avrasya’da güç birliğini demir ağlarla kurabilmek adına. Çalışkan, iki demir yolu takımının dostluk maçı yapmasını önerdi. İncirlik Üssü’nün yanı başında Adana Demirspor ile Lokomotif Moskova’nın yapacağı bir karşılaşmanın oluşturacağı dostluk İstanbul’da oynanan iki sözde dostluk maçından daha içten ve sağlamdır. İki demir yolu takımının yaratacağı bu dostluk, Adana’nın komşusu Türk-Sovyet ortak eseri İskenderun Demir Çelik Fabrikası’nda üretilen demir gibi sağlam olur.