'Silahımız söyleyecek son sözü...'
Çok az şey DHKP-C terör örgütü propagandasının CHP içinde etkili olabilmesi kadar absürt olabilir. Bundan daha absürdü, CHP içinde HDP/PKK sempatizanlığı olabilir ki ikisi de var.… Parti liderliğinin anılan terör örgütleriyle birlikte ABD’nin iktidar planlarını için çalışma gibi bir programı olabilir. Hainane bir düşünce ama yine de bunu anlayabiliriz. Anlaşılmaz olan bu partinin tabanında kendine “Atatürkçü” diyen bazı insanların bu programın gönüllü militanlarına dönüşmesi.
Sosyal medyada bir video izledim. CHP’nin İzmir Buca Gençlik Kolları bir klip çekmiş, resmi hesabında da yayınlamış. Klibin fon müziğinde Grup Yorum’un bir parçası var. “Haklıyız Kazanacağız” isimli “marş” bol bol şiddet çağrısı yapıyor. Kurşun yaraları, taşlar, kanlar havada uçuşuyor ve son söz; “Silahımız söyleyecek son sözü…”
Fonda “silahlı mücadele” çağrısı yapan bu “marş” çalarken, CHP Buca Gençlik Kolları üyeleri de tek tek söz alarak “İbrahim Gökçek ölüm orucunun 312. gününde. İbrahim Gökçek ölmesin, Grup Yorum’un talepleri kabul edilsin. Grup Yorum yaşasın!” biçimindeki cümleyi tekrar ediyorlar.
DHKP-C MARŞI SÖYLEYEN SÖZDE ATATÜRKÇÜLER
Yukarıda bahsettiğimiz “marş”, DHKP-C’nin marşı. Zaten bilindiği üzere Grup Yorum da DHKP-C’nin bir “organı”. ‘Bilindiği üzere’ diyoruz ama Grup Yorum kendisinin DHKP-C ile bağını “göğsünü gere gere” ifade ederken, bazı sazan “Atatürkçüler” bu gerçeği duymaya tahammül edemiyorlar. “Grup Yorum DHKP-C terör örgütüne bağlıdır” dediğinizde sizi hemen “yaftalamakla, sizin gibi düşünmeyenleri terörist ilan etmekle” suçluyorlar. Ama onlar inanmak istemese de gerçek bu. Grup Yorum DHKP-C terör örgütüne bağlıdır. Tıpkı HDP’nin PKK’ya bağlı olması gibi, tıpkı elin kola, kolun gövdeye bağlı olması gibi. Belki “bağlı” sözcüğü derdimizi yeterince ifade etmez. Askeri disiplinle bağlıdır diyelim, yine eksik kalır.
Peki, bağlı da ne işe yarar? Örgüte sempatizan ve sonra da üye kazandırmaya. Bu konuda o kadar başarılı olmuşlardır ki, özellikle lise çağlarında Grup Yorum dinlemek solculuğun alametifarikası sayılır. Tabii sadece lisede, fazlası için müzikten, estetikten anlamamak ve dinlediği sözlerin manasını kavrayamamak gerekir. Bunların sözde türkü ve marşlarının sözlerine dikkat kesildiğinizde DHKP-C’nin nasıl bir insan ve “militan” kültürü yaratmak istediğini de anlarsınız. Kendini patlatan, suikast düzenleyen, ölüm orucu ile hayatına son veren adeta efsunlanmış, düşünme melekelerini yitirmiş, bu dünya ile bağlarını koparmış bir insan.
ÖYLE BAŞA BÖYLE TARAK
CHP Buca Gençlik Kollarını yönetenler acaba seçtikleri “marşa” hiç dikkat etmediler mi? Açıkça terör propagandası yapan sözleri garipsemediler mi? “Yahu bizim silahımız yok ki”, “Acaba kimin silahı son sözü söyleyecekmiş”, “Yoksa bizi silahlarına mermi mi bellediler, kullanılıyor muyuz acaba” diyen bir akıllı insan yok muydu aralarında? Hadi bunlar genç diyelim, bu partinin İzmir İl Yönetiminde onu da geçtim Genel Merkezinde “ne silahı kızım/oğlum, saçma sapan konuşmayın silin şu videoyu” diyecek bir tane Atatürkçü yok muydu? Gerçi kime soruyoruz, CHP Gençlik Kollarının Grup Yorum üzerinden DHKP-C propagandasına alet olduğu tonla etkinliği, açıklaması var. Bırakalım onları CHP Meclis Grubu öyle “Grup Yorumcu” ki, Grup Yorum öven paylaşım yapmayanı disiplin kuruluna veriyorlar zannedebilirsiniz. “Öyle başa, böyle tarak” yani.
TÜRK BAYRAĞI ÖNÜNDE DHKP-C PROPAGANDASI
DHKP-C’nin amacı “Oligarşik Türk Devleti’ni yıkarak Türkiye ve Kuzey Kürdistan Halklarını özgürleştimek”tir. “Erdoğan Düşmanlığı” hastalığına yakalanan ve yoğun bakımda olan arkadaşlara not: Grup Yorum üzerinden bağlandığınız terör örgütü bu amaca ulaşmak için sadece 18 yıllık Ak Parti hükümetleri döneminde değil kurulduğu 1994’den bu yana uğraşıyor. Yani onların derdi sizin gibi hükümete zarar vermek, onu eleştirmek falan değil. Onlara Devlete düşmandır. Kimin yönettiğiyle ilgilenmezler. Tek hedefleri var, sizin de kimliğini taşıdığınız ve Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni silahla ortadan kaldırmak. Anladınız mı? Eğer anladıysanız DHKP-C’nin taleplerini Türk Bayrağının ve Atatürk Portrelerinin önünde dillendirmek gibi bir GERİ ZEKÂLILIĞI tekrar etmezsiniz herhalde.
GRUP YORUM’UN DEĞİL DHKP-C’NİN TALEPLERİ
“Grup Yorum’un talepleri kabul edilsin” cümlesini papağan gibi tekrar edenlere sormak lazım. Nedir bu talepler? Hiçbir fikriniz var mı? Bazı safdiller yazının bu anında “Tabii ki özgürce türkülerini söylemek” demeye başlamıştır. Gerçekten işimiz çok zor. Bardağın kaşık olduğuna inandırılmış ve bardak olduğunu duymak bile istemeyen bir kitle ile karşı karşıyayız. Yine de anlamak isteyenlere anlatalım. Öncelikle şunu bilmelisiniz, Grup Yorum’un talepleri denilen şeyler baştan aşağı DHKP-C talepleridir.
Çünkü talepler arasında yalnız Grup Yorum üyelerinin değil, Çağdaş Hukukçular Derneği (kapatıldı) ve Halkın Hukuk Bürosu (DHKP-C’nin avukat yapılanması) üyesi avukatların da serbest bırakılması talebi var. Bu avukatların da bir kısmı açlık grevinde. Peki neden içeride bu avukatlar?
AVUKATLIKTAN DEĞİL TERÖRDEN YARGILANIYORLAR
Hukuku savundukları için değil, hukuku katlettikleri için. İstanbul Adliyesi'nde Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı katleden iki DHKP’C’li teröriste bu eylemleri gerçekleştirirken yardım ettikleri için! DHKP-C’nin sözde Türkiye sorumlusu daha geçtiğimiz Haziran ayında Halkın Hukuk Bürosu’nda ele geçirildi. Düşünün, görünüşte bir avukatlık bürosu, sabah 4’te polis baskın düzenliyor ve o saatte, üstelik büronun içindeki gizli bir bölmede 7 kişi toplantı yapıyor! Biri de örgütün lideri. İnternette polis operasyonunun videosu da var, dileyen izler. Şimdi burası hukuk bürosu, içeridekiler de hukukçu öyle mi? İşte bu yüzden içeride bu avukatlar. Yani avukat oldukları için değil, DHKP-C üyesi oldukları için!
Bir diğer talepleri İdil Kültür Merkezi’ne yönelik. Grup Yorum’un çalışmalarını yaptığı söylenen bu sözde kültür merkezine defalarca operasyon yapıldı ve örgütün çok sayıda yöneticisi bu adreste ele geçirildi. Burası ayrıca terör örgütüne sempatizan ve üye kazanma mekanı. Şöyle söyleyelim, DHKP-C’nin kanlı eylemlerine katılmış olup da yolu bu mekândan geçmemiş olan kişi yoktur.
İşte Grup Yorum’un “taleplerimiz” dedikleri şeyler!
ÖLÜMLE BESLENEN KANLI ÖRGÜT
Onlarca terör saldırısının faili ve yüzlerce insanımızın katili olan bir terör örgütünün sanatçı ya da avukat kılıklı “militanları” yakalandıkları zaman insanların duygularını istismar etmek için açlık grevine başlıyorlar. “Efendim biz türkü söylediğimiz için, hukuku savunduğumuz için hapsedildik bu nedenle bedenimizi açlığa yatırıyoruz” edebiyatına başlıyorlar. Ve ne yazık ki amaçları Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni silahla yıkmak olan bu örgüte bilerek veya bilmeyerek destek çıkanlar var. Ve bu destekçiler Atatürk’ün partisinde!
Terör örgütünün talimatıyla açlık grevine başladılar. Devlet, defalarca kez onları kurtarmak istedi. Zorla götürüp hastaneye bile yatırdı. Ama onlara tedaviyi reddettirdiler. Örgüt, sırf sansasyon olsun diye onların ölmesi istedi. Onların açlık grevleri üzerinden devlete şantaj yapabileceklerini, operasyonlara ve yargılamalara etki edebileceklerini hesap ettiler. Koskoca Türk Devleti şantajla dize gelir zannediyorlar. Kendi üyelerini gencecik yaşlarında ölüme terk ediyorlar. Öldükleri zaman da tabutların başında “mitralyöz, mitralyöz” diye halay çekiyorlar. DHKP-C yalnızca masum insanların değil, kendi üyelerinin de katili.