Silivri Hasdal Kıtaları

“Ve onlar, tam da kendilerini ve şeyleri devrimcileştirmeye uğraşır göründükleri zaman, ve onlar, daha önce hiç varolmamış bir şey yaratırlarken, tam da böyle devrimci bunalım dönemlerinde, geçmişin ruhlarını kaygıyla kafalarında canlandırıp yardıma çağırırlar ve dünya tarihi sahnesine bu eski saygın kılığa girerek ve bu ödünç alınmış dille çıkmak için, onların adlarını, savaş çığlıklarını ve giysilerini ödünç alırlar.” (Karl Marks)

1. Kıta, Akdeniz’den içiyoruz
Yürürken kılınç şakırtısı yayan beden,
Dev gibi bir orduyu yendiğimizin hatırası.
Top namlusu omurga, gözüpek çeliktendir,
Ekmeğimizi nicedir Amanuslu bir çoban gönderir.
Ayak bileklerimizde dolaklı, kurşuni bağlar,
Belleğimizde kızıl çapraz bilinç, sıkı mı sıkı.
Bakmayın beton hücrelerde yattığımıza, yalandır,
Islak, gıcırtılı halatlara göğsümüzü verip,
Suyumuzu eğilip, Akdeniz’den içiyoruz.

2. Kıta, İliklerince donarak
Yiğide övünç payını önce verir ozan,
Eli sıkı değildir, ama tunçtan geçer soluğu,
Öylesine harlıdır, yakar yatağını sözce.
Kanatır da dokuz boğumu, çıkmaz hecenin kofu,
Tutuşur orada boş yüceltme, kuru asma misali.
Anlatacağım size, tanrı meclisi dağıtanları,
Koyun sürüsü gibi nasıl yuvarladılar dağdan aşağı.
Kurtulamaz düşman eliyle tahta oturtulan da,
Yaşayacak yazgısını, iliklerince donarak.

3. Kıta, Özüne kelepçe vurdu
Teslim olan ordugah, teslim almayı unutarak,
Komuta kademesi kendini darp eyledi.
Subay içerde, onuru kapı dışarı edilmiş,
Rand Corporation emir komuta damarına girmiş.
Kim soktu bu çakalı karargahtan içeri ulan,
Kimdi uyuyan, vatan nöbetinde, yüksek rütbeli?
İşe bilge karışsın dedik, bilgeye pusu kurdular.
Yedi düveli yedi deryada diz çöktüren halk ordusu,
Yurdunu avlattı da kendi özüne kelepçe vurdu.

4. Kıta, İç Oğuz’un mülksüz oğlu
Seçilmişiz Tunceli dağlarından, dar vakitte,
Maçka vadisinden, Sinop kalesindeniz,
Kanatlarımız dünyayı örtmektedir, görebilene.
Akınımız sürüyor, hain bakiyeleri üstüne,
Yarım kalmış zafer değil, tamamlanmamış emir,
Şimdi güneş bir daha serden geçmektedir.
Orada, iç denize bakan adam, bizim Hektor’dur,
Sol eliyle çıkaran, sağ omzundaki oku,
Tanıyabildiniz mi, İç Oğuz’un mülksüz oğlunu

Not: Silivri - Hasdal Kıtaları’nın devamı önümüzdeki haftalarda köşemizde yayımlanacak.