Silivri - Hasdal kıtaları (87 - 89)
87. Kıta: Kundağındaki gül oyası
Bizim asker bade içer, üstüne türkü tutturur: “Ben kendimi gülün dibinde buldum of.”Doğrusunu söylemek gerekirse filozoftur.Kundağındaki gül oyası süsler ömrünü, Emdiği sütle çekmiş mertlik göğünü...Savaşmadan esir düşmek ne demek oğlum?Gel gönül gidelim aşk ellerine, der geçer,Esareti kabul etmez, deler de geçer, Kendini arzın yaratıcısı yerine koyan gönül.
88. Kıta: Yıldızlara uzanan elleriyle Memlekete NATO zokasını yutturan kimdi,Boğazımıza saplanıp ciğerimizi söken?Ancak iş bitmiş değil, aslında yeni başladık,Britanya aslanı kuyruğunu kıvırdı gitti.O gün, kendi hayatını küçümseyenlerin,Yıldızlara uzanan elleriyle yere basıp doğrulduk.Işık gibi parlayan ulu bir deprenişle, hey gidi,Diyor ki Bilge, onların destanlarıdır işte:“Bir diyar mezar olsun, kalmasın yad elinde.”
89. Kıta: Büyük milletoğluyuz Oyuna gelen orduda oynamak istemiyor.De ki, arşidük oğlu muyuz, anam babam biz?Genç teğmenler kitapları raflardan indiriyor,Askeri birliklerin dizlerinde karıncalanma:Birlikçi ordu, bölünmeye göz yumabilir mi?Biniciyi atan kısrak, birden parlayıp şahlanıyor,Kabul etmiyor derin bir isyanla esirliğini.Diyor ki, kabile fedaisi değiliz, ne de talancı,Büyük millet oğluyuz, insanoğlu ordusu.