Siyasi çıkmaza yeni partiler
29 Eylül günü Avusturya'da genel seçim yapılacak. Seçime hazırlıklar başladı. Seçime girme hakkı kazanmış partilerden ses soluk çıkmıyor. Zaten ses soluk çıksa da dışarıya yansımıyor. Adaylar nasıl belirleniyor, kimler karar veriyor, çok da bilinmiyor. Hem parti üyesi olmayanlar seçmenlerin milletvekili adaylarının kimler olacağını sandığa gitmeden önce bilmeleri de beklenemez.
Seçime katılma hakkı olmayan partiler ya en az üç milletvekilinin imzasını ya da 2600 seçmenin imzasını alması geriyor. 2600 imzayı toplamak için yeni siyasi örgütler meydanlara inip, imza toplamaktalar. Bu 2600 imzayı 2 Ağustos 2024 gününe kadar topladıkları taktirde seçime katılma elde etmiş olacaklar.
Bu partilerden bazısı eski siyasiler olurken çoğu siyasi arenaya yeni çıkmaktalar. Seçime hükümetin büyük ortağı, sağcı Hristiyan demokrat Avusturya Halk Partisi (ÖVP), ana muhalefet Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ), aşırı sağcı olarak tanınan Avusturya Özgürlükçü Partisi (FPÖ), koalisyon hükümetinin küçük ortağı Yeşiller Partisi ve sağ liberal Yeniler (Neos) Partisi katılacaktır. Bu partiler Avusturya Parlamentosu’nda temsil edilmektedir.
Parlamentoda bulunan bu partiler tarafından temsil edildiklerini düşünmeyen insanlar yeni arayışlar içindeler. Avusturya’nın başta gıda ürünlerinde, enerji giderlerindeki ve ev kiralarındaki fiyat artışlarına çare bulamayan parlamentodaki partilerden umudunu kesmiş olanlar yeni arayışlar içine girmişler. Var olan partilerden umudu kesenler, toplumdaki kutuplaşma, insanların farklı çıkarları, siyasi ve kültürel düşünceleri siyasi yaşam içinde temsil bulabilmek için yeni siyasi oluşumlar içinde etken olmaya çalışmakta.
Avusturya Parlamentosunda temsil arayan oluşumları kısaca tanıyalım:
AVUSTURYA KOMÜNİST PARTİSİ (KPÖ)
KPÖ yeni bir oluşum sayılmaz. Avusturya’nın en eski partilerinden biri. Yarım asırdır federal parlamentoda temsil bulamayan ve bir o kadar süre içinde de ciddi başarısı bulunmayan parti konumunda. Ancak bünyesine yeni, genç ve dinamik kadrolar kattı. Bu yeni ve dinamik insanların katılmalarıyla da Avusturya'nın Viyana’dan sonra en büyük kentleri olan Graz ve Salzburg’da belediye seçimlerinde ortalama her dört kişiden birinin oyunu alarak birinci veya ikinci parti oldu. Graz kentinde belediye başkanlığını KPÖ’de bulunuyor. Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ülke genelinde aldıkları yüzde 3 oyla 1962 yılından beri almış oldukları en yüksek oy oranına ulaştı. Eylül ayında katılacakları genel seçimde yüzde dörtlük barajı aşıp, parlamentoda temsil edilme başarısı gösterebilecek mi merak konusu.
MFG
Almanca “İnsan, Hürriyet, Temel Haklar” kelimelerinin baş harflerini kendilerine parti ismi alan bu grup, korona döneminde aşı karşıtlığı ile gündeme oturdu. Hala korona konusunda çıkarılan kanunların iptal edilmesi konusunda siyasi çalışmalar yürüten hareket, geçtiğimiz dönemde bazı kasabalarda yüzde yirmilere varan oy aldı. Korona önlemlerinin belirleyici olmadığı günümüzde Viyana’da federal parlamentoda temsil edilmeleri olanaklı görünmüyor.
PETROVIC LİSTESİ (LMP)
Adını Yeşiller eski parti başkanlığı da yapmış olan Madeleine Petrovic’ten alıyor. Bayan Petrovic 1994 yılından Mart 1996 yılına kadar Yeşiller Partisi başkanlığını, 2002 yılından 2015'e kadar ise Aşağı Avusturya eyaleti başkanlığını yürüttü. Hukuk doktoru olan Petrovic, 2021 yılında korona karşıtlığı ile gündeme gelen MFG ile dirsek temasında bulundu ve onların düşüncelerini selamlayan ifadelerde kullandı. Kendisi de korona konusunda ihtiyatlı tavır alan ve partisinden federal sağlık bakanı ile farklı düşüncede olması, Yeşiller Partisinden uzaklaşmasını getirdi. Bu yılın mayıs ayında dublör olan Nora Summer ve bir grup arkadaşlarıyla birlikte LMP’yi kurdu. Eylül ayındaki genel seçimlerde eski partisi Yeşillerden oy almaya çalışacak.
WANDEL=DEĞİŞİM
Sol çevrede olduğunu iddia eden bu siyasi oluşum geçtiğimiz genel seçimlerde de seçime katılmış, yüzde 0,5 oranında bir oya ulaşmıştı. Fayad Mulla’nın başkanlığını yaptığı parti kapitalizm karşıtı ve radikal iklim politikası taraftarı olduğunu ifade etmektedir.
SERVUS=MERHABA
Kendilerini merkezde gördüklerini ifade eden Salzburglu sanayici Hannes Pirker önderliğinde oluşturulmuş bir hareket. İki eski milletvekilini -bir bira işletmesinin merkezinde- adayları arasında tanıtmaktan başka haklarında bir şey bilinmiyor.
AVUSTURYA’YA EVET=JA ZU ÖSTERREİCH
FPÖ’nün eski genel başkanlarından Jörg Haider tarafından kurulmuş bir oluşum vardı. Adı ‘Avusturya Geleceği için Birlik’ (BZÖ) idi. BZÖ belli bir süre federal meclis ve eyalet meclislerinde temsil bulmuştu. Bir kazada hayatını kaybedene kadar BZÖ başkanı Jörg Haider Kärnten eyaletinin yönetiminde bulundu. Daha sonraki yıllarda her seçimde daha zayıfladılar ve siyaset sahnesinden çekildiler. ‘Avusturya’ya Evet’ hareketi lideri BZÖ’nün eski genel sekreterlerinden Christian Ebner’dir. BZÖ’den gelen bu hareketin, Avusturya’nın Avrupa Birliği’nin mülteciler politikasından geri çekilmesi için mücadele edecekleri bilinmektedir.
DIE GELBEN=SARILAR
Yeşiller olur da Sarılar olmaz mı? İşte siyaset sahnesine bir de Sarılar çıkıyor. Martin Gollner adlı bir hekimin başlarını çektiği hareketin merkezi talepleri, şartsız ve koşulsuz herkesin yaşamaları için asgari bir geçim gelirinin olmasıdır. Bunun dışında ekonomik mülteciliğin sonlandırılması ve korona önlemleri için alınmış yasaların yürürlükten kaldırılmasıdır. Hareketin Burgenland eyaleti yönetimi FPÖ’lü eski Milletvekili Manfred Kölly’e bırakıldığına göre Avrupa Parlamento Seçimlerinde birinci olmuş FPÖ’den oy koparmaya çalışacaklardır.
DUO=BAĞIMSIZ AVUSTURYA
Bu hareket de Sarılar gibi herkes için asgari gelirin garanti edilmesini savunmaktadır. Sarılardan farklı olarak Avusturya’da yaşayan vatandaş olmayan göçmenlerin de oy hakkının olmasıdır.
LİSTE GAZZE
İnsanlık dramı yaşanan Gazze’de soykırıma karşı olmak ve Filistin'in yanında yer almak siyasetlerinin merkezinde bulunmaktadır.
DEMORATISCHE ALTERNATIVE (DA): DEMOKRATİK ALTERNATİFLER
DA hareketi kendilerini sağ sol değil, ortanın geniş temsilinin partisi olarak tarif ediyorlar. Siyasetlerinin merkezine ise daha fazla doğrudan demokrasiyi koyduklarını ifade ediyorlar.
BESTES ÖSTERREİCH = DAHA İYİ AVUSTURYA
Bu hareket partililere değil, partisizlere hitap edeceklerini duyurmalarının dışında haklarında başka bilgi bulunmamakta.
BIERPARTEI=BİRA PARTİSİ
Gençler arasında ilgi uyandıran bir siyasi hareket. Bira işletmesine sahip zengin bir babanın oğlu olan parti başkanı Dominik Wlazny geçtiğimiz cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmuştu ve ciddi bir oy oranına da ulaşmıştı. Orada aldığı yüksek orandaki oydan sonra genel seçimlere de katılmak istedikleri gündeme gelmişti. 2600 destek imzasını bulursa, yüzde 4’lük oy oranına ulaşıp federal mecliste temsil edilecek partiler arasında olacak gözüyle bakılmakta. Dominik Wlazny’i tanıyanlar kendilerine onun ne kadar ciddi olduğunu soruyorlar. “Ciddi mi yoksa zengin bir genç olarak kendisine yeni heyecanlar mı arıyor?” sorusunu soranların sayısı hiç de az değil.
SÖZ=SOZİALES ZUKUNFT FÜR ÖSTERREİCH
Parti başkanı Türk kökenli bir Avusturyalı, Hakan Gördü. Hedef kitlesi ilk etapta Türk kitlesi olan partinin adı da Türkçedeki SÖZ olarak kullanılmakta. Hakan Gördü, 2016 yılına kadar Avusturya Demokratlar Birliği (UETD) genel sekreteri olarak çalıştı. Temmuz 2016 askeri darbe kalkışması sonrasında bu görevinden istifa etti. O tarihe kadar AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen Demokratlar Birliği temsilcisi olarak televizyon tartışmalarına katıldı, birliğinin düşüncelerini savundu.
Parti programında sol siyasi çalışmalar yapacaklarının altı çizilirken, azınlıkların korunması, çeşitlilik konuları siyasi çalışmalarının merkezi olarak gösterilmekte. Viyana’da eyalet seçimlerine katılan SÖZ bazı ilçelerde belediye encümenlik üyeliği kazandı.
Bütün bu irili ufaklı partiler gelecek genel seçimde Avusturya Özgürlükçüler Partisi’nin (FPÖ) görünürdeki birinci parti olmasına engel olacak mı zaman gösterecektir. Bilindiği gibi FPÖ bu yılın haziran ayında yapılan Avrupa Parlamentosu seçiminden birinci parti olarak çıkmıştı. Çok çeşitli badireler atlatan FPÖ genel seçimlerden de birinci olarak çıkarsa, geçmişte olduğu gibi Avrupa Birliği devreye girip o partinin hükümet olmasına ambargo koyacak mıdır, bu senenin ekim ayında yaşayarak göreceğiz.
Yalnız şimdilik görünen o ki, 9 milyon nüfuslu ülke 19 partiyle seçime siyasi olarak bölünmüş bir şekilde girecektir. Bu bölünmüşlük geçtiğimiz günlerde bir gazetenin yapmış olduğu ankette de onaylanmış oldu. Gazeteye göre ‘toplum yüzde 86 bölünmüştür’ denildi.