Siyasi vantriloklar!
Türkiye’de politikacılar ve siyasetle uğraşanlar zamanla bazı uzmanlıklar ediniyor:
Vantrilokluk da bunlardan biri!
***
Bilirsiniz, vantriloklar dudaklarını kıpırdatman karınlarından konuşur.
Siyasetçiler veya siyasetle ilgilenen gazeteciler, araştırmacılar, lobiciler de zamanla “milletin karnı” olmaya soyunur!
“Millet öyle dedi, millet böyle dedi...”
Özellikle her seçimden sonra oy dağılımları yorumlanırken binlerce vantrilok türer!
Millet konuşmaz, onlar millet adına konuşur!
***
Son seçimlerden sonra da böyle oldu:
“Millet koalisyon mesajı verdi!”
“Millet AKP iktidarda kalsın dedi!”
“Millet HDP’yi Türkiye partisi yaptı!”
“Millet CHP’yi iktidarda görmek istiyor!”
“Millet erken seçim istedi!”
***
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de dün bir televizyon kanalına çıktı, aynı şeyleri söyledi:
“Millet bir karar almış, ‘Koalisyonu kurun’ diyor! Millete, ‘Hayır; ben senin söylediğini beğenmedim, erken seçim yapalım’ denmez.”
***
İyi de Akif Bey; millet, “Koalisyonu kurun” kararını nerede, ne zaman almış?
46 milyon 163 bin 243 kişi bunun için kafa kafaya mı vermiş?
Böyle büyük bir mekan, nerede bulunmuş?
HDP’liyle MHP’li yan yana gelip kahve mi içmiş?
Kendi içlerinde, “Ben AKP’ye vereyim, sen HDP’ye, o CHP’ye, bu MHP’ye” mi demişler?
“Oylarımızı koalisyon hükümeti kurulacak şekilde dağıtalım” diye mi örgütlenmişler?
***
Millet adına konuşmayın beyler; milletin karnı olmayın...
Vantrilokluk yapmayın!
Gördüğünüz gibi milletin ortak bir kararı falan yok...
Kurabiliyorsanız kurun hükümeti...
Kuramıyorsanız; çekilin kenara, millet tekrar konuşsun!
Aptal saptal çıkarımlarla millet adına hüküm vermeyin!
156+53!
Gül, eski AKP milletvekillerinin katıldığı yemekte konuşmuş:
“Bana ihtiyaç varsa koşarım, görevden kaçmam! Ancak kongreydi, seçimdi; yarış içinde olmam... Görev yapacaksam seviyeyi düşürmeden yapmak isterim...”
Bu sözler önceki günkü gazetelerde yer aldı. Özellikle bir gün bekledim ki; yalanlasın...
Ama yalanlamadı!
İşte; bazı çevrelerin bize “demokrat” diye kakalamaya çalıştığı adamın demokrasi anlayışı bu:
Kongreye gitmeyi, seçime katılmayı, siyasi yarışa girmeyi “seviyeyi düşürmek” olarak görüyor!
Huber’i işgal etmek, sorulan sorulara yanıt vermemek ise “seviye düşüklüğü” değil elbette!
***
Bizi böyle adamlar kurtaracaksa, ben kurtulmamaya razıyım!
GÜNÜN SORUSU
AKP’li Rize Belediyesi, denizi doldurarak yaratacağı 3 bin dönümlük alana Karadeniz’in en büyük camisini yapacakmış... Bu camiye de Rize’deki birçok tesis gibi Cumhurbaşkanı’nın ismi verilecekmiş... Sorum Rize Belediye Başkanı’na:
Böyle tek tek uğraşacağınıza neden Rize’nin ismini toptan RTE olarak değiştirmeyi düşünmüyorsunuz?
AKP’NİN OYLARI ARTMIŞ...
Sabah’ta önceki gün yer alan bir habere göre MAK Araştırma isimli kuruluş seçimlerden sonra bir anket yapmış ve AKP’nin oylarının yüzde 43,5’e yükseldiğini tespit etmiş...
Hemen belirtmeliyim ki Ankara merkezli bu şirketin sahibi Mehmet Ali Kulat, sıkı bir AKP’li...
Bu son araştırmasına inanıp inanmamaya karar vermek için seçimlerden hemen önce yaptığı araştırmaya baktım; AKP’nin yüzde 43,5 oy alacağını, HDP’nin barajı aşamayacağını iddia etmiş...
Ancak AKP’nin oyları yüzde 40,8’de kaldı!
Şimdi yine AKP’nin oyunun yüzde 43,5 olduğunu söylüyor... Bu da demektir ki AKP’nin oylarında artış falan yok...
Kısacası yandaş Sabah, okurlarını yanıltmaya devam ediyor!
MERCEDES!
Mercedes Mehmet, KaçAk Saray’daki 6,5 milyon dolarlık masada verilen iftara Cumhurbaşkanı’nın kendisine tahsis ettiği zırhlı Mercedes’le gitmiş...
Tanımadınız mı Mercedes Mehmet’i?
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez!
Kendisine yine Mercedes’li Diyanet bürokratları eşlik etmiş!
***
Mehmet Bey, verdiği iki fetvadan birinde dalga geçercesine, israfın haram olduğunu, lüksten ve şatafattan kaçınmak gerektiğini söyleyip duruyor!
Keşke bir kez “imam” olduğunu unutsa da kendi dediğini kendisi uygulasa!
GÜNÜN İSYANI
Japonya ‘da yayımlanan Nikkei Gazetesi, Japon, Fransız ve Türk şirketlerinin yapacağı Sinop Nükleer Santrali’nin maliyetinin 16,3 milyar dolar olacağını yazmış... Oysa Türk makamları bu santralin maliyetinin 22 milyar dolar olacağını açıklamıştı. İsyanım Enerji Bakanlığı yetkililerine:
Aradaki 5,7 milyar dolarlık fark kimin ayakkabı kutusuna girecek?
NOT:
Gazetemizin yeni yazarlarından sevgili Rıza Zelyut, Demirel’le ilgili yazımdan dolayı beni eleştirmiş...
Uzun, uzun yanıt verecek değilim; herkesin düşüncesi kendisini bağlar. Bu saatten sonra sırf Rıza Abiler mutlu olsun diye Demirel’in badem gözlü olduğunu söyleyemem!
Nasıl ki ben ona duyduğum saygı gereği, Demirel’e düzdüğü övgüleri hazmedip susuyorsam; Rıza Abi de bana anlayış gösterecek... Aynı gazetede kardeş, kardeş yazmanın birinci kuralı bana göre bu...