Siyonist IŞİD ve Ak Miğferler

Takke düştü kel göründü denir ya…

Kipa (*) düştü IŞİD göründü.

Siyonist Ak Miğferler, İsrail tarafından Suriye’den tahliye edildi.

El Kaideci Jabhat El Nusra’ya bağlı bu teröristlerin Batı emperyalizminin provokasyon ve 5. Kol makinası olduğunu bilmeyen pek yoktu gerçi.

Ancak son olarak Dera merkezli güney cephesi çökünce Kuneytra’da sıkışan Ak Miğferler’den 800’ünün 22 Temmuz’da İsrail tarafından Golan üzerinden Ürdün’e tahliye edilmesi, olayı kabak gibi ortaya çıkarttı.

IŞİD’in de bir ABD-İsrail-Suudi dolaylı savaş aparatı olduğu bilinen bir gerçekti.

Adnan Hocacıların İsrail tarafından İslamiyet ile dalga geçilmesi için kurulan bir örgüt olduğu düşüncem, IŞİD ve El Kaide gibi emperyalist oyuncağı Müslüman Kardeşler’in ceketinin cebinden çıktığı gerçeğiyle pekişiyordu.

IŞİD’in lideri El Bağdadi’nin Irak’dan yetişme/dönme bir Mossad ajanı olduğu bilgisi hiç yalanlanmadı.

Amerikalı savaş kışkırtıcısı Senatör John Mc Cain’in Bağdadi ile toplantı fotoğrafları hala ortada.

IŞİD teröristlerinin her aşamada ABD ve İsrail ordusu tarafından korunduğu, Suriye ordusunun tam bunları bitirecekken defalarca hava saldırısına uğradığı biliniyor.

İş bu Ak Miğferler de IŞİD’in propaganda ve provokasyon koluydu.

Bunlar aslında kelle kesen paralı teröristlerden başka bir şey değildiler.

Şimdi bunların kuyrukları kıstırıp gerçek sahipleri tarafından Suriye’den alınması önemli bir olaydır.

İngiliz Guardian gazetesi son tahliye operasyonu için şunları yazdı:

“İngiliz Hükümeti Ak Miğferlerden 500’üne sığınma hakkı tanımaya hazırlanıyor. Ak Miğferler isimli grup, 2013’te eski MI5 ajanı James Le Mesurier tarafından Türkiye’de kurulmuştu.”

Ürdünlü yetkililere göre geçici sığınma verilen bu kişiler Britanya’nın yanı sıra, Almanya ve Kanada’ya gönderilecek.

TAŞTEKİN’İN AK MİĞFERLER YAZISI

Bölge uzmanı Fehim Taştekin Ak Miğferlerin oluşum aşamasını son yazısında şöyle anlattı:

“Ne oldukları çok tartışıldı ama şunu söylersek abartmış olmayız: Beyaz Miğferler özünde bir istihbarat operasyonu. Yeni savaş stratejilerinde bu tür operasyonlar artık resmi kurumlar değil taşeronlar aracılığıyla yapılıyor. Örgütün resmi adı Suriye Sivil Savunma. Çalışanları Suriyeli olsa da kuruculuğunu üstlenen eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier. 2011 sonrası Suriye’ye yönelik operasyonların merkez üssüne dönüşen İstanbul, 2013’de Beyaz Miğferler’in de kuruluşuna ev sahipliği yaptı. ABD ve Britanya hükümetlerinin verdiği 300 bin dolarla kurulan örgüt için 3 bin civarında çalışan Türkiye’de eğitildi. Operasyon Dubai merkezli güvenlik taşeronu ARK (Analysis, Research and Knowledge) ile başlayıp Hollanda merkezli Mayday Rescue Foundation üzerinden devam etti. Le Mesurier hem ARK’ın proje direktörü hem de Mayday Rescue’nün kurucusu. Eğitim sürecinde Türkiye’den AKUT da yer aldı. En önemli iki finansörü USAID aracılığıyla ABD Dışişleri ve Mayday Rescue aracılığıyla Britanya Dışişleri.

ABD Dışişleri 27 Nisan 2016’de örgüte 23 milyon dolar yardım sağladıklarını teyit etti. Tahminen bu rakam Mart 2018 itibariyle 33 milyon dolara ulaştı. Bu yıl ayrılan 6.6 milyon dolar ödenek bir süre dondurulduktan sonra 14 Haziran’da serbest bırakılırken Dışişleri desteğin süreceğini teyit etti: “Washington, 100 binden fazla insanı kurtardığını söyleyen Beyaz Miğferler’i güçlü bir şekilde destekliyor.”

Britanya’nın yardımı ise 39 milyon sterlin civarında. Britanya Dışişleri ve Kraliyet Ordusu’nda çalışmış olan Le Mesurier, 11 Haziran 2016’da Kraliçe tarafından Beyaz Miğferler projesi nedeniyle Britanya İmparatorluk Nişanı (OBE) ile ödüllendirildi. Kanada, Danimarka, Hollanda, Almanya, Yeni Zelanda ve Japonya da finansörler arasında.

Sadece Nusra değil Ceyş el İslam (İslam Ordusu), Feylak el Rahman, Fecr el Umme ve Ahrar el Şam gibi örgütlerle çalıştılar.”

Bunlar epeydir bilinen gerçekler.

Yani Batı Emperyalizmi’nin bu türden teröristleri kullanması 50 yılı aşkın bir hikaye.

Ama son tahliye operasyonu Ak Miğferler’in gerçek sahibini ortaya koydu.

SAHTE DİNCİLERİN ARKASINDA İSRAİL VAR

Ak Miğferler’in tahliye edildiği Kuneytra’nın Tekfirci teröristlerden temizlenmesi sonrası, bölgede NATO yapımı ilk üreticiden son kullanıcıya silahlar ve İsrail malı ilaçlar bulundu.

Golan’daki Fursan el Rahman isimli vahabi grubunu destekleyen hatta kuran İsrail ordusunun teröristlere ayda kişi başı 5000 dolar ödediğini sadece Lübnan’ın El Masdar gazetesi değil Amerikan Wall Street Journall bile yazmıştı.

Golan’da Nusra teröristlerinin İsrail askerleriyle birlikte fotoğrafları da yayınlanmıştı.

Dünyada artık bazı suçların sorgulanma ve mahkum edilme zamanı geldi de geçiyor.

Daha yeni ırkçı bir din devletini anayasal olarak ilan eden İsrail, FETÖ’sünden, IŞİD’ine, El Nusra’sından Ak Miğferi’ne, tüm terörist sözde İslamcı grupların arkasından çıkıyor.

Suudi Arabistan ile zaten gizli kanka.

Ve aynı zamanda Filistin’deki masum halkı acımadan katlediyor.

Yularını tuttuğu Amerika’yı İran’a saldırtmaya çalışıyor.

Bu sahte İslamcıları kullanma operasyonunun gövdesi Amerika ise, kafası İsrail’dir.

Artık sadece İslam dünyasında değil, tüm dünyada bazı şeylerin değişme vakti geldi.

Hukukun işletilmesi ve tüm bu terörizmin hesabının sorulması gerekiyor.

Dedim ya başta da, takke düştü kel göründü, entari açıldı kabak ortaya saçıldı.

(*) Kipa: Yahudi dini takkesi