Soğuk zincirdeki maliyet artışı uyarı niteliğinde

Sanayici olmak Türkiye’de zordur çünkü üretmek gereklidir. Ara mal ithalatı yapmak, ürünlerine piyasa bulmak ve satılan mal-hizmetin geri ödemesini almak bir sanayici için aşağı yukarı her dönemde belirsizlikler içermektedir. Hele günümüzde olduğu gibi yurt içi ve yurt dışı ekonomik belirsizlikler en üst seviyelerde ise daha da zordur...

***

Isıtma-soğutma-iklimlendirme sektörü, özellikle Türkiye gibi tarımın ön planda olduğu bir ekonomi için kritik sektörler arasındadır çünkü 80 milyonu aşan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanmasıda kritik bir rolü vardır. Birçok tarım kooperatifi, hayvancılık ile ilgilenen üreticiler, kabzımallar, sera üreticileri, bazı tarım çiftlikleri ve hatta İzmir, Muğla, Antalya gibi Büyükşehir Belediyeleri küresel ısınma ve iklim değişikliği ile artan nüfus sebebiyle tarım ve gıda ürünlerini depolamak için giderek artan boyutta iklimlendirme sektöründen mal-hizmet talep etmektedir.

***

Isıtma-soğutma-iklimlendirme sektörü bir sanayi sektörüdür ve nüfusun beslenmesi konusunda oldukça kritik bir görev üstlenmektedir. Ancak, bu sektör soğutma dolapları ve soğuk hava depoları üretmek için yüksek oranda ara mal ithalatına bağımlı durumdadır. Kullandığı iklimlendirme motorlarından tutun da iklimlendirme için gerekli motor gazına, ürünlerinin iç ve dış kaplaması için gerekli olan metal alaşımlarına kadar birçok girdisinde ara mal ithalatına bağımlı haldedir.

Isıtma-soğutma-iklimlendirme sektörü kasap, manav, marketler, pastahane, tarım ve hayvancılık kooperatifleri, balık-gıda halleri, tarımla ilgilenen bazı çiftçiler, büyük oteller ve büyükşehir belediyeleri için üretim yapar ve bu sektörün iklimlendirme dolapları ile soğuk hava depoları sayesinde sofralarımızın gıda ihtiyaçları karşılanır. Aksi takdirde giderek artan nüfus ve değişen küresel iklim sebeplerinden dolayı toplumun gıda ihtiyacı karşılanması çok zor olur. Ancak, bu sektörün üretim maliyetlerinin son 18 ay içinde önemli oranlarda arttığı saptanmıştır.

***

Edinilen veriler çalışıldığında iklimlendirme sektörünün bir birim iklimlendirme dolabı için gerekli olan kritik ara malların maliyetleri son 18 ay içinde ortalama yüzde 147 oranında arttığı gözlemlenmiştir. İklimlendirme dolaplarının üretiminde kullanılan alüminyum profilin maliyeti yüzde 42 oranında artarken kutu profilin yüzde 288 oranında arttığı; iklimlendirme dolaplarında çokça kullanılan saç, galvaniz, krom girdilerinin yüzde 110 ile 170 aralığında maliyetlerinin yükseldikleri anlaşılmaktadır. Bu iklimlendirme dolapları manav, kasap, marketler, haller, tarım ve hayvancılık kooperatiflerinde kullanılmaktadır.

Diğer yandan, gıda ihtiyacının giderilmesi için büyük bir nüfusu ilgilendiren ve balık-meyve-sebze hallerinin, tarım-hayvancılık koopratiflerinin, büyük otellerin ve büyükşehir belediyelerinin mutlaka ve giderek artarak ihtiyaç duyduğu soğuk hava depolarının inşaası için gerekli ara malların maliyetlerinin de son 18 ay içinde ortalama yüzde 131 oranında yükseldiği saptanmıştır. Özellikle, soğuk hava depoları üretiminde en çok kullanılan poliüretanın maliyeti yüzde 110 oranında artarken diğer önemli ara mal olan boyalı beyaz saçın maliyetinin yüzde 159 oranında artması tüm üretim maliyetlerini yukarı çekmektedir.

Isıtma-soğutma-iklimlendirme sektörü artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılanmasında kritik bir rol üstlenmektedir ve ara mal ithalatına bağımlı halde olması sebebiyle üretim maliyetleri son 18 ay içinde aşağı yukarı yüzde 140 oranında arttığı saptanmıştır. Bu sektörden ürün talep eden, örneğin büyükşehir belediyeleri bir ilçenin tarımsal ürünlerini soğuk hava depolarında saklamak için soğuk hava deposu sipariş verirse 18 ay öncesine göre metrekarede en az yüzde 131 oranında daha yüksek bir maliyeti ödemek zorunda kalacaktır. Bunun sonuncunda büyükşehir belediyeleri yıllık bütçesi ve yıllık harcamalarında hedeflerini tutturmakta zorlanacaktır. Aynı şekilde tarım-hayvancılık koopratifleri de benzer yüksek maliyetleri göze alarak soğuk hava depoları inşa ettirmek durumunda kalacaktır ve bu kooparatifler, bu yükselen maliyetlerini piyasadaki gıda fiyatlarına yansıtmak zorunda kalacaktır.

YÜZ YÜZE EĞİTİME DÖNELİM

Bir ekonomi ve ülke için en kritik sektör eğitim sektörüdür. Ülkeler savaşır, yener-yenilir ama eğitimi güçlü olan ülkeler kednilerini tekrar hızlı inşaa edebilir. Örneğin, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya, Japonya, Sovyetler Birliği. Ülkeler eğitimlerini güçlü yaparsa üçüncü kuşak itibari ile sonuç alırlar.

Örneğin, Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1960’lar sonrası gerçekleştiridiği eğitim ve kültür devrimi sonucu 2020’li yıllarda ekonomide ve teknolojide dünya liderliği için yarışması...

Türkiye neredeyse 1.5 yıldan beri uzaktan eğitim ile neredeyse tüm eğitim kurumlarında hazırlıksız olması sebebiyle büyük oranda istenilen kalitede eğitim veremektedir. Artık, aşılar geldi ve nüfusun büyük bir kısmının aşıları eylül ayı sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır.

Velilerin büyük bir kısmı yüz yüze eğitime dönülmesini talep etmektedir. Dünya tarihinde eğitimi zayıf bir nesili karşılayacak bir ekonomi uzun süre hayatta kalamamıştır. Yüz yüze eğitime devam edilmesi Türkiye’nin ulus olarak devamlılığı için gereklidir. Eğitim kurumları, çocukların güçlü bir eğitim alması ve Türkiye’nin yaklaşmakta olan yeni çağda önemli bir rol alması için için tekrar açılmalıdır.