Soykırım iddiasını çürüten bazı belgeler ilk kez bu kitapta!

Ermeniler, kendilerinin bile inanmadıkları “soykırım safsatası”nı nasıl oluyor da her 24 Nisan’da dünya gündeminin zirvesine oturtabiliyor? 

Bu sorunun yanıtını anlamak için Ermeni milliyetçiliğinin ilginç serüvenini bilmek gerekiyor. 

Soykırım iddialarını, yayınladığı kitap ve belgelerle çürüten, bu yüzden de Ermeni Diasporası’nın korkulu rüyası haline gelen Dr. Mehmet Perinçek’e göre, Taşnaksutyun Partisi’nin tarihi yazılmadan, Ermeni meselesini anlamak mümkün değil! 

Mehmet Perinçek, şimdiye kadar gün yüzüne çıkartılmamış kaynaklara ve onlardan çıkan sonuçlara dayanarak, bu serüveni kaleme aldı. 

Aylar süren titiz bir çalışma sonucu ortaya çıkan Ermeni Milliyetçiliğinin Serüveni isimli bu kitapta yer alan bir çok belge, dünyada ilk kez yayınlanıyor.  

Bu kitabı okuyunca anlıyoruz ki:  

Bir: Ermeni Milliyetçiliği, ırkçı bir kökene sahip...  

İki: Ermeni çeteler sadece Osmanlı’nın değil, Ruslar’ın da başına bela olmuş... 

Üç: Taşnak hareketi, yolsuzluk ve yalan üzerine kurulu bir oluşum. 

Dört: Ermeni çetelerinin katliam ve yağma politikası, tehcire zemin hazırladı. 

Beş: Ermeniler, Kürtler’i de ayaklanmaya teşvik için ellerinden geleni artlarına koymamış... 

*** 

Son günlerde yaşadıklarımızdan da anlamışsınızdır ki; bu soykırım yalanı daha çok su kaldıracak... 

Bu kitabı okuyun ki; Ermeniler’den sözde soykırım için özür dileyen yarı aydın şaklabanların düştüğü sefil durumu daha iyi değerlendirin! 

ERMENİ MİLLİYETÇİLİĞİNİN SERÜVENİ 

(Taşnaklardan ASALA’ya Yeni Belgelerle) 

Türü: Araştırma, inceleme 

Yazan: Dr. Mehmet Perinçek  

Yayınevi: Kaynak Yayınları 

Baskı tarihi: 2015, Mart 

Sayfa sayısı:357 

Fiyatı: 24 lira 

*** 
ÜLKEYİ YÖNETMEYE TALİP OLANLARIN, MUTLAKA OKUMASI GEREKEN KİTAP! 

“Türkiye, deniz uygarlığının en büyük askeri ittifakı olan NATO’ya 1952 yılında üye yapılmasına rağmen, deniz uygarlığı cephesine geçmesine ve halkıyla birlikte denizcileşmesine izin verilmedi. 

21. yüzyıl başında güçlenen ve deniz uygarlığı ligine yükselen donanmasına da en büyük darbeyi yine NATO müttefiklerimiz vurdu.  

Donanmayı hedef alan tüm kumpas davaların izleri, ABD’de korunan ve kollanan Pennsylvania merkezli cemaate çıkmaktadır. Kumpas davaların üzerinde odaklandığı Türk Deniz Kuvvetleri, AB’nin 2009 Türkiye İlerleme Raporu’nda, Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri nedeniyle ismen şikayet edilmişti. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bile, Balyoz davasında taraf tutarak, maddi gerçeği aramadı. 

Bugün için üzerinde yaşadığımız Toprak Gemi Anadolu, bir deniz ülkesi olmasına rağmen, üzerinde yaşayan ne Türk halkı, ne de devlet denizci olabilmiştir.  

Ülkelerin denizcileşme sürecinde temini en kolay unsurlar, ekonomik güç ile elde edilebilenlerdir.  

Yani savaş gemisi, ticaret gemisi, liman malzemeleri gibi maddi kaynaklarla piyasadan tedarik edilebilen ve elle tutulabilen her şey...  

Ancak para ile temin edilemeyen unsurlar da vardır. Bunlar deniz bilinci, denizdeki hak ve çıkarları korumaya yönelik deniz jeopolitiği refleksi, deniz ve denizcilik stratejisi oluşturabilme yeteneği, deniz tarihi birikimi, denizcilik kültürü, deniz ve denizcilik sevgisi gibi soyut unsurlardır. 

Bunları oluşturmak uzun soluklu ve zahmetlidir.  

Ayrıca, denizci emperyalist devletler bu saydıklarımın oluşmasını arzulamaz ve izin de vermezler. Bu engelleri aşmayı başardığımızda, mavi uygarlığın en zor aşaması geçilmiş olacaktır.  

Bu büyük aşamayı 21. Yüzyıl’a ve üçüncü bin yıla kadar gerçekleştiremedik. Ancak karanlığın en yoğun, ümitsizliğin en derin ve kesif olduğu bir ortamda, 2013 Haziran’ında bir anda ortaya çıkan Türk gençliği, en zoru başarabilecek büyük bir enerji ve birikime sahip olduğunu ispat etmiştir. Bu gençlik ile Türkiye, 21. Yüzyıl’da mavi uygarlığın içinde hak ettiği yeri alacaktır. Yolsuzluk ve ilkel birikimin tuzağına düşmeyecek yeni neslin, temiz ve tam bağımsız siyaset uygulayıp bu karanlık dönemden dersler çıkararak geleceğe güvenle ilerleyeceği, bir beklenti değil, tespittir. 

Türk gençliği vatanına sahip çıktığı gibi, geleceği olan mavi vatanına ve denizciliğine de sahip çıkacaktır.” 

***  

Bu satırlar Balyoz davasında sahte delillerle tutuklanan ve 18 yıla hüküm giydikten sonra aklanan Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Daire Başkanlığı’ndan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’e ait... 

Hedefteki Donanma isimli kitabıyla büyük ses getiren Gürdeniz bu kez Türk denizciliğinin başına çorap örenleri ve amaçlarını anlatıyor. 

*** 

Denizcilik hakkında merak ettiğiniz her şeyin yanıtını bulabileceğiniz bu kitabı, keşke ülkeyi yöneten ya da yönetmeye talip olanlar da “ders kitabı” niyetine okusa da denizciliğimiz aptalca mahkum edildiği “ilgisizlik cezası”ndan kurtulsa... 

MAVİ UYGARLIK 

TÜRKİYE DENİZCİLEŞMELİDİR 

Türü: Araştırma, inceleme 

Yazan: Cem Gürdeniz  

Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi 

Baskı tarihi: 2015, Nisan 

Sayfa sayısı:433 

Fiyatı: 32 lira