Söz okurlarımızın
Bu hafta değerli okuyucularımızdan gelen mektupları sizler ile paylaşıyoruz.
TÜRK İŞ DÜNYASINDA ENGELLİYE NEGATİF AYRIMCILIK
Kişi ve kurumlar engelli bireyleri iş hayatına katma noktasında biraz düşünceli ve çekimser kalıyorlar. Bu düşüncenin altında yatan asıl sebep engelli bu işi yapamaz, şuraya gidemez gibi çok daha farklı bahaneler içermektedir.
Engelli birey hayata bir sıfır yenik başlıyor. Bazıları tarafından engelli olmak hayatın sonu gibi görülse de çok daha başarılı olmak ve imkânsızlıkları aşmak aslında engellerin kendi elinde. Bu da engellilere bu zor koşullarda en büyük başarıyı kazandırıyor.
Türkiye coğrafyasında hayatını sürdüren engelliler, iş dünyasındaki varlıkları için devletin düzenlemelerine ihtiyaç duymakta. Kurumların elinden geldiğince kamu personeli çalıştırması şart.
Eğitim becerisi üst düzeyde olan engelli bireylere hem iş dünyasındaki yöneticiler hem de reel sektörde yer verilmesine olanak tanınması şart. Yaptırımların mutlaka uygulanması şart. Günümüzde kurum ve kuruluşların siyaset odaklı bir işleyiş doğrultusunda ilerlediği için, kamu kurum ve kuruluşlarda bu ayrımcılık daha da acı boyuta ulaşmaktadır.
Engelli bir vatandaş toplum ve özgüven eksikliğini yenerek iş hayatında zorla da olsa yerini alıyor. Ama çalışma esnasında hor görmeler, yok sayılmalar, değersizleştirilmeler ve fırsat eşitliğinden uzak tutularak daha acı bir hayatın başlamasına neden olunması ne kadar doğru?
Yöneticilik vasfı taşımayan kişilerin ilk olarak, iş hayatında zarar vereceği dezavantajlı grup ise yine engelliler oluyor. Onca engelli sırf iş hayatında varlığım olsun diye çok acı ithamlarla karşı karşıya kalmaları, bununla birlikte büyük hataların merkezi siyasi bakış açısından kaynaklı.
Bir örnek vermek gerekirse bedensel engelli bir kişi birçok üniversite okumuş, yüksek lisansını yapmış, doktora yapar seviyede ve 2 farklı dil bilmesine rağmen, siyasi sistemde yer almadığınız için en alt basamakta kalıyorsunuz.
Bu engelli kişi nedenlerini sorguladığında verilen cevap ise engellisin ve daha fazlasına istemeye hakkın yok denilmesi ne kadar doğru? Cehalet, kişilerin hedonizm ulaşması ve kirli iş hayatındaki egoist yaklaşımı da beraberinde getirmiştir. (Engelli Hasan)
BELEDİYELERDE ENGELLİ ÇALIŞANLARA YAPILAN BÜYÜK HAKSIZLIK
Seçim öncesinde bütün bakanlıklara bağlı şirketlerde çalışan engelli kardeşlerimiz kadro alırken, belediye şirketlerinde çalışan engelli kardeşlerimize kadro verilmedi. Söz verilmesine rağmen, sözler tutulmadı.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde bu sorunun önüne geçilmesi için acil kadrolu işçi statüsüne geçilmesi gerekiliyor. Belediyelerde çok fazla engelli açığı bulunmaktadır.
Engelli istihdamı oranını yüzde altıya (6) çıkarılması için engelli bireyler ve aileleri Çalışma Bakanlığına, Maliye Bakanlığına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKİM (AK Parti İletişim Merkezi) ve CİMER yoluyla defalarca bildirildi. Maalesef engelli çalışma oranı halen yüzde üç (3)’dedir. Yüzde 6 olmadığı için hiçbir yerde istihdam yapılmıyor.
Bu konu Korona salgını öncesinde eski Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Aile ve Çalışma Bakanlığına engelli olan Milletvekili Serkan Bayram tarafından da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’a iletildi. Fakat Korona salgınından sonra da Mehmet Şimşek ve Çalışma Bakanlığı tarafından engelli çalışma oranı yükseltilmedi.
Bazı kurumlar işe alımlarda ayrımcılık yapıldığı için, yüksek puanı olan engelliler iş bulamıyor. Ağır travma yaşayan engelliler, buna bağlı olarak intihar ediyor.
Biz engelliler ülke genelinde belediyelerde çalışan engelli kardeşlerimize kadro istiyoruz
İzmir, İstanbul, Ankara ve diğer iller ile birlikte AK Parti Genel Merkezinde bulunan engellilerden sorumlu başkan yardımcısına, AK Parti Ankara İl Başkanına, il başkanlığındaki engellilerden sorumlusuna defalarca engelli çalışma oranında artış yapılması gerektiğini dile getirdik. Meclis’e yasa teklifi gönderildi.
Engelli ve kader mahkumları çalışma oranlarının yükseltilmesi için MHP, AK Parti, DSP, CHP, İYİ Parti Başkanları ve il, ilçe teşkilatlarına onlarca kez durum anlatıldı.
Sayın Erdoğan ve Devlet Bahçeli’ye -bilhassa söylenmesi gerektiğini tüm teşkilatlara- ilettik. Fakat 12 bin kadro açığı inatla doldurulmuyor ve çalışma oranı yükseltilmesi de gündeme dahi alınmıyor. Ayrıca engelli bireylerin kaymakam ve vali olunabilmesi için AK Parti Grup Başkan Vekili Abdullah Güler beyefendiden konu ile ilgili onay vermesi bekleniyor.
RAM’A PERSONEL GEREKLİ
MEB RAM (Rehberlik ve Araştırma Merkezi)’ların acil kodla görme engelli 2’şer adet santral görevlisi lisans mezunu engelli büro görevlisi, 2’şer adet ortaokul mezunu engelli temizlik görevlisi ve ön lisans mezunu 2’şer adet engelli danışma görevlisine yurt genelindeki bütün RAM’lara da ihtiyaç olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Santral görevlisi ve destek temizlik görevlisine de acil ihtiyaç bulunmakta, gelen çocukların evrak ve dosyalarının acil işlem yapılıp çıkartılması gereklidir.
(Engelli Uğur)