Şu AKP’nin tuhaf işleri (TAMAMI)

Yazının adını “Görmemişin Bir Oğlu Olmuş...” koysam daha mı iyi olurdu?
17 Ocak 2012 tarihli gazetelerde T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği tam sayfa reklamlar gördüm: Çevre yatırımları açılış ve temizlik-denetim araçları dağıtım yöreni yapılacakmış; Başbakan R. T. Erdoğan’ın onur vereceği büyük törene bütün halk davetli imiş... 1.5 milyar Tl’lik bir dev yatırım yapılmış.
Ayıptır, günahtır
Baraj, liman, havaalanı, otoyol, duble yol, tunel, demiryolu yapılıyor. Sanki AKP’nin, Başbakan’ın parasıyla yaptırılmış gibi açılışlar yapılıyor. “Biz yaptık!” diyorlar. Nasıl siz yaptınız? Bir keşif mi yoksa icat mı yaptınız?
Yapılanlar ya devlet hazinesinden ödenen parayla, ya dış ve iç kredi ile ya da yap-işlet modeli ile yapılıyor. Parayı cebinden ödemiyorsun. Üstelik bu yapımlar sırasında yandaşların nemalanıyor. İster peşin parayla, ister kredi ile, ister bir başka modelle yapılmış olsunlar, yapım bedelleri halktan alınan vergi ile ödeniyor.
Cumhuriyet’in 1923’ten bu yana yetiştirdiği hazır teknik kadro var, birikim var, açtığı okullar var... Devlet ve toplumu getirdiği bir uygarlık ve ekonomik düzey ve birikim var.
AKP’nin yaptığı her şeyde, kendisinden önce iktidara gelen hükümetleri mutlaka payı var.
Koalisyon, iktidardan düşmek pahasına ekonomik önlemler alıp uygulamasaydı ve AKP’ye yıllarca uygulayacağı sağlam bir ekonomik program bırakmasaydı, ayakları dolaşırdı.
Halkın parasıyla yapılan şeylerin açılışına eserin gerçek sahibi halk, gözü kamaşıp şükran duysun diye, davet ediliyor ve davet reklamı parası da halkın cebinden ödeniyor. Ayıptır, günahtır!
Yabancı ülkelerde yaşamış olanlar, doğmuş olanlar, okumuş olanlar, Allahaşkına biraz düşünsünler, AKP iktidarının gazetelere verdiği, televizyonlarda gösterdiği reklamlar benzeri haksız rekabet örneğine tanık oldular mı? Bu AKP, muhalefette bile “Bunlar bizim muhalefet dönemimizde yapıldı!” diye devlet parasıyla reklam yapmak ister.
Altın harflerle yazılan adlar
Parklara, okullara, sokaklara AKP’lilerin adları verildikçe, “Bunlar çocuklara bile ulema sıfatı veren, ‘Beşik Uleması’ garabetini icat eden bir ecdanın ahvadı” diye düşündüm. Sonunda, bir milletvekili tanıdığıma bu ad verme konusunda danışmanlarına bir araştırma yaptırmasını rica ettim. Beni kırmadı ve aşağıdaki listeyi gönderdi:
1. Van Erciş’te depremde yıkılıp yeniden yapılan okula eski ismi yerine “Tenzile Ana İlköğretim Okulu ve Tenzile Ana Ortaokulu” adı verilmiş. “Tenzile Ana” Başbakan’ın merhume valideleri oluyor.
2. Musabeyli Barajı’na “Cemil Çiçek” adı verilmiş
3. Konya Meram İlçe Belediyesi, yaptırdığı bir tesise “Tenzile Ana Hasta Konukevi” adını vermiş.
4. Malatya’da bir baraja “Recai Kutan” adı verilmiş.
5. Eskişehir Çankaya Mahallesi’nde TOKİ ile Odunpazarı Belediyesi tarafından yaptırılan ilköğretim okuluna Erdoğan Bayraktar’ın babası Ahmet Hamdi Bayraktar’ın ismi verilmiş.
6. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Ostim İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptırdığı parka “Recep Tayyip Erdoğan Parkı” adı verilmiş.
7. Akdeniz İhracatçımlar Birliği’nin Mersin’de yaptırdığı okula “AKİB Zafer Çağlayan Ticaret Meslek Lisesi” adı verilmiş. (Ben de bir Mersin örneği vereceğim: Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın kurduğu, organize ve finanse ettiği, 10 bin lira ödül verdiği ödülün adı “Mersin Kenti Edebiyat Ödülü.” Böyleleri de var.)
8. Yargı kararına karşın Ankara Büyükşehir Başkanvekili Seyfi Saltoğlu’nun adı Angora Sitesi önündeki bulvara verilmiş.
9. Kayseri’de Abdullan Gül Üniversitesi kurulmuş.
10. Rize’de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi kurulmuş.
11. Kasımpaşa Stadyumu’nun adı Recep Tayyip Erdoğan Stadı yapılmış.
12. Çorum Belediyesi yaptırdığı parka, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın kentte bir dönem hakimlik yapan dayısı Rahmi Mollaalioğlu’nun adı verilmiş.
13. Muğla Kavaklıdere’nin Menteşe beldesinde 800 metrelik Atatürk Caddesi bölünüp 30 metrelik bölümü bulvara dönüştürülerek belediye başkanının dünürü AKP İl Yönetim Kurulu üyesi müteahhit Mustafa Er’in adı verilmiş.
HHH
Bu listeyi okuyup, kimi muhalif belediyeler de aynı şeyi yaptığını örnek gösterebilir. Mümkündür! O da ayıptır! Ancak, yapım parasını cebinden ödeyen kimse yapıya istediği adı verebilir. Bu da görmemişliktir ama neyse...
Açıkgöz AKP belediyeleri
19 Ocak 2013 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde okuduğuma göre: Güngören Belediyesi’ne tescilli 6 taşınmaz üzerindeki üç cami Hazine’ye devredilerek belediyenin 5 milyon liralık borcu kapatılmış. Üsküdar’da 4, Sancaktepe’de 6, toplam olarak 10 cami, belediyelerin borçları nedeniyle Hazine’ye devredilmiş. Gazetedeki haberde bu türden başka örnekler de var. Üstelik devirler, taşınmazların ve camilerin rayiç bedellerinin çok üzerinde yapılıyormuş.
Bu taşınmaz ve camilerin üzerine yapıldığı arsa büyük bir olasılıkla hazinenindi, büyük bir olasılıkla hazine tarafından tahsis edilmişti. Şimdi hazinenin malı hazineye para karşılığı satılıyor. Bu binalar ve camiler kimin parasıyla yapıldı? Büyük bir olasılıkla halkın vergisiyle!..
Tam anlamıyla bir Alicengiz oyunu; öteki dünyadaki Sülün Osman duysa ağzı uçuklar. Madem ki konuya kafa yordum, bari bizim Mersin’e bir yararım dokunsun: Belediye, Asrî Mezarlığı Hazine’ye verip bütün borçlarını sildirsin. Ama bizim başkan CHP’li. Mersin başarırsa, aynı yöntemi öteki muhalif belediyelere de tavsiye ederim. İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara!

NOTA BENE:
Değerli okurlar! Yazı ve şiir gönderip değerlendirme yapmamı lütfen istemeyin.